nihad sami banarlı
-
turk edebiyatinin ustadlarindan biridir.
turkcenin sırları, metinlerle turk ve bati edebiyatı gibi harika eserler yazmıştır ama en cok resimli turk edebiyat tarihi adlı 2 ciltlik ansiklepodisi ile tanınır. -
edebiyat kitabı yazarı. alp er tunga sagusunu hayatımıza sokmuş şahsiyet.
-
-nihad sami banarlı'ya-
ihrâmı serenler bu bahârâbâde
dünyâ ile ukbâyı getirmez yâde
işrette keder bahsini açmaz bir rind
içmez beşerin zehri katılmış bâde
yahya kemal beyatlı
iç. "rubâîler", istanbul fetih cemiyeti yayınları no: 50 / yahyâ kemal enstitüsü no: 6 / yahyâ kemal külliyatı no: 3, 1.b., istanbul-1963, s. 9. -
nihad sami banarlı.
edebiyat tarihçisi ve yazar (d. 1907, istanbul - ö. 14 ağustos 1974). orta öğrenimini vefa * ve istiklal lisesi'nde tamamladıktan sonra yüksek öğretmen okulu türk dili ve edebiyatı bölümü'nü bitirdi (1927). edirne ve istanbul'daki çeşitli okullarda öğretmenlik, istanbul eğitim enstitüsü (1947-1969), istanbul yüksek islâm enstitüsü'nde öğretim üyeliği ile yüksek öğretmen okulu müdürlüğü (1957-1958) yaptı. 1969'da kendi isteğiyle emekli oldu. edebiyat tarihi araştırmaları, özellikle resimli türk edebiyatı tarihi adlı eseriyle tanınan nihad sami banarlı, 1000 temel eser komisyon üyeliği, istanbul enstitüsü müdürlüğü, yahya kemal enstitüsü kuruculuğu ve müdürlüğü de yaptı. yahya kemal'in eserlerini ölümünden sonra yayına hazırladı. şiir ve makaleleri, edirne halkevi'nin çıkardığı altıok dergisinde başlayarak orhun, ötüken, atsız, meydan, ülkü, yönetiminde çıkan yahya kemal enstitüsü mecmuası, hayat tarih mecmuası, sürekli yazarları arasına katıldığı kubbealtı akademi mecmuası ile hürriyet (1948-1963), akşam, yeni sabah gazetelerinde (emin bayraktar imzasıyla) yayımlandı. banarlı'nın liseler için hazırladığı edebiyat ders kitapları uzun yıllardan beri okullarda okutulmaktadır. millî eğitim bakanlığı'nın açtığı yarışmada (1933) kızıl çağlayan bir yuvanın şarkısı adlı manzum piyesi ödül kazanmıştı.
eserleri:
- kızıl çağlayan, bir yuvanın şarkısı (1923)
- dâsitân-ı tevârih-i mülûk-i al-i osman (ahmedî'den; inceleme ve yayına hazırlama, 1939)
- edebî bilgiler (1940)
- resimli türk edebiyatı tarihi (1948, fasiküller halinde 1975)
- metinlerle edebî bilgiler (1950)
- metinlerle türk edebiyatı (1955)
- metinlerle türk ve batı edebiyatı (1955)
- yahya kemal yaşarken (1959)
- yahya kemal'in hatıraları (1960)
- türkçe'nin sırları (1971)
- şiir ve edebiyat sohbetleri (1982)
- bir dağdan bir dağa (1984)
- tarih ve tasavvuf sohbetleri (1984)
- kültür köprüsü (1985)
- inanç ve yaşama üslubu (1986)
ayrıca;
- sular kararırken
- yabancı
- dumanlı dağlar
- son vazife
- bir mabed yıkıldı
- ıstırap yarışı
adlı piyesleriyle
- bir güzelliğin romanı
adlı bir romanı (hürriyet gazetesinde tefrika edilmişti) vardır.
kaynak:
"yazarlar sözlüğü", hazırlayan: ihsan ışık, risale yayınları, 2.b., istanbul-1998, s. 106-107. -
ahmet kabaklı'nın kelimelerin serdârı diye andığı edebiyat tarihçisi.
-
dogumunun yuzuncu yili kutlanan edebiyatci, babamin en sevdigi ogretmeniymi$. detay olsun bu da..
-
türkçe'nin öztürkçe olmasıyla değil imparatorluk dili olmasıyla ve diğer büyük diller gibi kendi ahengi, musikîsiyle sevilmesi gerektiğine inandırmayı başarandır.
hiç düşünmemiştim ceylân ve bektâşî kelimelerinin insanı kendinden alan musikîsini. uzun â, î gibi dilimizin ebedi ahengini bizden çalanlar belki farkında değil ne yaptıklarının. çünkü hala kazanç anlamındaki kâr ile atmosferik bir olay olan kar kelimelerini söylerken dilimiz o ince ve nazik harfi çıkartabiliyor ancak edebi metinlerde dahi artık dikkat edilmeyen bu farklılılar yarın dilimize de bulaşırsa kâr kelimesini terkedip kazanç kelimesini mi kullanacağız.
eğer türkçe'nin milleti diline sahip çıkmazsa dillerini/dilimizi arı soksun. -
türkler'in "bozkır dili", "erkek sesli dil" olduğunu, türkçe'nin arapça ve farsça sözcüklerle "ehlileştiğini" söyleyebilmiş olan osmanlıcı, türk karşıtı.
nasıl bir kişi olduğunu adının okullara verilmesinden anlayabilirsiniz. kenan evren'i, şeyhülislam ebussuud efendi'yi kutsayan kişilerin favori ideologlarındandır.
osmanlı paşalarının soyundan gelen bir karadenizli (trabzonlu) olması durumu bi bakıma açıklıyor. -
"turk milleti tarafindan fethedilmis topraklar nasil turk vatani olmussa, ayni millet tarafindan fethedilmis kelimeler de oyle turk kelimesi olmustur."
"bir dilin dogusunda, karakterinde, ananesinde ve dehasinda baska dillerden derlenmis kelimeleri millilestirme hayati ve kudreti varsa artik o dili oz dil yapmaya kalkmak, dili kendi tabiatindan ve dehasindan uzaklaştırmaktir ki, bunu ancak cehaletin ve delaletin elleri yapar...
hakikat şudur ki türk milleti gibi asırlarca hatta çağlarca dünya sathında konuşmuş büyük ve fatih bir milletin dili öz dil olamaz imparatorluk dili olur."
"bizim dil konusunda yapacağımız iş kelime fethinden, hatta kelime ithalinden korkmamaktır. şu şartla ki ingilizlerin, fransızların bilhassa büyük türk halkının yaptığı gibi derhal milli damgamızı vurabilelim. onları türkçe'nin sesiyle ve kendi estetiğimizle millileştirelim. çünkü ortak medeniyetler içinde milletlerin en büyük zaferi işte bunu yapmak, bunu yapabilmektir." -
türk edebiyatı tarihçisi olarak pek çok edebiyat ve tarih eserini inceleyerek araştırmacılara velûd bir menba* sunmuştur. ancak maalesef çalışmalarında ele aldığı tarihçi ya da edebiyatçıları hep bir aklama çabasına girişmektedir. ya da türkçülüklerini ön plana çıkarabilmek için elinden geleni yapar. bugünün postmodern akademyasında malzemesini tutarlı kılma ve konjonktüre uydurma çabası sırıtıyor maalesef.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap