• "islam sanatının oluşumu" kitabının yazarı, yaşayan en büyük şarkiyatcı, islam sanatı tarihçisi. rus asıllı amerikalı olduğu için, ağzıyla kuş tuttuğu halde, türk bilim adamlarınca bir türlü kabul göremedi, kabul gösterenler de "gözleri artık görmüyor, ne dediğini de bilmiyor, yaşlandı" diyerek kendisini görmemezlikten gelme eğiliminde... saçları beyaz, hafif göbekli, bence iyi biri, ama hoş bir seks partneri arayanlara önerilmez. (bkz: nereden biliyorsun)
  • islam sanatının olu$umu adlı kitabının üçüncü baskısı kanat kitap'tan çıkan sanat tarihçisi.
  • 8 ocak 2011 tarihinde, princeton'daki evinde vefat etmis olan, islam sanati tarihine hem arastirmaci, hem ogretmen, hem de yazar olarak buyuk katkilari bulunan, hocalarin hocasi bilim insani. sadece unvanlarini ve odullerini arka arkaya siralayinca bile paragraflar olusturan grabar, en son aga han mimarlik odulu komitesi tarafindan verilen "chairman's award" ozel odulunu almisti. kimi zaman bakis acisi orta dogulularinkinden farkli olsa da, islam sanati, arkeolojisi, mimarligi alanlarindaki kiymetli calismalari ufuk acici ve ilham vericidir. butun bunlardan bence daha onemlisi, bilimsel acidan cok ustun ogrenciler yetistirmesi ve boylece kaliteli bilgi ile donanmis nesillerin surekliligine katkida bulunmasidir.

    kendisi ile birkac ay once tanismis, kanli-canli yanimda oturmus olduguna nasil inanamiyorsam, öldügüne de inanasim gelmiyor. daha ekim'de bir sempozyumda butun ictenligiyle bilim askindan, sanatin guzelliginden soz eden bu koca cinar (hakikaten de kocaman bir adam) simdi yok. topragi bol olsun.
  • ölümünün 1. yılı anısına, bu pazar (8 ocak 2012) sakıp sabancı müzesi'nde uğruna bir anma toplantısı düzenlenecek değerli bilim adamı. eski öğrencileri konuşacak.

    http://www.facebook.com/…ts/322410024445867/?ref=ts
  • 1929'da strasbourg'ta doğan ve 2011'de princeton'da vefat eden, islam sanatına, mimarisine ve arkeolojisine paha biçilemeyecek katkılarda bulunmuş sanat tarihçisi. 1990'da ölen babası andré grabar yirminci yüzyılın önemli bizans sanat tarihçilerinden biri. andré grabar strasbourg'ta sanat tarihi dersleri verirken oleg birçok farklı lise değiştirmiş, sonunda andré grabar dumbarton oaks'a atanınca babasıyla beraber washington'a gitmiş. 1950'de harvard university'den b.a., 1953'te princeton university'den m.a ve yine oradan 1955'te ph.d'sini almış. yani 5 yılda tüm akademik eğitimini tamamlamış, lisansı magna cum laude olmak üzere.

    michigan, harvard ve princeton'da hocalık yapan oleg grabar'ın fransızca ve ingilizce olmak üzere 30 kadar kitabı ve 200 kadar makalesi var. çalışkan olmayan, işini sevmeyen bir insanın hayatta ulaşamayacağı bir rakam; hatta aslında tüm bu çalışmalarını işi olarak değil de hayatı olarak gördüğü de söylenebilir. bunların yanında kazı çalışması da yürütmüştür ve yıllık çıkan muqarnas isimli islam görsel sanatları alanında en prestijli derginin de kurucu editörüdür. "aga khan award for architecture - chairman's award" 1980 yılından beri sadece 4 kişiye verilmiş ve oleg grabar'dan önce ödülü alanların hepsi mimar.

    kendisinin bazı makalelerini ve kitaplarından bazı parçaları okumuş bir lisans öğrencisi olarak söyleyebileceğim aklının bir karış havada olduğu! aklı bir karış havada, çünkü bazen kurduğu bağlantılar ve getirdiği yeni anlatımlar gerçekten aklın başka bir düzeyde çalışmasını gerektirecek kadar komplex bir yapıya sahip olabiliyor. fakat kendi buluntuları konusunda kesinlikle ısrarcı davranıyor, tabi ki diğer akademisyenlerin buluntularını aşağılamadan, hor görmeden, zannediyorum bunu daha çok türkiye'de görmeye alışkın olduğumuzdan belirtmek ihtiyacı hissettim.

    grabar'ın çalışmalarının islam sanatı çalışmalarının sınırlarını genişlettiği aşikâr. fakat, aslında bu sınır genişletme meselesi göründüğünden daha fazla. kendisiyle alakalı ölümünden sonra yazılan yazılarda, ya da hayatteyken yapılan yorumlarda kişiliği ile ilgili öne çıkarılan meselelerden birisi de öğrencileriyle olan ilişkileri. öğrencilerine çok değer verdiği ve onları çalışma yapmaları konusunda yüreklendirdiği söylenegeliyor. örneğin, gülru necipoğlu gibi bence sanat tarihi alanında alın akımız olan birisi kendisinin öğrencisidir.* ölümünün birinci yıldönümünde sakıp sabancı müzesi'nde yapılan anmada grabar'ın ikinci kuşak öğrencilerini torunlarım olarak andığı söylenmiş. bu ikinci kuşak öğrencilerinden üçü şu anda boğaziçi üniversitesi'nde ders veriyor.

    sözün özü, kendisinin kitaplarını görürseniz en azından bir göz atın, okumaya çalışın. hiçbir şey kaybetmezsiniz, aksine yeni perspektiflerle karşılaşırsınız.

    bazı önemli kitapları:

    * the formation of islamic art
    * the alhambra
    * the great mosque of isfahan
    * the mediation of ornament
    * the shape of the holy
    * the dome of the rock
    * mostly miniatures: an introduction to persian painting

    * ne kadar ilginçtir, ilk entryde oleg grabar'ın türk bilim adamlarınca kabul edilmediği yazılmış. gülru necipoğlu da benzer şekilde türkiye'den boğaziçi, bilkent ve akdeniz üniversitileri hariç hiç davet almadığını belirtmiş arkitera'da yayınlanan bir söyleşisinde. sonrasında itü çağırmış kendisini ama yazıdan kaynaklı mıdır, öncesinde planlanmış mıydı, bilemiyorum.
  • islâm sanatı alanındaki ufuk açıcı çalışmalarıyla tanınır. islâm sanatı çalışmalarının inşası eseri albaraka yayınlarından 4 cilt olarak yayınlanıyor.
hesabın var mı? giriş yap