• organları nakledilecek kişinin hayatta kalma ihtimali kalmamış olmak kaydıyla organ bağışına itirazım yok. ancak ,

    ''yarın bir gün allah yaşatmasın çaresizlik içinde en sevdiğinizin nefes alabilmesi umuduyla, bir organ bulabilmek için yanıp tutuşabilirsiniz,'' işte o zaman belki de aslında organını almasanız yeniden kalbi atmaya başlayacak birinin ve yakınlarının yanıp tutuşma ihtimalini gözardı ederek, sırf kendinize veya yakınlarınıza yedek parça bulabilmek için organlarınızı bağışlayınız, diyen insanları da anlamıyorum.

    şimdi kalkıp burda ihtimal hesapları yapmaya kalkmayın, o insanın tekrar hayata dönme ihtimali kaçta kaç diye. organını alıp belki de ölümüne sebep olduğunuz kişi, organı alınmadan önce tekrar hayata dönüp yaşasa, organlarıyla yaşayacak insan sayısından çok daha fazlasını yaşatacak bir kıvılcıma sebep olacak belki. ne bileyim çok ölümcül bir hastalığın tedavisini bulacak ya da çıkmak üzere olan bir yangını engelleyip onlarca insanın hayatını kurtaracak.

    duygusallık bile mantıklı olduğu zaman faydalıdır.

    bence organ bağışı aşağıda tam metni bulunan (milliyet.com.tr'den alınan) haber dikkate alınarak değerlendirilmeli. zira tüm yaşamsal faaliyetleri duran insanların bile yeniden canlandığını kaçıncı defadır duyuyoruz. bir yanda bitmiş bir bedenden asgari 4-5 insana yeni umutlar vermek diğer yanda %000000001 bile olsa hayata dönme ihtimali. değneğin hangi tarafı daha tutulası?

    haber şöyle:

    '' bağışladığı organ alınırken canlandı

    beyin ölümü gerçekleşen genç, hemşireler vücudunu organ bağışı için hazırlarken gözlerini açtı..
    abd'de 21 yaşındaki zack dunlap, trafik kazası sonrası hastaneye kaldırıldı. iki gün yoğun bakımda kaldıktan sonra "beyin ölümü gerçekleşti" denilen genç, mucize eseri hayata döndü. dunlap, hemşireler ölü bedenini organ bağışı için hazırlamaya başladığı sırada gözlerini açtı. hastaneden bir yetkili "hemşire de çok şaşırmış. dunlap aniden koluna yapışmış" dedi. hastayı yeniden muayene eden doktorlar, gencin bilincinin açık ve hayatta olduğunu gördü. yeniden tedavi altına alan dunlap'ın sağlık durumunun her geçen gün daha iyiye gittiğini belirten ailesi "bu gerçek bir mucize" dedi. ''
  • eğer bir yakınınızı organ nakli beklerken kaybediyorsanız, organ bağışı konusunda neden bu kadar duyarsız olunduğu konusunda isyan ediyorsunuz.
    organ nakli bekleyen tarafındaysınız o çaresizlik anlatılamaz. gözünüzün önünde eriyen, yitip giden bir yaşam ve hiçbir şey yapamıyorsunuz, elden birşey gelmiyor, dua etmekten başka. sonra düşünüyorsun. organ bağışlamak bu kadar zor bir karar mı.. yitip giden bir hayattan yeşerecek yeni hayatlar. başka deyişle bir insanın hayatını kaybetmesini bekliyorsun, yakınının kurtulması için. ama iki taraf var organ bağışı konusunda. eğer organ bağışlanmasını bekliyorsanız, bu taraftan bakıyorsunuz hayata.
    diğer taraftakilerle empati kurmaya çalışınca ise, yakınına ölümü konduramazken onun organlarını bağışlamayı nasıl düşünebilir, insan. bu açıdan bakınca yakınının ölümünü kabul edip organlarını bağışlamak, zor bir karar, kolay değil, ama ölümü konduramadığınız o sevdiğiniz kişi başka vücutlarda yaşayacak, yeni hayatlarda yeşerecek.
    yitip giden hayatların bir parçasıyla yeniden yeşeren hayatlar. bu hayatların yeniden yeşermesi için tek umut organ bağışı.
  • masada 6 kişiydik. askerdik. hepimizin eline birer kağıt tutuşturulmuştu. "organlarınızı bağışlıyor musunuz?" tarzı bir soru vardı kağıdın bir kısmında. 1-evet a)böbrekler b)kalp c) hepsi 2- hayır şeklindeydi yanıt bölümü. "hepsi" seçeneğini işaretledim geçtim. karşımda ibrahim diye biri vardı. polisti. aslen matematik öğretmenliği mezunuydu. "herkes vadesi kadar yaşasın birader heh heh" dedi pis pis sırıtarak. hangi şıkkı seçtiği malum. sonra diğerleri de gülüştü. naapalım. buydu benim ülkemin insanı. kabullenmek zorundaydım o masada tek "evet" diyen kişi olarak.
  • alkol kullanmıyorum. sigara içmiyorum. kilolu değilim. şekerim zartım zurtum yok(şimdilik)
    organ bağışı da yapmak istiyorum. gel gelelim bunu aileme nasıl anlatırım bilmiyorum.
  • hakkında detaylı bilgiye şuradan ulaşılabilir.

    organ bağışlamak için yapılması gereken tek şey ise,

    il sağlık müdürlüğü, devlet hastaneleri, sağlık grup başkanlıkları veya organ nakli yapan merkezlere başvuru yapıp iki şahit huzurunda bir belge imzalayarak organ bağışı kartına sahip olmak ve bu kartı her zaman üzerinde taşımaktır.
  • (bkz: #20893239)
  • başka bir insana hayat vermektir.
  • insanların korkutulduğu konulardan biridir, "abi tam ölmeden öldü yazıyorlarmış" falan diye. ne kadar gerçek bilemiyorum ama yaşama ihtimali olan bir insanı sırf zamanında hayır yapmak istedi diye tedavi olma ve yaşama hakkından mahrum etmek korkunç ve toplumda bunun yapıldığına dair çok ciddi bir inanç var. ne zaman konu organ bağışına gelse "abi tam ölmeden öldü yazıyorlarmış" kısmında tıkanıyor muhabbet. bana dönersek dağıtın gitsin benimkileri, ne yapacağım onları toprağın altında ?
  • bazı organlar için artık çok geç. ama sağlam kalan her şeyimi bağışladım ben bu uygulama çerçevesinde. mezara mı götürücem?

    dünyaya kazık çakma yöntemim.

    edit: şimdi tekrar baktım da, kalbim çok kırık mesela. kim ne yapsın? karaciğer de kederden tırtlaştı. kalanların gideri var.
  • sırf "mahşer günü organlarımız eksik diriliriz" diye organ bağışına karşı çıkan insanlar var. sanırım kainat yaratabilen bir varlığın, mahşer gününde bir böbrek daha yaratabileceğinden şüpheleniyorlar.
hesabın var mı? giriş yap