neşet etmek
-
"...den ileri gelmek" manasında kullanılan kalıp.
cümle içinde kullanacak olursak:
sana böyle bir tavır koyması onun öküzlüğünden neşet eder. -
muhafazakarlik tespit keywordu. bir insan (yazar/blogger vs) cümle içinde bu bileşik fiili kullaniyorsa, bu vaziyet %99 muhafazakar kimliğinden neşet etmektedir.
-
yarım asırlık ömrü hayatımda, nihal bengisu dışında kimsenin kullandığını duymadığım tabir.
bu tarz neşriyatta "twit atmak" anlamında olabilir. bilemedim.
twitledim = neşetledim... -
nişanyan'a göre naşi, neşet eden, kaynaklanan anlamında arapça sözcükten geliyor. naşi arapça naşa "çıktı, belirdi, (su) kaynadı" fiiliyle ilintiliymiş.
-
arapça neş'et,
1. çıkmak.*
örn. --> (...) cesur kardeşinin yanında bu kadar korkaklık göstermesinden neşet eden mahcubiyetini setr (gizlemek, saklamak) için gülmeye çalışıyordu. (bkz: hâlit ziya uşaklıgil)
2. ileri gelmek, kaynaklanmak, doğmak.*
örn. --> sen beni sevmiyorsun. en büyük felâketim bundan neşet ediyor. (bkz: hüseyin rahmi gürpınar)
kaynaklar:
1- neşet/lügatim
2- tdk -
neşet ertaş okudum yeminle.
sanırım doktora görünmeliyim. -
emerge etmek gibi, yokluktan ya da alakasız bir erken formdan kısa zamanda vücuda gelmeyi, belirmeyi ifade eder.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap