• jane fonda, jimmy smits ve gregory peck'den mütesekkil luis puenzo filmi..*
  • meksikalı yazar carlos fuentes'in ambrose bierce üzerine 1985'de yazdığı "gringo viejo" adlı romandan uyarlanmış 1989 yapımı sinema filmi .

    gregory peck'in canlandırdığı "bierce" 1913 yılında gazetecilik kariyerine son verdikten sonra pancho villa kuvvetlerine gözlemci olarak katılmak ve hatta daha sonra güney amerika'ya devam etmek niyetiyle meksika sınırını geçmek üzere yola çıkmış ve 26 aralıkta sekreterine yazdığı son bir mektuptan sonra kendisinden haber alınamamış.

    öte yandan filmdeki diğer iki ana karakter harriet winslow ve general arroyo, fuentes'in yarattığı kurgusal karakterler.

    ödüllü roman "gringo viejo"'nun anlatımı nasıldır bilmiyorum ama film bana hiç zevk vermedi.

    öncelikle savaş ortamında yaşananların bu denli soylu(!) olabilmesinin imkansızlığı düşüncesi anlatılan öykünün ayaklarının yere basmasını engelliyor. öte yandan film anlatılması gerekeni derleyip toplamaktan uzak birbirinden kopuk episodlar halinde olduğundan olayları yerli yerine koymak güçleşiyor. gerçekten varolduğunu bildiğimiz "bierce" bir yana başta winslow ve arroyo olmak üzere bütün karakterler bir beyaz diziden çıkmışçasına gerçekçilikten uzak dolaşıyorlar. burada ancak bir noktada mantıklı bir izah mümkün. yazarın da bir söyleşide belirttiği gibi tüm anlatılanlar aslında bir yaşlı kadının ağzından dile getirilen gençlik anıları. bu da onun hayatında iz bırakmış artık yaşamayan bu kişileri yüceltmesini onlara gerçekte olmayacak kadar soylu ve gururlu tavırlar sergiletmesini bir anlamda mazur kılıyor.

    spoiler
    -----------------------------------------------
    diğer bir yanda herşeyin düğümü olan arroyo'nun ruh durumunun neden bu denli kötüye gittiği ise yeterince acıklık kazanmıyor nedense.

    ele geçirmek ve yok etmek üzere geri döndüğü acılarla dolu hatırları yüzeye çıkaran cocukluğunu geçirdiği hasiyenda'dan bir türlü ayrılamayan genç general sonunda atına izinsiz binen ve çok önemsediği bir takım çocukluk belgelerini yakan bierce'i katledecek kadar çıldırıyor. ama nedense bu sergilediği çılgınlık daha önceki ve hemen ardındaki davranışlarıyla öyle kopuk ki neden böyle davrandığını anlatan birşey bulamıyorsunuz. aslında burada altyapısı güçlü bir öykü hissedilebiliyor. çünkü arroyo'nun öyküsü, aslında genç bir generalin bir asker olarak sorumluluklarını unutup hep gıpta ettiği ve gayrimeşru çocuğu olduğu toprak ağası "miranda" olmaya , onun gibi davranmaya başlaması girdabında gelişiyor olmalı. ama film öyküyü öyle sığ bir dizgede ele alıyor ki bu metamorfozu hissedemiyorsunuz. bir yandan jimmy smits'in de oyunculuğunun da bunu öne çıkarmaya hiç yardımı olmuyor.

    uzun ve kalabalık savaş sahneleri ki onlarda da ne olup bittiğini pek anlayamıyorsunuz, ve uzun ve luzümsuz bir dans dışında akılda kalansa belki de genralin kendi atını vurduğu sahne.

    yönetmen bu sahnede asıl adı "twister" olan şahane siyah aygıra bir zarar gelmediğine hayvanseverleri ikna etmek zorunda kalmış.
    -----------------------------------------------

    filmi yine de ayakta tutan birşey ararsak bu gregory peck'in oyunculuğu olabilir. gerçekten peck "bierce" karakterine hayat vermek için elinden geleni yapıyor. jane fonda ise herzamanki kadar iyi. ama yine de oyuncu seçiminde birşeyler var gibi. bierce olarak bir harry dean stanton olsa daha mı olurdu diye düşünüyorum.

    son olarak film yarattığı dağınıkta hareket nokrası olan "bierce"in kişiliği ve hayatı hakkında da yeterince bir şeyler aktarmaktan uzakta kalıyor.
hesabın var mı? giriş yap