*

  • (bkz: modernizm)
  • ancak "modern/leş/me" olarak hecelenebilen sözcük.
  • modern toplumun niteliklerini kazanma.
    (bkz: modern toplum)
    (bkz: geleneksel toplum)
  • (bkz: modernite)
  • modernlesme,avrupa'da yaklasik olarak 15.yy sonlarinda baslayan rönesansla baslar cünku insan ilk kez rönesansla birlikte kendisine,dogaya,hayata disardan bakmaya baslar ,daha dogrusu dener.uzaktan bakmak,tarihe bakmak,tarihten sozluk devsirmek,dis referanslar yaratmak yani yavastan soyutlanmalar.insan kulturundeki ilk kirilma, neolitik donemde insanin ekip bicip,dogayi 'degistirmesiyle',2. kirilmaysa ronesansla,soyutlanmayla birlikte dogayi 'yeniden uretmesi'yle meydana gelir.perspektifin bulunusu bu doneme rastlar.ama tabi ki herseyi zamanina gore degerlendirmek gerekir ornegin perspektiften yoksun bir osmanli minyaturu,perspektifli bir ronesans donemi resiminden daha geri kalmis degildir.modernlesmeyi bir ilerleme,gelisme degil bir 'degisim' olarak ele almak dogrudur.modernlesme,devamlilgi olan,insanlarin aydinlanma donemine dogru attigi ilk adim,cogul dilin baslangici ve ronesansla baslayan bir surectir.
    modernizm ise endustri devriminden sonra baslayan bir donemdir.soyutlanmayla,geleneksel dunyanin normlari cozulmeye baslar.anonim dil yerine antiteler -ozerk,kendiliginden varolan-bas gosterir,ozel,kisisel diller yaratilmaya baslanir(cogul dil).endustri devrimi,insanin dogaya daha da uzaklasmasina neden olur ayrica bu soyutlama icin arac gereci de yaratan odur.devrimden sonra cozulen,yokolan dogal normlarin yerine 'disardan normlar' tasinmaya baslanir.iste modernizm,normlari disardan tasima temeline dayali bir donemin adidir.(dogal normlarin cozulup yerine disardan norm tasinmasina soyle bir ornek verebilirim:yalnizca dini konulu,iletisim amacli resimlerden,kisisel sozu olan resimlere donusunce dinin iktidari da yer degistirdi;geleneksel donemin 'gunahlar'inin yerini,bugunun 'kanunlari' aldi..vs)cogulluk bas gosterdi ama gene de ronesans,manierist,barok donemlerde de korunan bi tekillik vardi.yani gene tek anlama gelen semboller kullaniliyordu dilde.cogulluk dediysek simdiki gibi deil elbet...
  • kavram olarak bir uyum sürecini icinde barindiran modernlesmenin iki önemli boyutundan söz edilebilir. ilk boyutu modernlesmek isteyen bir ülke/kisi nin varligi ile modernlesmek isteyen bu ülke/kisi ye örnek olabilecek diger ülke/kisi nin varligidir. modernlesme bu iki kutbun biribiriyle tarihsel etkilesimi olarak algilanabilir. ikinci boyutta ise alici durumda bulunan kutbun modernlesmenin iyi bir sey olduguna inanmis olmasi gerekmektedir. modern ülkeler kendilerinde olanin "farkli" oldugunu iddia etmektedirler. bu farkliligin neye göre modern, neye göre iyi oldugu pek öznel bir yargi olmakla birlikte günümüzde kullanilan modernlesme terimi avrupa ülkelerinin, ya da amerika`nin teknolojisini, yasam standartlarini yakalamakla özdeslesmektedir.
    modernlesme türkiye´de daha cok cagdaslasma anlamiyla kullanilmaktadir. cagin teknolojisi ve kültürüyle uyumlu hale gelmeyi dile getirmektedir, o halde modernlesme bir uyum sürecidir. uyum gösterilecek olan cagin"modern" kosullaridir. ancak gelismis ülkelerdeki hangi kosullar moderndir, hangi ülkelerde bu kosullar mevcuttur, hangi ülkelerde daha modern kosullar vardir ve bu modern kosullara neden uyum saglanmasi gerekmektedir?
    (kaynak olarak faydalanilmistir :azgelismisligin toplumsal boyutu,zafer cirhinlioglu)
    modernlesmenin az gelismis ülkelerdeki anlami kuskusuz kalkinmayla ic icedir. modernlesmenin ikinci boyutunda yer alan uyum sürecinin az gelismis toplumlarin karakter özelliklerinde ne tür degisimlere yol actigi da üzerinde durulmasi gereken ayri bir konudur sanirim. bugün kisisel olarak benim de destekledigim avrupa birligi üyeligi ülkemizin kalkinma ve modernlesme motoru olarak görülse de modernlesme bir cok kisi tarafindan özünden uzaklasmak, kimliginden vazgecmek ve bir baska seye dönüsmek olarak anlasildigindan en basta ab üyeligi olmak üzere disaridan gelecek her tür müdahele ülkemizde tepki cekmekte. baska ülkeler tarafindan dayatilan siyasetin ve yasam biciminin bireyleri esir almamasi, dünyadaki farkliliklarin, azinlik kültürlerinin, renklerin korunmasi her cagdas ve akli basinda insanin dilegidir ancak bu dilek ice kapanarak ve sadece iceriden tepki verilerek mi gerceklestirilebilir yoksa onlarla ayni dilden konusarak ve kendimizi daha iyi anlatarak mi? konudan fazla uzaklasmadan,türkiye`nin bir an önce muasir medeniyet seviyesinin üzerine cikabilmesi dilegimle yazimi noktaliyorum.
  • batılılaşmayla eşdeger tutulan durum.
  • "modernlesme", 16. yuzyildan itibaren bati avrupa'da ortaya cikan bir hayat tarzi ve bu hayat tarzina karsilik gelen bir dusunce bicimidir. modern olanla modernlesmis olani birbirinden ayirmak gerekir. toplumlar; kentlesme, endustrilesme, cocuk olumlerini onleme gibi modernlesmenin kriterlerini yerine getirebilirler; ancak bu, onlarin modern olduklari anlamina gelmez. modern olan; arayan, soran, sorgulayan, ozgurluk pesinde kosan, imkansiz olsa da esitsizligi,yoksullugu yok etme curretine girendir.
  • siyasette asrile$mek olarak da ele alinan kavram.. cumhuriyet'in ilk yillarinda batilila$mak anlaminda kullanilmi$tir.
hesabın var mı? giriş yap