o kadar

• bir murathan mungan siiri;
  " karanlikta yolunu sasirmis yagmurlar
  gibi birbirine sarilan
  sirasini sasirmis ölüler
  bilmedigimiz masallarin
  ormanlarinda karsimiza cikar
  yol sorarlardi
  ayni agaca dolanmis kollari
  cözen zaman
  ve gereginden fazla seylerin yandigi
  ilk yanginlar
  ilk hatira defterleri
  ilk bogazli kazaklar
  ilk asklar
  yagmurlarin ölülere
  ölülerin yanginlara
  benzedigi
  bir mevsim
  geldiginde
  unutula yazdi
  simdi bir siirde dile gelme tutkusundan
  baska hicbir sey
  kimildatamaz onlari
  lav altinda söndükleri yerden
  kimi zaman iste böyle bir siirin icinden gecerler
  kimi zaman baskalarinin gözlerinden "
• kemal sunalın bi süre eşlik ettiği kel mafya babası tiplemesinin demiri kesen sözleridir..
  bu abi ayşen grudanın abisidir aynı zamanda.. yani biz kardeşiz ayşen grudayla.. neyse..
  kimi gün şabandan dayak yemek için para verir, kimi gün 6lı oynatmak için ensesini tokatlattırırdı.
• sınırların kesinkes cizildigini bildiren , "tartismayi gerektirir baskaca sey yoktur. bu boyledir!" bazli ; kendinden emin, konuya son noktayi koyar nitelikteki soylem.
• kemal sunal filmlerinden tanıdığımız dinçer çekmez'in klasikleşmiş repliğidir
• söyliyeceklerim ya da daha doğrusu söyleyebileceklerim bitti; o kadar.
  
  natacha atlas; gafsa'nın bitiminde halas der, bitti, o kadar, nokta !
• (bkz: kara mithat)
• karşılaştırma yapılırken belli bir durumun şiddetine, çokluğuna referans vermekte de kullanılır.
• bu kadarın onlarsız halleridir.
• dincer cekmez tarafindan o kad-dar^* seklinde kullanilmaktadir.
  
  - haa...bu is biraz pahaliya patladi abicim. cocuklarin da ayliklari falan. sen bi cek karala bakalim.
  - aman abicim nasil yazariz
  - o kad-dar.
  - ama daha yeni...
  - o kad-dar dedim.
  - ne kadar?
  - yuz bin kadar.
• adam o kadar çok alkol alıyomuş ki,
  
  yaralandığı zaman yarası içerden dezenfekte oluyomuş.
  
  mesela?