• mit media lab'ın başındaki şahıs, being digital isimli çalışmasıyla dijital devrim ve ötesine ışık tutmuş ve tutmaktadır. entel-dantel-critical amcaların çok yüklendiği, bir nevi şamaroğlanına çevirdiği bi adamdır. yazıktır bee, yapmayın..
  • 1978'de, 2000 yilina gelindiginde film-yayincilik, basim ve bilgisayar endüstrilerinin iç içe geçecegini ongormus, anladigim kadariyla medya teknolojisindeki gelismeleri yönlendiren, ayni zamanda okuma güçlügü (bkz: dyslexia) oldugunu söyleyen öncü kisilik...
  • en son $100 luk laptop projesi ile bilisim dunyasinda top kosturmakta olan insandir. her cocuga bir laptop (olpc), projesinin hayata gecmesinde buyuk rol oynayacak bu adam eger bu projesini hayata gecirirse superkahraman gibi bir sey olacaktir benim gozumde.
    http://web.media.mit.edu/~nicholas/ kendi adresidir.
    $100 luk laptop projesi ise
    http://laptop.media.mit.edu/
    adresinde bulunabilir.
  • mit media lab'in eski yoneticisi. yenisi icin :

    (bkz: frank moss)
  • beynimizi internete acmak , telepatik internet baglantisi gibi konulari gectigimiz gunlerde bir toplantida dile getiren kisi .
    ---------------------------
    beynimizi internete açmak neler getirecek?

    burada iki senaryo var. ilkinden yani iyimser olandan başlayalım. ihtiyaç duyduğumuz hemen her bilgiye neredeyse anında erişebilmenin sağlayacağı faydalar. örneğin ilk kez gittiğiniz bir binada çıkan yangının ortasındayken, binanın planlarına erişip dışarıya çıkan en kısa yolu öğrenmek hayatınızı kurtarabilir. veya özenle hazırlandığınız bir konuşmada söyleyeceklerinizi unutmanız ya da o an emin olamadığınız bir bilgiyi söylemeden önce doğrulamanız da mümkün. tabii bunlara gezdiğiniz şehre ait tüm turistik bilgilere cihaz gerektirmeksizin anlık erişimi ya da alzheimer gibi hafıza kaybıyla birlikte anılan bir hastalığın tedavisini de ekleyebiliriz.

    ikinci senaryo ise kötümserler. bu tip bir yeniliğin gelmesini istemeyenlerin öne sürdüğü sebepler arasında elbette beynimizin hack'lenmesi, irademizi kontrol edemememiz ve bundan kaynaklanabilecek ekonomik ya da adli sorunların ortaya çıkmasını düşünebiliriz. yani daha hollywood'vari bir tanımla, "başkalarının kontrolünde olan robotlara" dönüşebiliriz. mümkün mü? evet, ama nasıl bilgisayarlarımıza ddos vb. saldırılarda kullanılmaması, virüs bulaşmaması için güvenlik yazılımları yüklüyorsak beynimizi de bu tip bir güvenlik önlemiyle koruyabiliriz, hatta bu işi beynimiz doğrudan riskli bölgelere erişimi durdurarak da engelleyebilir. ancak bu sefer de felç dahil ciddi hastalıkların ortaya çıkma ihtimali var. bunu şimdilik bilemiyoruz, en azından beynimizle ilgili bildiklerimiz net bir yanıt verebilmek için yeterli değil.
    -------------------------------------
    tamami icin
  • aslında 30 yıl sonra bilgiyi hap olarak alacağız şeklindeki öngörüsünün temelinde mevcut durumda okuyarak ve anlamaya çalışarak öğrenmenin zor bir yöntem olduğu yatıyor. yani belki şekil olarak bilgiye edinme yolu hap olmayabilir, belki genetik bir takım müdahaleler belki internet of thing ile olan iletişim biçimi olabilir ama sonuç olarak bilgiye ulaşmak bugun bile google sayesinde çok kolayken gelecekte bunun bir yaşam biçimi olacağını öngörmesi.
    bu da bana göre iki sorunu ortaya çıkarıyor.

    -bilgi kirliliğinin önüne nasıl geçilecek? saf bilgiye nereden ulaşacağız ?

    -ulaştığımız bilgiyi nasıl işleyeceğiz? bilgiyi işlemek için ilave teknolojiye ihtiyaç duyacak mıyız? yani bu bilgiyle ne yapacağız ?
  • 2005-2007 yılları arasında abd istihbaratının, cia'in, başına geçmiş, george w bush döneminde dışişleri bakan yardımcılığı yapmış john dimitri negroponte gibi bir adamın kardeşidir.
hesabın var mı? giriş yap