• ruhi dostlar korosu uyelerinden bir tanesi. dorduncu albumu olan "bizar" ile 2003'te, emin igüs'ün "bu dünya bir pencere"siyle birlikte, halk muziginde yeni acilimlar basligi altinda hatirlanacak baslica kisilerden bir tanesidir. ozellikle, "beyaz giyme toz olur" ve "tasa caldim" isimli turkuleri yorumu ile, baska boyutta oldugu anlasilabilir. (bkz: bu dunya bir pencere)
  • bir "yalancısın", bir de bizim oralardan* "hışhışı hançer" söyleyişi vardır beni kopartan.
    bugüne kadar hakkında yazılmış tek entri bulmak biraz da bilinmezliğini perçinledi bu adamın gözümde. öyle kalsın.
    ...
    ideefixe kayıtlarına göre iki albümü var:
    biri 1996 mahsülü "çiçeği hiç solmayana". ikincisi 1998'den beri dinlenegelen "ağzımda bulut tadı". bu son albümde ilkay akkaya'nın vokalliği de ayrı bir güzellik.
  • bizar ile yıllardan sonra yeniden ortaya çıkan güzel sesli müzisyen.
  • muzik ya$amini, sevdigi icin kotu yola du$mek olarak tanimlayan guzel sesli bulbul. uzun soluklu otobuslere bini$inde insanin, usta yanimizda olsaydi da bir caya iner gezerim mirildansaydi dedigidir, hayatin insana sundugu mucizelerden biridir ayrica.
  • müzisyen. 1960 yılında bitlis adilcevaz'da doğdu. ilk ve ortaöğrenimini adilcevaz'da, liseyi ankara'da bitirdi. müziğe 1975'te bağlama dersleri alarak başladı. şan ve solfej eğitimi aldı. ilk konserini istanbul'da verdi. bir süre ruhi su dostlar korosu'nda yer aldı. besteciliğinden çok yorumculuğuyla tanınıyor. türküleri oldukça iyi yorumluyor. sanatçının tek eksisi albümlerinde yer yer kendi sesinin gerisinde kalan müzikal düzenleme ve buna bağlı olarak kullanılan çalgıların yine "yer yer" zayıflığı.

    şu yalan dünyaya, beyaz giyme, kiremitte buz musun ve şemsiyemin ucu kare kanımca sanatçının en iyi yorumladığı türküler.

    diskografi:

    çiçeği hiç solmayan (1996)
    ağzımda bulut tadı (1998)
    bizar (2006)
  • sesinin hoş tınısıyla, (bkz: ruhi su)türkülerini yorumlayışı enfestir. kendisine de söyleme şansı bulduğum gibi; hoş bir ses, kekik kokulu bir nefes...
  • sahnede eşlik edebilme onuruna sahip olduğum, gözümdeki yeri yaşayan yunus emre olan büyük üstad.. modern zamanların dervişi..

    konuşurken karşısındaki insanda tarifi zor bir saygı ve hayranlık duygusu uyandıran, garip bir "huzur" duygusu aşılayan; türkü söylediğinde ise anadolu halklarının coşkun sesiyle çağıldayan bir sanatçıdır nevzat karakış.
    türküler onun sesiyle pınar olup akıyor. onun yorumunda anne sıcaklığını, somun ekmek kokusunu, sevdayı, hüznü, hasreti, kısaca yaşama dair, insana dair ne varsa yüreğinizin kuytu köşelerinde hissediyorsunuz.

    büyük usta nevzat karakış, aynı zamanda yıkılmaz bir kale gibi duruyor düzenin her yere yayılmış yoz-tüketim kültürü karşısında. dayatılan tek tip, yoz, ne idüğü belirsiz pop-arabesk müzik kültürüne karşı, anadolu topraklarında yaşamış ermenilerin, süryanilerin, türklerin, kürtlerin, lazların, çerkezlerin ve bilumum halkların binlerce yıllık alın terinin, kardeşliğinin ürünü ezgilerle yanıt veriyor. tüm kültürel değerlerin yok edilip hiçe sayıldığı bu çürümüş düzene inat söylemeye devam ediyor türkülerini..

    "ne mektup var ne haber/ yüreğim yanar gider.."
    iyi ki varsın üstad..
  • yara sağaltır gibi bir sesi var bu adamın. hem kızgın demirle dağlar gibi, hem incitmekten korkar gibi, usulcacık.. bizâr olmuş dimağları tazeler gibi.. ölmeden önce en az bir kez dinlenesi bir ses.
  • türkü söylerken, konuşurken hatta tokalaşırken; her daim mahcup... sesinde bile mahcubiyet var bu adamın. "sesim bu kadar güzel, bu kadar duru olduğu için allah da benim belamı versin" der gibi okuyor türküleri. dost meclislerinin, müzik arşivlerinin olmazsa olmazı. kirlenen türkülerin itibarını iade eden güzel insan.
  • nasıl sakin bir söyleyişi var tarif edilmesi güç.
    türkü seversiniz sevmezsiniz ama bu adamı en azından bir defa dinlemekten imtina etmeyin.
    yorulmadan ve yormadan; bağırıp çağırmadan; sesi tuhaf kılıklara sokmadan temiz söylemek nasıl olur tecrübe edin derim ben haddim olmadan.
    mümkünse şemsiyemin ucu kare isimli rumeli türküsünü dinleyin bi de. hala beğenmedi iseniz gidin ferhat göçer falan dinleyin, daha da bişey demem.
hesabın var mı? giriş yap