• bir soz veya eylemde bulunmadan once dusunmemizi saglayan beyin bolgesidir. deneyimlerimizle alternatiflerimizin arasinda baglantilar olusturur.
  • frontal korteksin bu bölgesinde hasar bulunan kişiler pişmanlık duygusunu hissetmezler. pişmanlık zamanlarında söylenen "kafamı duvarlara vurasım geliyor." cümlesi farklı bir bilinç halinde bu bölgeyi yok etme arzusundan mı gelir acaba?
  • obsesif kompulsif bozukluk patofizyolojisinde üzerinde en çok durulan bölgedir.
  • orbitofrontal korteks beyinde frontal lob alanında bulunan ve insan beyninin en az anlaşılmış bölgelerinden biridir. bu bölgenin duyu entegrasyonunda, duygusal değerlerin temsil edilmesinde, karar verme süreçlerinde ve kişinin beklentilerinde yer aldığı düşünülmektedir. limbik sistem ve özellikle amigdala ile yakın bir iletişim içindedir. orbitofrontal korteks, duygusal işlevlere katılımın temelini oluşturan çeşitli sinir ağlarıyla yoğun şekilde bağlantılıdır. geniş duyusal girdiler alır ve kortikal alanların ilgili bölgelerinde, hipotalamus ve beyin sapının ilgili alanlarında amigdalayı da içeren duygusal işleme ve ifade için önemli alanlara çıktılar gönderir.
  • doğru çalıştığı durumda siyasal tercihimizi aşağıdaki şekilde yapmamızı sağlayan beyin bölgesi:
    politikacılar insanların beynindeki karar verme sürecini, geleceğe yatırım yapma sürecini kullanırlar bir ödül sunarak onlara. kendilerinin aklımızdaki seçilebilirlik oranlarını arttırmaya çalışırlar.
    adaylar arasındaki seçeneklerden elde ettiğimiz veriler geleceğe dair kurduğumuz seneryoyla örtüşür nitelikte olarak hangisinde daha fazlaysa, hangisiyle ilgili daha düzgün bir seneryo kuruyorsak kafamızda o adaya dair meyilimiz artar. tüm bu süreç lateral orbitofrontal cortexin doğru çalıştığı durumda geçerlidir.
    teşekkürler bilimfili
  • son zamanlardaki haberlerden, çocuk kaçırılmalarından sonra pedofili vs. anormal cinsel tercihleri olan insanların, bu eğilimleri gösterme sebepleri üzerine okumaya başladım. bunun orospu çocukluğu olduğu kanaatinde olduğum kadar, bunu yapanlardan minimal (belki %4-5'lik) bir kesimin bile olsa beynin işleyişindeki bozukluklardan oluşmuş olabileceğini ve tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    bu etkenlerden biri de orbitofrontal korteks'te oluşan bozukluklarmış mesela(beynin frontal lab kısmında bulunuyor).

    bir sitede okumuştum, incelenen ilginç bir vaka ile alakalı durum.
    20 sene boyunca eşiyle normal ve mutlu bir hayat süren adamın evliliğinin 20. senesinde cinsel tercihlerinde ani bir değişim meydana geliyor ve 40 yaşından sonra çocuk pornogrofisine ilgi duymaya başlıyor. durumu fark eden eşi de bundan rahatsız olup birçok psikolog ve psikiyatrist ile görüşmeler yapıyor. sonuçta adamın orbitofrontal korteksinde tümör tespit ediliyor ve cinsel tercihlerindeki değişim buna bağlanıyor. burada yer alan büyük bir tümörün adamın düşünme ve muhakeme süreçlerini etkileyerek cinsel tercihlerinde değişime yol açtığı söyleniyor.

    ameliyatla tümör alınıyor, adamın cinsel tercihleri normale dönüp
    karısıyla ilişkisi düzeldiği esnada beyninin aynı bölgesinde tümör yeniden oluşuyor. tümörün tekrar belirmesiyle yeniden kendisini ve karısını rahatsız eden pedofilik davranışlar sergilemeye başlıyor. onu ''istemsizce'' çevresindeki küçük çocuklara yönelik cinsel sapkınlıklar yapmaya ittiği söyleniyor. yeniden ameliyat olarak tümörden kurtulan adamın, bir daha cinsel yönelimli sapkın davranışlarda bulunmayıp eski hayatına döndüğü söyleniyor. yani adam bu süreçte durumun tamamen bilincinde, hatta kendisi de bundan ötürü rahatsız fakat önüne geçemiyor. işte o yüzden bu gibi durumların köküne inilmesi ve gerektiğinde modern tıbbi yöntemlerin kullanılması gerekiyor.

    orbitofrontal korteksin, özellikle ani değişkenlere karşı hayatta kalma içgüdüsü/yeteneği ile birlikte, işleyişindeki varsayımsal durumlar hakkında kişinin karar verme sürecinde ve beklentilerinde rol aldığı söyleniyor. sayesinde kişinin öngörüsü yükseliyor. yani geçmişte yaşadığınız ve sizin beklentinizi karşılamayan durumların tekrar önünüze çıkması durumunda, sizi aynı durum ve koşullara hazırlıyor. aslında uyum sürecini kolaylaştıran bir şey. varsayımsal durumları içerdiğinden, diğer insanların duygularını anlamamızı sağlayıp empati yeteneğimizi de gelişiyor. bu sayede de sosyal hayatımız kolaylaşabiliyor.

    ve talamus ve korteks arasındaki bağların incelenmesinin şizofreni ve bağımlılıklar gibi birçok hastalığın da algılanmasında büyük pay sahibi olacağı söyleniyor.
    beyin ilginç bir şey vesselam.
  • vücut sinyallerinin karar verme süreciyle bütünleştiği ön beyin yapısı.

    bu yapının hasarında beyin karar aşamasında error verir. bircok seçeneği düşünür göz önüne alır ama hangisini seçmesi gerektiğini bilemez.
  • (bkz: phineas gage)
  • beynin ön lobunda bulunur, gözlerin arkasında yer alır. bir bebeğin ilerde insan ilişkilerinde sağlıklı hareket edebilmesi, duyarlı olması, kayıtsız olmaması, hatta sosyopat ya da pedofili vs. olmaması için hayati öneme sahiptir. phineas gage olayında adamın kafasına saplanan demir çubuk, orbitofrontal korteksini delmiştir ve adam utanmaz, sorumsuz, saldırgan biri haline gelmiş, yıllar sonra yaşadığı ciddi epileptik nöbetler nedeniyle yaşamını yitirmiştir.

    doğumdan sonra üç yaşına dek olgunlaşan bu bölüm, ebeveynler tarafından olgunlaştırılmazsa "küçük kız genie" vakası gibi örnekler yaşanabiliyor. yirmi aylıkken tek başına bir odaya kapatılan genie, bir sandalyeye bağlanmış, kendisiyle ilgilenilmemiş, yardım istediğinde babası onu sopalamıştır. çocuk bulunup kurtarıldığında on üç yaşındadır, ancak iki yaşındaki bir çocuğun motor becerilerine sahiptir. kızdığında kendi kendisine saldırmakta, yüzünü tırmalamakta ve çiş yapmaktadır. steril bir ortamda yedi sene geçirip yirmi yaşına geldiğinde hala sevgiye açtır ve kalıcı bir ilişki kuramamaktadır...

    anne-baba ne yapmalı?
    - bebeğe çokça gülümsemeli.
    - altını temizlerken yüzlerini ekşitmemeli.
    - ağladığında yüzlerini ona göstermeli. bebek, zor zamanlarda onların yanında olduklarını bilmeli.
    - bebeği şefkatle okşamalı. severken ona dokunmalı.
    - aklı ermeye başladığında direktiflerle değil, örnek olma yoluyla yönlendirmeli. "kakan geldi mi?" ya da "kakanı yap." demek yerine, "ben kakamı yapmaya gidiyorum." demek gibi.
    - sorularını geçiştirmemeli. sorgulamasına izin verilmeli ve cevap verilmeli.
    - ona bir birey olduğunu hissettirmeli. "kızım, bana bir bardak su versene." demek yerine, "ecem, bana bir bardak su verir misin?" demek gibi.
hesabın var mı? giriş yap