• hersey eski hamam eski tas ama tas artik oyle bildigin tas degil ta$ ta$ demenin cohencesi. hatta bir nevi yengec cohencesi.
  • bir şekilde herangi bir şarkısı shuffle yolu ile karşıma çıktığında, cohen bana soruyor; is this what you wanted? evet diyorum evet. bu mükemmel albümü en baştan dinlemeliyim. su gibi akıp geçiyor bu albüm, nefes alıp verişi yavaşlatıyor. kötü şarkı yok evet, ama aynı şekilde sıyrılan bir tane dinleyim yatacağım şeklinde seçilecek sıyrılan bir eser de yok. lover lover lover fade out olup bitiyor, ardından field commander cohen öyle bir giriyor ki ya da i tried to leave you'dan sonra who by fire yoksa, ben de yokum arkadaş.
  • herhalde romantik ilişkinin leonard cohen'cesi demek. sekse "seremoni" demek gayet şık bir hareket ayrıca.
  • hemen her şarkısı kendi içinde güzel ama dahası bir de albümün bütünlüğü açısından çok uyumlu durumdaki leonard cohen çalışması. is that what tyou wanted, lover lover lover, there is a war ve belki de field commander cohen - müzikal açıdan - birbirine çekerken, chelsea hotel no 2, why don't you try, i tried to leave you, take this longing gibileri de aradaki durgunlaşmalıklarından ötürü birbirini andırır.

    tabii şu da gerçektir ki, lover lover lover coşkusu, keyfi bambaşkadır içinde. keyiflendirir, kıpır kıpır eder - leonard cohen'e rağmen - güldürür bile sözleri ile. sonracığıma, misal işin espritüel - ama aslında belki de albümü sevdiren bir yanı da leonard cohen'ın şarkılardaki iki yüzlülüğüdür. nedir bu? sen git elin kızına "why don't you try" de, ona başka sevdaları öner, "yalnız da yaparsın, dene bi' yaa"la, sonra git kendine gelince iş "i tried to leave you" diye "ben yapamadım, yine kollarım açık sana" diye sevdiğini bırakamadığını anlat. gülerim buna, biraz leonard cohen'in why don't you try'da çakal takılışından, biraz da kendisinin aslında zayıflığını kabul edişinden.

    there is a war'ın genel, toplumsal, kavramsal tespitleri-söylemleri ve "savaş"a çağrısı hayata karşı biraz marşvari gelir. hayata da demeyelim, dünyaya. ondaki "why don't you come on back to the war, don't be a tourist!" çıkışması/hesap sorar gibi önerisi de apolitizme, duyarsızlığa, düşünmemeye (sadece apolitizm desek, erkek-kadın arası savaş eksik kalır) karşı çok yerindedir sanki.

    bir de bu albümde değişik bir sıcaklık vardır, a singer must die'ı saymazsak. arkadaşça yaklaşır cohen, yan odadaki eleman gibi. songs of leonard cohen'ın master song'u ya da songs of love and hate'in avalanche'si yoktur (o da pek hoştur değil mi?). yani "sert/soğuk/kararlılığın katılaştırdığı adam" değil, azimli, canlı ama candan birisi vardır sanki. (tabii hepsi anlık yorum değilse).

    yani bir bütün olarak bir leonard cohen albümü sanki ancak bu denli hoş olabilirdi. dinlendirici, düşündürücü, keyiflendirici... beklenmedik zamanların işe yarayanı. hoş işte...
  • 74 tarihli leonard cohen albümü.

    1. is this what you wanted
    2. chelsea hotel #2
    3. lover lover lover
    4. field commander cohen
    5. why don't you try
    6. there is a war
    7. a singer must die
    8. i tried to leave you
    9. who by fire
    10. take this longing
    11. leaving green sleeves
  • sanat daha kapağında başlar bu albümün.
  • şu ana kadar denk geldiğim albüm isimleri içinde en iyilerinden biri kesinlikle bu albümünki. ayrıca kapağı da bir o kadar güzel. albümdeki en iyi parçanın ise why don't you try olduğunu düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap