• göz hastalıkları ve kusurları ile ilgili tıp ana dalı
    (bkz: katarakt) (bkz: astigmat) (bkz: miyopi)
  • eski yunanca'da goz anlamina gelen oftalmos kelimesinden turemis, goz hastaliklariyla ugrasan tip dali.
  • göz makyajı temizleme malzemelerini onaylayarak, üzerlerinde "oftalmolojik olarak onaylanmıştır" ibaresinin yer almasına ve ortalama türk kadınının "oftalmolojik onay ne be?" diye düşünmesine seben olan tıp dalı.
  • ingilizcede ophthalmology diye yazılır. her daim philanthropist tadı verir.
  • göz hastalıkları. bunun uzmanına oftalmolog, göz doktoru veya kısaca "gözcü" deniyor. genelde tıp fakültesi mezunlarının uzmanlığını yapmak istedikleri branşların başında gelmekte. çünkü daha rahattır, kısmen daha kolaydır, çoğu kişiye göre diğer rahat kabul edilen bölümlere nazaran (ftr, dermatoloji) daha fazla karizması vardır... hal böyle olunca yattığı yerden para kazanmanın düşünü kuran, zora gelemeyen, tus'a kasarken pratik bilgisi sıfırlanan hekim adaylarının ağzının suları akmaktadır. ayrıca genelde cerrahiliği sözde de kalsa, cerrahi bir branştır.

    şahsi kanaatim okuması, çalışması ve konuları çok eğlenceli, meslek olarak ise çok sıkıcı bir bölüm olduğu yönündedir.

    ayrıca bence diş hekimliği gibi genel tıp eğitiminden ayrı olarak alınacak bir eğitimle uzmanlığı yapılabilmelidir. bu fikrimi açtığım insanların bir kısmı bana uzaylı muamelesi yapsa da gözün organizmadan en az "diş ve ağız" kısmı ve ilgili hastalıkları kadar ayrı olduğunu düşünüyorum. pratikte çoook büyük çoğunlukta göz doktorunun gözün primer hastalıkları harici, genel sistemle alakalı olarak yaptığı bir iki iş var. o da gözdibi bakısında diabeti yakalamak veya papil ödem görüp kitle/kibas vs. tanısı koymak (tabii ki olay bunla kalmıyor, gözü ilgilendiren zibil tane durum daha var. mesela bağ dokusu hastalıklarının göz tutuluşu, optik chiasma basısı vs. gibi gözü de ilgilendiren patolojilerden de bahsetmek mümkün ama bunlar birinci ve hatta ikinci basamakta oldukça nadir karşılaşılacak durumlar). ayırıcı tanıyı iyi yapan, doğru müdahelelerde bulunan iyi bir göz dokturu olmak için 6 sene tıp eğitimi, bir de üstüne 4-5 sene uzmanlık eğitimi almanın gereksiz olduğu kanaatindeyim. en azından bu bölüm bunu gerektirecek kadar ağır ve geniş bir bölüm değil.
  • cari coller'in en büyük buluşunu paylaştığı tıp dalı.
    kokain'in lokal anastesilerde kullanılmasını sağlayan cari coller, freud'dan önce fark edince tıp tarihine geçer. bizim freud'un başarısızlığı üzerine bunalıma girer.
  • gözde uzağa uyum. göz billurunun dış eğriliğinin değişikliğe uğramasıyla sağlanır ve böylece ağ tabaka üzerinde net bir görüntü meydana gelir. bu eğri değişiklikliğini kirpiksi kas sağlar. bu kas ne kadar kasılırsa net görme düzlemi o kadar yaklaşır. uyumsuz olarak çok uzağı görebilen göze normal denir. çok uzağa konan cisimleri görmek için uyum yapmak zorunda kalan göz hipermetrop'tur. çok uzaktaki cisimleri göremeyen göz miyop'tur. uyum yeteneği azalmış göz ise presbit'tir. gözün gelen ışığın şiddetine göre uyum yapmasına uzağa uyum denir. bu uyum, göz bebeğinin az veya çok genişlemesiyle sağlanır. retinanın duyarlığı da aydınlığa göre değişir fakat bu değişmeler yavaştır. gündüz aydınlığında bulunduktan sonra karanlık bir odaya girince içerideki cisimleri seçmek için bir süre beklemek zorunluğu bundan ileri gelir.
hesabın var mı? giriş yap