• eskişehirde orman fidanlığından sonra yaklaşık olarak 8 km daha ilerlediğinizde karşınıza çıkacak olan birde gölete sahip dinlenme yeri.av yasağı dışında balıkda tutulabilen bölge.
  • eskişehirin gözde piknik alanlarından biri. eskiden köy iken yakın zamanda mahalle yapıldı.
  • eskişehir in en güzel piknik yerini barındıran köy. şu sıralarda paintball gibi aksiyonlara da ev sahipliği yapmakta. eğer eskişehirliyseniz , eskişehir e şöyle bi uğramışsanız ya da uzun bisüre kalacaksanız kesinlikle görmeniz gereken yer. gezip görme den ziyade iyi bir hafta sonu geçireceğinize kefilim. bir de piknik alanı köy değil baraj ve civarıdır. (bkz: musaözü barajı)
  • bugün piknik için uğradığım mesire yeri. bakımsızlıktan çok kötü durumda, keşke düzenlense çünkü eskişehir'de böyle yerler az. çimlere konulan piknik masalarından başka bir şey yok, madem ki mesire yeri diyorsunuz, girişte ücret alıyorsunuz o zaman hakkını vermelisiniz.
  • dün kahvaltı yapmak amacıyla gittiğimiz, girişin araçlar için 17 tl olduğunu duyunca şaşırdığımız, ancak verdiğimiz paraya karşılık içerde bayan tuvaletinin dahi olmadığını görünce oldukça sinirlendiğimiz, daha sonra doğanın sakinleştirdiği ortam. görevli abimiz de dertli, söyelediğine bakılırsa türkiye'de en pahalı giriş buradaymış. şuraya adam gibi bakın, fiyatları az makul yapın, eskişehir ve kütahyalının abantı olur burası.
  • efsane muzaözüland festival serisine ev sahipliği yapmış eskişehir'in en görülesi yeri.

    kendisini musaözüland dışında birden çok ziyaret etmiş olsam da festivaller sırasında biriktirdiğim anılardan ayrı düşünemiyorum.

    2016 yılında başlayan maceramızı 2019'da hükümetin yarattığı yoğun baskılar sonucunda, 100 tane jandarma kontrolünden geçerek gittiğimiz etkinlik alanından, jandarmanın dipçiğiyle dürtülüp çimenlerden kaldırmamızla bitirmiştik sfdsfs

    her etkinlikte başından sonuna kadar yer almış olmak beni düşündükçe tekrar tekrar mutlu ediyor.

    nasıl mutluyduk, ne kadar eğleniyorduk.

    bugün bir haber çıksa, musaözüland bu sene tekrar yapılacakmış denilse eskişehir'den öğrenciliği bittiği için ayrılmak zorunda kalmış 10larca insan tanıyorum sabahına otogarda kucaklaşıp akşam etkinlik alanında karşılaştıkca tekrar birbirine sarılacak `:)`

    mutlaka bu etkinliğe katılmış, düzenlenmesinde rol almış insanların yolu bu başlığa düşecek bir gün.

    bu girdiyi okuyunca anıların gözünde canlanıyorsa, gel sarılalım.
  • gölete yakın olan insanlar için gidilebilesi yer. içerisinde tuvalet imkanı vardır. çocuklar için oyun alanları , büfe , küçük çaplı lunapark ızgara yapılacak ve oturulabilecek alanlar mevcuttur. çadır kurulabilir ve kamp yapılabilir balık tutan amcalar vardı oda mümkün.
  • eskişehirde gitmeyi en çok sevdiğim pilnik alanı, bu sene şükür göletin suyu artmıştı kar yağışlarından dolayı. arabayla giriş 24 tl (sene 2022 için) içerisi gayet temiz ve dizenli. restaurant var, çocuk alanları var, çardaklar var, bakkal var. kesinlikle gidip doğaya kendinizi bırakın
  • giriş olmuş araç başı 40 tl , bugün 2. kez gittim , eskişehir'in yarısı ordaydı, insandan kaçan ben , aynen geri çıktım , çıkış yerinin hemen üstünde ayrı bir girişi olan kamp yeri yapmışlar, olukça sakin bir yer , içeri girip arabayı park ettim , '' göle gider'' tabelasını takip ettim , piknik yerlerinin tam karşısına çıkardı , tüm göl boyunca toprak bir yol var , sonuna kadar yürüdüm 2km , gölün diğer tarafı insandan görünmezken bu tarafında kimsecikler yoktu , kuş sesleri eşliğinde göl manzarısı izleyerek güzel bir yürüyüş yolu keşfetmiş oldum , bu tarafa girişte ücretsizdi bu arada. yine kaptınız tüyoyu hınzırlar..
  • bugün gelen bir telefondan sonra hakkında yazmak istediğim, bizde anısı büyük olan tabiat parkı.

    biraz bireysel yazmak istiyorum. temmuz başında istanbul'a giderken bir gece kamp yaptık. girişteki gorevli amcayla başlayan laik hissiyatı en son sanırım 2015'te henüz gölle ilgili iki youtube videosu birkaç bin izlenmişken gittigimiz salda gölünde belediye tesisinde kamp yaptığımızda* hissetmiştim.

    içerisi gerçekten çok kalabalıktı ama herkes kendi halinde pikniğini yapıyor, ailesiyle vakit geçiriyordu. kalabalık sebebiyle öncesinde kısa bir trekking yaptık. insanlar evlerine dönmeye başladıkça kamp yapabileceğimiz alanlar arttı ve güzel bir noktaya çadırımızı kurduk.

    bazı ağaçların kenarına prizler koyulmuş. eşimin telefonunu şarj etmek için çadıra en yakın prizin yanına gittik. ağacın yanında iki piknik masası vardı ama dört kişilik bir arkadaş grubu oturduğu için rahatsız etmek istemedik. telefon şarjda ayak üstü sohbet halindeydik. ta ki bora laf atana kadar. sonrasında masalarına davet ve bir-bir buçuk saat harika bir sohbet. toparlanırlarken yaktıkları ateşi dört-beş kez 5 litrelik su şişesiyle söndürdüm ama eşinin içine sinmedi ve dönüp tekrar tekrar su döküp söndüğünden emin olmak istedi. bu çok hoşuma gitti, ne kadar nahif bir insan hareketi. halbuki biz bu kadar özenirken bu ülke bizi ne kadar üzüyor.

    geçenlerde perseid meteor yağmurunu izlerken aklıma geldi bu anı ve tekrar üzüldüm. bir saat önce bora aradı ve tanıştığımız yerde oturup içtiklerini ve bizden konuştuklarını söyledi. bu kadar basit bir şeyden bu denli mutlu olacağımı tahmin etmezdim.
hesabın var mı? giriş yap