• sâdık dânâ müstearını da kullanmış bir sultandır.

    (bkz: bir sultan yaşardı sultantepe'de)
  • bir sultan yaşardı sultantepede.
  • bugün sene-i devriyesi allah mekanını cennet makamını âli eylesin. bizlere bıraktığı manevi servetlerden dolayı allah ondan razı olsun.

    ustazımız vasiyetlerinde şöyle diyorlar;
    “her dünyaya gelen, vakti saati, sayılı nefesleri tamamlandıktan sonra ebedî hayata intikal edecektir. ne mutlu o kimseye ki, hayatını hak yolunda ifnâ etmiş ve yüzünün akıyla âhirete göçmüştür. fakir de bu hususu nasîbim derecesinde bildiğim hâlde, lâyıkıyla kulluk edemedim. pîr-i fânî olduğum hâlde kendime çeki düzen veremedim. islâm büyüklerinin şuurlu, şerefli hayatlarını okudum; nefsimde tatbik edemedim. hatâlarla dolu bir ömürden sonra rabbimiz teâlâ hazretleri’nin mağfiretini, bağışlamasını umarım; çünkü o, rahmân’dır, gaffâr’dır. vârislerimin islâmî hukuka riâyet ederek hayatlarını değerlendireceklerini umarım.”
    tamamı için; http://www.islamveihsan.com/…fendinin-vasiyeti.html

    bizlere emsal olarak açıkladığı edep ve nezaket dersleri; http://www.islamveihsan.com/…vi-hayat-dersleri.html

    kendisi hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler için; http://www.islamveihsan.com/…usa-topbas-kimdir.html

    (bkz: bir sultan yaşardı sultantepede)
  • bir gün hiçbir şey bilmez iken bazı kavramları merakla internette araştırmaya başladım. kendime yettiğimi düşünmedim ve farklı bakış açısıyla bakabilme pratiği için okumaya başladım. bu okumalarımda sâdık dânâ makalelerine denk gelmiştim. bilmeden, tanımadan uzunca bir süre okudum. kelime aratır, o kelimeyle alakalı yazdıklarına bakardım. o kelime benim için kilit bir noktaydı ve okuduktan sonra o anlamları zihnimde oturtmaya çalışırdım. resmen şifa buldum. kim olduğunu merak bile etmedim. sadece ihtiyacım vardı ve okudum. sanki bana yazılmış gibiydi ve cevaplarımı bir bir veriyordu. iki kişi arasındaki özel konuşma gibiydi. o dönem böyle hissediyordum. uzun zaman sonra ise hizmetinde bulunmuş kıymetli büyüklerden kendisini dinlemek nasip oldu. yerim yurdum değişti. bir adım artım, on adım bana atıldı. keşke yine adım atabilsem. başladığım yere dönmüş gibi hissediyorum.

    "o öyle güzel bir kokudur -misk- ki, ne zaman müracaat etsen etrafı güzel rayihalar kaplar".
    `(bkz: sâhibü'l-vefâ)`
hesabın var mı? giriş yap