onno tunç öldü mertlik bozuldu ^*

• pop müzik piyasası sözkonusuyken,
  etrafta dönüp duran, sırf bir kısım insanın oluşturduğu hedef kitle (daha doğrusu kelek kitle), müzikal altyapıya ve içeriğe bakmazsızın kendilerine dayatılan her haltı çot diye kabullenip dinliyor, önlerine konulan her renk boku afiyetle yiyor diye piyasaya salınan berbat şarkıları ve berbat aranjmanları her duyduğunda insanın kafasından geçen cümle. eski güzel günleri hatırlayan kulağın iç çekmesi.
• (bkz: küçük bir aşk masalı)
• (bkz: ah mazi)
• (bkz: bir çocuk sevdim)
• onno tunc öldü sezen aksu bozuldu seklinde de söylenebilecek cümle..zira sezen aksu'nun müzikal basarısı onno tunc'tan önce ve sonra olmak üzere ikiye ayrılıyor..(bkz: gülümse)(bkz: git)...
• ustume kalmis bir baslik olarak (bkz: onno gitti sezen bitti)
• sırf sezen aksu'nun değil, koskoca türk popu'nun zirveden sonraki inişini hızlandıran durumun ifâdesidir.
  
  her ikisinin de yozlaşması; yâni türk pop müziğinin arabesk suyuna dönüşmesi ve sezen aksu'nun "öldüm bittim geberdim acıdan neye uğradığımı şaşırdım."dan öteye gitmeyen şarkılarının başlangıcı 1996 sonrasına denk gelir, dikkat ederseniz.
• lisedeyiz hiç unutmuyorum sene 1900 bilmem kaç. 3 tane kız birbirine sarılmış hüngür hüngür ağlıyorlar. bir üzüldüm bir üzüldüm. dedimki hangisinin babası acaba. babasının ölümü dışında bir kız böyle içten gözyaşı dökemez. yani ben öyle sanıyorum o zamanlar.
  
  yaklaştım yanlarına dedim ki
  - başınız sağolsun bacım. yakınınız mıydı?
  + onno tunççç öldüüüuvvvvv.....
  
  diye bir ağıt ile karşılık verdiler.
  
  lan diyorum onno ne ? sonuçta bura sivas. burada ahmet turan olur abdurrahman olur sadullah olur ama onno diye bir baba olamaz.
  
  -allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun
  
  diye dua ederekten ortamdan ayrıldım.
  
  gittim hemcinslerimin yanına.dedim ki
  -ne oluyur la. hangisinin babası öldü siz biliyor musunuz?
  +ne babası la. onno tunç diye bir şarkıcımıymış neymiş o ölmüş ona ağlıyorlar.
  
  sınıfın kalan kızları da bu kutlu yasa katıldı bir müddet sonra. hepsini bir şekilde anlarım da hacer senin ne işin var o yas evinde. sen hiç bir konuda hiç bir fikri olmayan boş beleş bir kızsın. senin baban asgari ücretle çalışan gariban bir adam. hadi ötekiler elit , fantastik dertleri ubersonik yasları olabilir onların. eve gidince anan sana soğan soyduracak. senin onno tunç öldü diye ağlamaya hakkın yok!!! sorsak onno tunç kim diye onu da bilmezsin. sırf diğer kızlar ağlıyor diye...
  
  yer sivas sene 1900 bilmem kaç. bir grup kız sivas kongre lisesi'nin bir sınıfını yaş evine çevirmişler. bir grup erkek ise umarsızca uzun eşşek oynuyor. siz var ya hayvansınız oğlum. onno tunç ölmüş lan. ve uzun eşsek oynuyorsunuz sınıfta pardon yasevinde.
  
  bense her zamanki gibi sosyoljik gözlem yapıyorum. bir ara haceri haketmediği o ortamdan uzaklaştırmak için aklımdan şu cümle geçti.
  
  - hacer iki dakka yastık olur musun? mahmut' un çişi gelmiş de.
  
  başlıkçı sen çok yaşa.
  
  dediğin gibi onno tunç öldü mertlik bozuldu. hem de sivas'ta.