• kaygısı az, şamatası bol öğrencilik günleri yeni bitmiş işe girmişiz, para da kazanıyoruz ama şimdi baba parası olmadığı için bu para, harcamaya da ödümüz kopuyor. derken efendim maaş aldığımız ilk gün 4-5 kişi toplanmışız evde, yapılacak bütün geyiklikler yapılmış, öğrencilik günlerinin haytalığını henüz üzerimizden atamadığımız için bu tantanalar bööle sürgit devam ediyor.

    pişti oynamışız güya parasına. (kumara özendirmeyelim gençliği şimdi, kazananın para isteyesi yok, kaybedenin de veresi yok zaten)

    ama bi tuhaflık oldu o akşam, kazanan arkadaş ben isterim paramı diyor, bana ne, bana ne..

    para da para olsa, bugünün parasıyla bir ye te le. (1 ytl) kaybeden, bozuğum yok veremem diyor. maaş alımışız ya, geçerli bir sebep tabi. kazanan cazgır çıktı, kumar borcu namus borcudur isterim.
    gecenin bu saatinde bakkal açık değil, market açık değil, büfe falan da yok ki sakız makız alıp para bozduralım.

    ben çok mühim buluş yapmışım gibi,:
    -arkadaşlar bu saatte olsa olsa ancak maltepe pavyonları açık olur, gidin bozdurun paranızı cesaretiniz varsa...
    diyorum benden gayrı kızlı-erkekli 4 kişi atılıyor hemen:

    -hadi pavyona gidiyoz para bozdurmaya..

    sanki her fırsatta pavyona giderlermiş gibi, racon neyse gayet iyi bilirlermiş gibi erkek arkadaşlar...
    bir hazırlık, bir hazırlık.. benim bu arada "yav terminal de açıktır oraya gitseniz daha makul olmaz mı" isyanım duyulmuyor bile...

    birimizin iyi kötü bi arabası var, ankara'nın gece ayazında dişler takırdaya takırdaya araba ısıtılıyor ve gidiyorlar. hiç unutmam, çıktım kapı önüne kafileyi uğurluyorum pavyona, arabayı kullanan arkadaş bi yandan arabayı çalıştırıyor motor ısınsın diye, bi yandan da dişleri birbirine vura vura :

    dal dal kiraz
    gece ayaz
    yaz canım

    diye manasız bi şarkı söylüyor.

    iki saat merak içinde geçen bekleyişten sonra para bozdurma ekibi döndü geldi.
    monamur mu ma amanur mu yoksa şanzelize miydi; adı öyle bir şey olan zamanın en has pavyonuna gitmişler. birer kahve içmişler, epeyce bi para bozdurmuşlar (?). aile görünümündeki tek grup bunlar olduğu için gereğinden fazla ilgi-alaka görmüşler tabi. ortalıkta bi de kedi dolaşıyormuş, "vardır onun da bi taliplisi" dedik
    ben "sizi maliyeci sanmışlardır alaka ordan" yorumunu yaptım. alındılar. "yok be haso müşteriydik" diye dayılandı erkekler..

    dallı kirazlı şarkı söyleyen de itiraf etti:

    -ben dedi, arabayı çalıştırırken dişlerim birbirine vura vura şarkı söylüyodum ya...
    -eee dedik, ne olmuş?
    -valla soğuktan değil, hayatımda ilk defa bi pavyon görcektim de.. dedi
    "gözün kör olmasın dedik hep beraber, neydi o zaman o havalar", gülüştük tabi.

    heyecandan mı bilmem, piştide kazanan paramı isterim falan diye tutturmadı, unuttu gitti. bir inadı tamamlama uğruna pavyonda kahve içmiş olmanın şanı yetti herhal...
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap