oynaşmak ^*

• (bkz: fingirdemek).
• oynama eyleminin eyleyenler tarafından karşılıklı gerçekleştirilmesi durumunda "oynamak" fiilinin işteş fiile dönüşmesi sonrası halidir.
• (bkz: kiprasmak)
  (bkz: vermeye eğimli olmak)
• pek cilveli, pek neseli, gulucuk motifli bi tabir.
  hihi yapma gidiklaniyorumm repligini akla getiren eglenceli on-onsevisme tanimi.
• bir sonra ki asaması sevismek olan eylem... birde bu var ki (bkz: cilvelesmek)
• (bkz: oynaşı)
• "oynaşa oynaşa gelin çocuklar el ele kol kola girin çocuklar" şeklinde bi şarkısıda bulununan kelime.
  (bkz: zevki sefa)
• güvencesi olmayan bir cinsel birleşme vaadidir.
• flörtöz sınırlı ayartkan, kısmi ayartıcı, oynaş seven, oynak, yiyişken, yerine göre çapkın veya daha çok çopkın. (bkz: flörtöz/@ibisile)
  
  (bkz: oynaş), oynaşı, oynaşma
  (bkz: kürdükmek)
  (bkz: oynaş tutmak), oynaş sevmek
• yaz başı tatildeyim iki yakın arkadaşımla gitmişim. hava sıcak yine de henüz o boğucu sıcak başlamamış. kaldığımız beldenin merkezine gittik, bilirsiniz tipik sahil beldesi çarşısı, ıvır zıvır satan dükkanlar, cafeler, restoranlar ve kıyı. arkadaşlarım ıvır zıvır bir şeyler bakarken sıkılıp çıkıyorum dükkandan. meydan kalabalık, yürümeye başlıyorum ağır ağır. önümde bir çift yürüyor 35-40 yaş aralığında. tatildeler bizim gibi belli. konuşuyorlar, gülüşüyorlar. ele ele tutuşmuşlar derken adam ufak bir öpücük konduruyor kadının dudaklarının üstünden gülümseyerek bakıyorlar birbirlerine, yürürken sarılıyorlar ve adam belli belirsiz kadının kalçasını sıkıyor. yürümeye devam ediyorlar. o an o kadar içten, samimi ki her şey, böyle şehvetli veya sert seksten uzak tatlı bir oynaşma işte. ilgilileri birbirlerine dönük, karşılıklı istekleri son derece yakınlık dolu, birbirlerinin yaşam enerjilerini beslediklerini hissediyorum. güzel bir oynaşma işte bu diye yer ediyor bu görüntü beynimde. -özendim mi ne- demin bir yerde okurken geçince bu kelime aklıma gelen bu görüntü oldu.
  
  sevdiklerinizle fırsat buldukça oynaşınız efendim. insana oksitosin salgılatıyor bence.