• 13 mayis 1981 gunu, vatikan'da resmi gecit toreni sirasinda papa 2. john paul'a suikast duzenlenmesi olayi. 1979'da abdi ipekci'yi olduren ve tutuklu oldugu maltepe cezaevi'nden 1979 sonlarinda inanilmaz bir sekilde firar ettirilen mehmet ali agca tarafindan gerceklestirilmistir. papa, olaydan yarali olarak kurtulurken, agca yakalanmistir. 2000 yilina kadar da hapiste kalmistir. o yil, papa'nin kendisini affetmesi ile saliverilmistir.
    suikaste mehmet ali agca'yi kimi azmettirdigi uzun sure muamma olarak kalmis, bulgar gizli servisi'nin, turk gladio'sunun, kgb'nin isimleri gecmistir agca'yi azmettirenler arasinda..
  • sonuç olarak amerikanın türk gladiosunu maşa olarak kulandığı bir suikastır.

    italyada yukselişe gecerek oy oranlarını artıran italyan komunist partisinin ilerlemesini durdurmak isteyen regan hukumetinin hırıstiyanların manevi degerleri ile oynayarak iktidarı sağ egilimli amerikan yanlısı bir partiye teslim etmek için yaptırdıgı suikastır.

    vatikanın çabalarınıda unutmamak gerekir.

    (bkz: gladio)
  • suikastten önce bir mit görevlisinin (ki bu görevli ipekçi cinayetini de araştirmistir )
    mallorca da bir turizm şirketi açması ve ağcanin suikastten önce mallorca da bir otelde kalması dikkat çekmiştir.

    ayrıca mehmet ali ağaca olaydan sonra 128 farklı ifade vermiştir.
  • rahmetli uğur mumcu yazmış olduğu papa mafya ağaca kitabında bu konuyu ayrıntılı irdelemiştir. bugüne kadar asıl azmettiricinin kim olduğu konusunda iki farklı alternatif var.
    1) gladio/abd :
    - bu görüşe göre italya özellikle sol harketlerin çok kuvvetli olması sebebiyle abd gözünde bir çeşit truva atı görevi görmekteydi. (bkz: aldo moro)
    - dolayısı ile papa'yı vurmak oradaki hristiyan duyarlılığı güçlendirecekti.
    - gladio yaptı'yı savunanlar ağaca ve etrafının (özellikle abdullah çatlı) gladyo ile bağlantılı olmasını referans göstermekteler.
    - plana göre suikastın suçu solculara yıkılacak ve sadece italya'da değil tüm avrupa'da hristiyan demokrat hareketler yükselişe geçecekti.

    2) kgb/sovyetler
    - bu görüşü savunanların temel çıkış noktası polonya. çünkü papa kendisi de oralı olduğundan gdansk tersanesi çıkışlı direnişlere destek vermekteydi.
    - ayrıca şunu söyleyelim ki polonya tarihsel olarak oldukça koyu bir katolik geçmişe sahip. bu demir perde zamanı bile böyleydi.
    - dolayısıyla papa'nın bu etkisi bir nevi polonya'yı sscb için tehlikeli bölge haline getirmekteydi.
    - bir şekilde papa'yı ortadan kaldırmak hem bu etkiyi kıracak hem de batı'ya "işimize karışırsanız en değer verdiğiniz insanlara bile ulaşırız" mesajı verecekti.
    - mumcu kitabında özellikle ağaca ve bulgar kaynaklı kaçakçılık (kintex) organizasyonu arasındaki bağlantıya dikkat çekiyorlar.
    - bulgar gizli servisi'nin sscb zamanında bu tür suikastleri üstlenidiği biliniyor.

    bir şekilde ağaca işi bitiremedi ve yakalandıktan sonra tüm izleri bulanıklaştıracak davranışlar sergiledi. ki onun bile tüm hikayeye vakıf olduğunu sanmıyorum. bakalım tarih bize doğruyu anlatacak mı?
  • italya’da antonov davası olarak bilinen suikastin içinde masonlardan ülkücülere kgb’den cıa’ye kimler kimler yoktur ki!
    bizzat duruşmaları izlemek için italya’ya giden ve izlenimlerini cumhuriyet gazetesinde paylaşan uğur mumcu’dan detayları alalım.

    (bkz. uğur mumcu, saklı devletin güncesi, 10. baskı, umag yayıncılık, ankara, 2005, s. 72 vd.)

    1981 yılında italya’da p-2 mason locası skandalı patlak veriyor. mason locası şefi gelli’nin evi ve işyerinde arama yapılmasının ardından italyan istihbarat örgütü sısmı’nin asker yöneticilerinin de bu locaya üye oldukları ortaya çıkıyor. gelli aynı zamanda italyan mafya liderlerinden carboni ile yakın ilişki içinde. o dönem mason locaları italya’da otoriter bir askeri rejimin gelmesi içi hazırlık halindeler. gelli ve pazienza yanında da sısmı’nin bir başka yetkilisi general mussumici var. italyan basınına yansıdığı kadarıyla gelli marsilya’da terör örgütlerine silah sağlamak için toplantılar düzenliyor.
    nitekim gelli’nin bir başka dostu olan pazienza da sısmı ve cıa ile yakın ilişkilere sahip. planın ekonomik ayağında da italya’nın en büyük bankacılarından calvi var ve calvi de p-2 mason locası üyesi. ayrıca vatikan bankası da bu ilişkilerin içinde zira silah ticareti için uluslararası para akışı da gerekli ve o dönem vatikan bankasının başında amerikalı kardinal paul casimir mercinkus bulunuyor ve o da bu dostluk ilişkisinin bir parçası.

    ekonomik, askeri ve istihbari bu yapılanma ve ilişkiler kabaca bu şekilde iken italyan hükümeti durumu öğreniyor, calvi’nin tutuklanması, hakimlere rüşvet vermesi yargı makamlarınca bilinir hale geliyor. bunların üzerine italya maliye bakanı papa’dan calvi ile olan ilişkilerini kesmesini istiyor.

    vatikan’ın calvi ile ilişkilerini kesmesini isteyen yalnızca ıı jean paul değil, bir önceki papa ı paul de kardinal mercinkus’u görevinden almaya karar veriyor, ancak o gün odasında ölü bulunuyor. calvi’yi soruşturmaya karar veren sorgu hakimi emilio allessandri de sol terör örgütü prima linea tarafından öldürülüyor, aynı zamanda p-2 mason locasına dair elindeki belgeleri yayınlayacağını söyleyen gazeteci pecorelli de öldürüyor.

    olaylar bu şekilde devam ederken abdi ipekçi cinayetinin faili mehmet ali ağca hapishaneden kaçıyor, çatlı tarafından isviçre'nin olten kentinde ulku ocağı dernegine götürülüyor, italya’nın mafya-bankalar-istihbarat zincirinin hedefinde olan papayı öldürmeye teşebbüs ediyor ve bunu yaparken yalnız olduğunu söylüyor. yersen…

    bizde "dinim cinsim uludur" diye mangalda kül bırakmayanların kendisiyle aynı dinden ve cinsten insanları katledip de farklı din ve cinsten silah kacakcilari ve mafyayla iş tutmaları, piyon gibi kullanilmalari içler acısı.
    daha da rezili, durusmada hz isa olarak kendisini tanıtan ve tanrının oğlu olduğunu söyleyen adami, papa'yı öldürmeye teşebbüs etti diye has musluman zanneden ve ölümüne savunan kitle ve bunlarin yıllar yıllardır varlığı.
  • bu suikast başlı başına ülkemizin geçmişini gözler enine seren bir olaydır.

    ben papa suikastı ile ilgili cıa arşivlerini karıştırmıştım;

    1983 yılında çıkan bir haberi arşivlemişler.

    https://www.cia.gov/…rdp88-01070r000100570005-8.pdf

    paul henze'nin bilinçli bir şekilde ortalığı bulamaç eden yazısı.

    https://www.cia.gov/…rdp90-00552r000303320023-7.pdf

    "ulusal güvenlik konseyi'nin eski çalışanlarından paul henze şu anda rand corporation'da danışman olarak görev yapıyor."

    mossad ile ilgili olduğunu iddia eden kardinal ile ilgili bir radyo yayını vs. de var.

    şimdi bu konuya girmeden önce mehmet ali ağca'nın tetiği çekmeden önceki yaşamını anlamamız gerekiyor.

    bunun için çok güzel bir kaynak var; 32. gün arşivi

    32. gün mehmet ali ağca - gerçek kurtlar vadisi

    32. gün ağca'nın sırları

    32. gün kurt ve aziz

    abdi ipekçi ve papa suikastının bilinmeyenleri! mehmet ali ağca, 32.gün'e itiraf ediyor

    mehmet ali birand ve ekibi bu kayıtlarla günümüzdeki suçları özellikle uyuşturucu meselesine de ışık tutuyor.

    sadece papa suikastına odaklanırsanız, büyük hata yaparsınız. papa niye hedef seçildi ? malatyalı bir genç silahları ve parayı nasıl buldu da taa roma'ya ve vatikan'a gidip papa'yı vurdu ?

    bugün biliyorsunuz kara para ve uyuşturucu meselesi popüler ama bu iş yeni değil.

    patlama yaptığı noktalar tam bu yıllar.

    1 - devlet içerisinde kümelenmiş, çatlı'nın olduğu klik
    2 - pkk'nın finansman için uyuşturucu ticaretine girmesi

    ülkemizde uyuşturucuyu patlattı. ingiltere ve çin arasında afyon savaşları çok meşhurdur. bizi ise içimizden vurdukları için kapı kilit tutmuyor ve papa suikastına gelmeden önce olanlar uyuşturucu trafiğinin aslında ne kadar büyüdüğünü gösteriyor.

    şimdi 32. günde ilginç bilgiler var, oradan gidelim;

    mehmet ali agca, malatyalı fakir bir ailenin çocuğu, yetim aylığı alıyor. ülkücü harekete katılıyor, karıştığı bir çok suç faaliyeti var ve kendisi de bunları bizzat söylüyor.

    önemli ayrıntı olarak gördüğüm için söylüyorum;

    ağca herhangi bir işte çalışmıyor ve üniversite'yi de bir başkasının onun yerine sınava girmesi sayesinde kazanıyor. (iü - iktisat) zaten üniversiteyi de bitirmiyor.

    - ailesine 3 ayda bir 15 bin tl geçiyor. o dönem koşulları için meteliğe kurşun atan bir aile.

    ancak abdi ipekçi suikastından 3 gün önce malatya hesabından 50 bin tl çekiliyor.

    dahası ağca'nın banka hesaplarındaki paralar şöyle;

    bir banka hesabında 150 bin lira
    bir diğer hesabında 250 bin lira
    bir diğerinde 100 bin lira para var.

    toplamda 500 bin tl para var.

    21 yaşında hiç bir işte çalışmayan malatyalı fakir bir gencin hesabı, nasıl ama ?

    dahası o dönem silah, para ve avrupa'da hapisten çıktığı rota için minimum gideri 50 bin dolar. bu paraları nereden buluyor ?

    sadece hapisten kaçtıktan sonra macerası bile başlı başına mesele.

    - kaçak pasaport
    - uyuşturucu ticareti
    - ekip arkadaşlarının çatlı dahil fransa'da uyuşturucudan yakalanması.
    - hepsinin uyuşturucu ile içli dışlı olması.

    sanki 2023 yılında gibiyiz.

    kaçak pasaport meselesi tıpkı bizim gri pasaport ve yarattığı kriz gibi
    uyuşturucu ve suç, kara para bağlantısı, bugünleri aratmıyor.

    şimdi burada noktalıyorum, büyük resim kursuna davet diyorum, spekülatif ama güçlü bir iddia.

    vatikan aslında o dönem parlamakta olan filistin kurtuluş hareketine ve yaser arafat'a sıcak ve destekleyici bakıyordu ve suikastın ara organizasyon kurucusunun mossad olduğu, vatikan'da bazı kardinallerin mossad olduğunu bildiği düşünülüyor.

    papa, eğer öldürülseydi yani suikast başarılı olsaydı, bir taş ile üç - dört kuş vurulacaktı.

    1 - katolik dünyası ve islam dünyası arasındaki işbirliği engellenecek ve israil'in bölgedeki güvenilir müttefik pozisyonu perçinlenecekti.

    2 - avrupa basınında (suikast başarısız olmasına rağmen) çıkan ağca'nın komünist olduğu iddiaları ve sovyetlerin bu işin arkasında olduğu galeyanı üzerinden bir polonya isyana teşvik edilecekti.

    bütün uluslararası basında o dönem mehmet ali ağca'nın komünist olduğu ve bulgar istihbaratına çalıştığı haberler mitralyöz mermisinden çıkmış gibi yazıyorlar, sözüm ona bunları yazanlar "gazeteci".

    peki niye bilinçli bir şekilde bu propagandayı yaptılar ? cabbar ve cevval italyan gazeteciler, olayı araştırınca ortaya çıkıyor ki ağca, bozkurtlar olarak bilinen ülkücü hareketin bir ferdi ve anti-komünist motivasyona sahip ama avrupa kamuoyu bu gazetecilerin çalışması ortaya çıkmadan önce algı olarak çoktan şekillendirilmiş oluyor.

    ancak vatikan gövde gösterisi olarak suikastten bir yıl sonra filistin'e desteğini belirtiyor ve yaser arafat ile beraber 1982'de poz veriyor.

    görsel

    bu hadisenin bir benzeri nuri killigil'in silah fabrikasının patlatılması hadisesidir. kendiliğinden patlatıldığı söylense de o dönem amerika birleşik devletlerinin dış ilişkiler raporlarında killigil'in araplara silah yardımı yaptığına dair öfkeli siyonistlerin bu duruma ne zaman dur diyeceksiniz tarzı sitayiş dolu yorumları var.

    peki ülkücü hareketten bir klik niye mossad ile bir anlaşmaya vardı ?

    o dönem artık hatırlanmaz ama türkiye'deki solcular, filistin kurtuluş kamplarında eğitim alıyor ve filistin kurtuluş ordusunu destekliyordu üstelik israil istanbul başkonsolos'u efraim elrom sol örgütler tarafından kaçırıldı (1971), hatta bu kaçırılma hadisesinde refet bele'nin eşinin evine sığınıyorlar ve refet paşa'nın evrakının üstüne elrom'u oturtuyorlar böyle tarihsel bir arka planı var mevzunun. işte elrom öldürülüyor.

    öldürüldükten ve solun israil karşıtı tutumu sonrası mossad, milliyetçi hareket partisini açıktan ve doğrudan destekliyor. alparslan türkeş'te o dönem israil'e karşı olumlu ve ılımlı bir tutum içerisinde ama suikastte alparslan türkeş'in izni yoktur, klik kendi karar vermiştir, orasını ancak organizasyon içinde olanlar bilebilir.
  • t: polonya'nın ayrılmasını engellemek amacıyla yaptırılmış eylem.

    stalin'in yarattığı çürüme sonrası ülkenin başına gelen her genel sekreter, stalin'in suçlarını kabul etmiş ve ülkeyi sıkı yönetim halinden çıkarmaya çalışmıştır. süreç bir kaç genel sekreter gerektirmiş.

    bu arada abd ile girilen nükleer yarış nedeniyle ekonomik olarak sıkıntılar yaşanmaya başlamış ve artık ikinci dünya savaşı sonrası sözde barış gücü olarak elde tutulan avrupa ülkelerini besleyemez hale gelmişlerdi.

    berlin duvarının bir yanlış anlama ile yıkılması sonrası almanya'da esen, komünizm baskısından kurutulmuş olma sevincinin rüzgarı diğer ülkeleri de sarmaya başlamış, sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği yönetimi altındaki bir çok ülkede özgürlük talepleri artmıştır.

    gorbaçov dönemine denk gelen bu olaylar, başta gorbaçov tarafından doğru analiz edilememiş, verilecek özgürlüklerin sscb'ye bağlılığı sağlayacağını düşünmesine neden olmuştur.

    bu dönemde polonya asıllı bir papanın seçilmiş olması, pqpq ziyaretinde polonya halkının tam teşekküllü sokağa dökülmesi, sovyet karşıtı polonya halk hareketini cesaretlendirdi. başta bir takım hakların verilmesi gibi duran eylemler önce polonya komünist yönetimi tarafından bastırılsa da, papanın gelmesi ile engellenemedi.

    almanya ardından polonya'nın da ellerinden gittiğini görünce, diğer 15 ülkenin de birlikten ayrılmak isteyeceği korkusu ile müdahale etmeye başladılar.

    polonya'da 10 kişinin öldürmesi ile sonuçlanan komünist müdahale sonrası polonya halkı ayrılık kararında netleşti.

    işte ağca tam bu noktada, polonya halkının direncini kırdırmak amacıyla papayı öldürmek için askeri ceza evinden kaçırılıp avrupaya götürüldü.

    bunu planlayanlar kimdir kimdir bilemeyiz. zira bazen senin işine yarayacak gibi görünen bir eylem, senin düşmanın tarafından bile yapılabiliyor.

    istihbarat örgütleri böyle amaçlar için maşa kullanmayı sever.

    aynı dönem abdi ipekçi'yi de öldürmüş olmaları, türkiye'nin içinde bulunduğu karışık dönemde barış talep etmesi nedeniyle, sanki abd'ni bölgedeki menfaatleri için fayda sağlamış gibi duruyor.

    aynı dönemlerde darbeciler için de 'bizim çocuklar' demeleri, ne kadar içimizde olduklarının göstergesi.
hesabın var mı? giriş yap