• = orhan gencebay'in kafa sekli
  • acaip keser adami bu var ya ! elini , kolunu goturur valla . ayni dardanel ton yada fasulye konserve tenekeleri gibi acayim derken parmaklarinizi kutunun icinden toplarsiniz valla. sibumi kullanabilir bunu adami ikiye bolup , sofraya sunmak icin .
  • buyukleri genellikle birtakim insanlar tarafindan iclerine cicek ya da agac dikilerek bahcelere konulur.
  • bir murathan mungan siiri.

    peynir tenekesi

    nasır bağlamış elleri
    yüreğinin kapısını yıllarca
    kapalı tuta tuta
    yağmur öncesi bir buluta gizlenmiş
    unutmuş olsa gerek
    zorludur, öç alır pişmanlığın elleri
    getirir kor insanı bilmediği bir hududa
  • 12 kiloluk peynir muhafaza ve müdafaa etmekte olup, iki alelade çubuk eşliğinde ve boşken vurmalı enstruman olarak kullanılabilecek eşsiz ses kaynağı. yetmişler ve öncesi halk orkerstrasının olmazsa olmazından.
  • memlekete hizmeti sadece peynir tasimakla bitmeyen sartlara uyumlu ambalaj malzemesi. tipki akrabalari madeni yag tenekeleri gibi, peynir tenekeleri de, asil görevleri olan ambalaj malzemeliginden emekli olunca, genellikle farkli is kollarinda çalismaya devam ederler. bir peynir tenekesi emekli olduktan sonra su formlarda görev yapabilir:
    çiçek saksisi: sadece bahçeli en azindan balkonlu evlerde is bulabilirler. küçük vita tenekeleri kadar meshur olamasalar da, eve en az onlar kadar sicak bir hava verirler. eger dayanikli bir bitkiye denk gelirlerse çürüyene kadar bahçenin en güzel yerlerinde keyif çatarlar.
    fidan saksisi: fidanliklarda ise baslarlar. is keyiflidir ancak güvencesi yoktur. fidanin yeni sahibi, fidani topraga dikince isleri biter.
    bugday kovasi: üst kapagi çikartilir ve kolay tasinmasi için agzina bir keser sapi monte edilir. agiz çevresindeki kesimden kalan keskin çikintilar keser sirtiyla iyice ezilir ki, el kesmesinler. sürekli bugdaya temas etmekten yüzeyleri piril piril olur. eski bir tenekenin yapabilecegi en prestijli istir. köylerde çok kullanilan bugday ölçü birimi olan kilenin (yaklasik 33kg) tam yarisi kadar bugday almasi nedeniyle ölçek statüsündedir.
    su kovasi: yapilisi bugday kovasinin aynidir. tek fark, bugday kovasinda sap kenara biraz yaklastirilarak, tasirken kolun daha az yorulmasi saglanirken; su kovasinda, kova dengeli olsun diye tahta sap agzin tam ortasina monte edilir. su kovalari bir çok degisik amaçla kullanilsalar da en çok bahçe sulamaya, insaatlarda harç suyu tasimaya ve banyosu bahçede olan evlerde yikanma suyu temin etmeye yararlar. yalniz insaatta kullanilanlarin ömrü fazla olmaz; önce her yeri harca bulanir, sonra köseleri kenarlari ezilir, oraya buraya sürtüp çarpmaktan kalaylari gider ve hemen paslanirlar.
    kömür kovasi: kömürün akmasini zorlastirdigindan su ve bugday kovasi gibi tahta sap takilamaz. bunun yerine, agzinin iki tarafina açilan deliklere standart kova kulpu seklinde saglam bir tel geçirilir. bu tel, kovayi tasirken adamin elini keser, yedi ceddine küfür ettirir. kovayi sobanin kenarinda tutan evlere düsülürse çok kebap bir istir.
    kuyu kovasi: kuyudan su çekmekte kullanilir, sekil olarak kömür kovasinin aynidir. biri yazin, biri kisin kullanildigindan teorik olarak her eve bir tane kova yeter görünse de öyle degildir. kömür kovasi ayri, kuyu kovasi ayri olmalidir. çarsida satilan ters kesik koni seklindeki kovalara nazaran daha kötüdür. bir kere kuyunun dibinde suya hemen batmazlar. önce dik dururlar uzun süre. siz ipi saga sola sallayip güç bela devirirsiniz. içine biraz su alir tekrar diklesirler. bu sefer kovayi biraz yukari çekip birden birakirsiniz, bir defa, iki defa… en sonunda kova dolar, bu kez de çok agir olur, çocuk kollarinizla çekemezsiniz, keske çarsida satilan kova olsaydi dersiniz. çarsida satilan kovalar hem daha küçüktür hem de kolayca suya batarlar. üstelik kulplarinin ortasi ip baglamak için halka seklinde kivrilmistir.
    tabela kaidesi: üst kapak çikartilir, teneke içine en kalitesizinden beton harci dökülür, beton donmadan, 70-80cm boyunda onikilik nervürlü bir insaat demirinin bir ucu kanca seklinde kivrilarak diklemesine betona gömülür. insaat demirinin diger ucuna tabela kaynatilir. tabelanin üzerine firçayla “park edilmez” veya “çikis” gibi bir seyler yazilir. yaziyi yazarken dikkat edilecek en önemli husus, yaziya tabelanin ortasina yakin bir yerden irice harflerle baslayip, yazinin sonlarina dogru harfleri hem küçültmek hem de sikistirmaktir. sira son harfe geldiginde tabelanin kenarina gelmis olmak esastir. kalan bu son harf, bir önceki harfin altina yazilir ve tabela kaidesiyle birlikte görüntü kirliligi yaratilmak istenen noktaya konulur. tozlu ortam ve egzoz nedeniyle çalisma ortami sagliksizdir.
    semsiye kaidesi: tabela kaidesi gibi yapilir, sadece içine insaat demiri yerine, semsiye sapinin geçecegi bir su borusu konulur. bu zarif kaideler genellikle sehirlerarasi yollardaki ufak, iddiasiz çay bahçelerinde bulunur. oradan buraya sürüklerken alt kenarlari asinip yuvarlaklasir, taban bombeli olur. bu nedenle yasli semsiyeler rüzgarli havalarda haciyatmaz gibi sallanir.
    faras: teneke kutu yan yatirilip, ekmegi biçakla ortadan keser gibi ikiye ayrilir. yalniz biraz verevine kesilmesi gerekir. tirmik sapi boyutlarinda bir tahta parçasi, teneke tabanina çakilir. imal edilen bu cihaz sol elde tutulurken sag eldeki çali süpürgesiyle yerdeki yapraklar, kagit parçalari, sigara paketleri, çer çöp cihazin içine tikilir. çalisanin egilmesini gerektirmedigi gibi, yüksek tasima kapasitesi nedeniyle de tercih edilen bu cihazin teknolojisinin önümüzdeki 20 sene boyunca da demode olmayacagi öngörülmektedir.
    çöp tenekesi: tenekenin agzi kesilir ve içine çöp atilir. doldugu zaman, genellikle içindeki çöple beraber çöpe atilir. hiçbir sayginligi yoktur.
    tabure: imalati çok kolaydir. teneke oldugu gibi birakilir, arzu edilirse üzerine pis bir kumas parçasi atilir. tabure kullanima hazirdir. peynir tenekesi yerine madeni yag tenekesi de kullanilabilir. daha çok salas tamirci dükkanlarinda rastlanir, arabanizin yagi degisirken veya lastiginiz tamir edilirken üzerinde oturup ikram edilen o berbat çayi içmeye yarar.
    soba: insaatlarda, santiyelerde ve berbat imalathanelerde kullanilir. çay molasinda, içine tahta parçalari, çul çaput filan atilip, yanik motor yagi ilave edilir ve yakilir. yaslari 10 ile 70 arasinda degisen, parçalanmis kazak ve yagdan mesine dönmüs pantolon giyen isçiler, tamirhanedeki çaydan beter çaylarini içerken, is güç sahibi olduklari için sükredip, çay molasi veren patronlarina dua ederler.
    pencere cami: kabul edilebilir bir sobasi olan daha düzgün isyerlerinde, soba borusunun pencereden çiktigi yerde cam mecburen sökülür. tenekeden, çerçeve boyutlarinda bir parça kesilip, içine boru çapinda bir delik açilarak pencereye tutturulur; boru da içinden geçer. seffaf degildir yalniz. yazili taraf disariya bakiyorsa, peynirin markasini okuyabilirsiniz. yazili taraf içe geldiyse dis taraf hemen paslanir nedense.
    hurda: yukarda bahsedilen firsatlari yakalayamayan peynir tenekesinin sonu hurdacidir. eskiden sirf teneke toplayan hurdacilar vardi. bu hurdacilar tenekeleri tugla gibi üst üste dizerek tenekeden bir duvar yaparlar; sonra yaptiklari bu duvari sikica baglayip, diklemesine sirtlarina alirlardi. her bakkaldan bos teneke aldikça büyüyen bu teneke duvarda bazen 40-50 kutu olurdu. hurdaci bu bos tenekeleri sirtinda tasirken, kanatlarini birbirine yapistirmis sekilde yerde yürüyen dev bir kelebege benzerdi. sirtindaki yük hurdaciya göre o kadar büyük olurdu ki tenekelerin içinin bos oldugunu o zamanlar bilmeyen çocuk midas hurdacilarin insanüstü güçte oldugunu düsünüp geçislerini hayranlikla seyrederdi. yeterli miktarda tenekeyi biriktiren hurdaci, en yakin arsaya gider; burada önce tenekelerin alt üst kapaklarini yaninda tasidigi keserle çikartir, yan duvarlari bastirarak yassi hale getirir, hepsini üst üste koyup baglar, hacmi iyice azalmis yükünü sirtina vurup, bilinmeyen bir yere dogru yola koyulurdu.
  • gelecek dönem ag parti adına istanbul birinci bölge listesinde birinci sırada göreceğimiz milletvekili adayı. aday adayı değil bak digat edersen. direk adayı!

    gol krallığı yok ama, en azından hayat gayesi, kullanım ve kullanılış amacı belli. kalkıp iki gün sonra devlet televizyonunda ayda bilmem kaç bin lira maaş ile "bidonluk yapmam kimi neden bu kadar gerdi amk pardon akp" demez.

    peynir peynirdir.

    (amma sıkılmışım ya, sağol yozishanko iyi oldu aklıma bunu soktuğun)
  • keser ve levyeyle açılması meşhurdur.. ama açılması uzmanlık gerektiren bir nesnedir.

    hattori hamza kılıcı, jilet falan hikaye; dünya üzerindeki en keskin nesne bu olsa gerek. hala sol bileğimde toplar damara yarım milimetre kala durmayı başarmış bir iz var o da bundandır, 15 senedir duruyor o sikatrizasyon lekesi.. ucuz atlatmışız hacı..
  • çocukken mahalle pazarında tezgah kuran şarküteri niteliğindeki satıcıların akşam olduğunda arkalarında bıraktığı peynir tenekelerini göze batmadan, laf yemeden eve geç kalmadan aceleyle çocuk halimle taşıyabildiğim kadarından 1-2 fazlasıyla taşıyarak yakınlardaki hurdacıya götürerek iyi kötü bir fiyata satarak para kazanmaya çalıştığım zamanları hatırlatır.
  • gül diktim, tutar mı bilmiyorym ama tutarsa yasemine doğru kayacam.
hesabın var mı? giriş yap