• 19. yüzyılın endüstri devrimi sonucunda ortaya çıkan gelişmelere dayanan, günümüzün gereksinmelerine, sanat anlayışına ve yapı teknolojisine uygun mimarlık. bilim, teknik ve endüstrinin gelişmesi, zevkin sade ve işlevsele yönelmesi, yeni konuların ortaya çıkması modern mimarlığın doğuşunda önemli etkenler olmuşlardır. modern mimarlık, tarihsel, eski biçimlerin kopyaları yerine özgün tasarıma dayanır. iyi bir yapı, estetik çekicilik kadar, kullanılma amacına uygun niteliklere de sahip olmalıdır. böylece modern mimarlıkta iç mekanların ve planın düzenlenmesi en az dış görünüş kadar önem kazanmıştır. 19. yüzyılın taklide ve dermeciliğe dayalı akımlarından (yeni grek, yeni rönesans, yeni gotik) sonra 20. yüzyılın başlarında "art nouveau" ile birlikte yeni bir anlayış başlamıştır. l. h. sullivan'ın (1850-1924) modern mimarlık bildirgesinde ortaya attığı "biçim işlevi izler" savı ilkin ticaret ve sanayi yapılarında kesin işlevsel biçimlerle ağırlık kazanıyordu. 1920'lerde bir yandan w. gropius'un öncülüğüyle, dessau'daki bauhaus, öte yandan le corbusier ve oud'un özellikle konut alanındaki düşünceleri etkili olmaya başladı. 1933'ten sonra da amerikan mimarlık okulları, nasyonal sosyalizm nedeniyle avrupa'dan göç eden mimarlık ustalarına kapılarını açarak ancak modern mimarinin daha da güçlenmesine ortam hazırladılar. buna karşılık almanya, italya ve sovyetler birliği'ndeki rejimler, klasik ya da tarihsel bilinçsiz anılarla abartılmış dermeci bir mimariyi yeğlediler. 2. dünya savaşından sonra ise, yıkılmış kentlerin ve konutların yeniden kurulması gündeme gelince prefabrike konutlar, büro ve apartman kuleleri ile işlevsel, fakat çoğu kez tek düze ve soğuk bir beton-çelik-cam mimarisi oluştu. michel ragon modern mimarlıkta sekiz akımın belirdiğini yazmaktadır: yeniklasik, kübist, matematik, organik, işlevsel, strüktürel, yenibarok, öncü (avangard). modern mimarlığın mekansal iki büyük akımı "rasyonalizm" ve "organik mimarlık"tır. ikiside uluslararası karakterde olan bu akımlardan birincisi 1880-1890 yıllarında şikago okulu ile doğmuş, ancak anlatımını tan olarak avrupa'da le corbusier'in öncülüğünde bulmuştur. ikinci akımın öncü savunucusu ise amerikalı ünlü mimar f. l. wright'tır. bu akım avrupa'yı daha sonraları etkilemiştir.

    (bkz: modern mimari)
  • zamnında doğru bir tanım olarak karşımıza çıkmasına rağmen günümüzde modernist mimarlık veya genel olarak modernizm akımı içinde incelenmesi gerektiğine inandığım* dönem.

    modern giderek "yeni" manasında kullanılmaya başlanmış ve modernizmin getirdiği müthiş dönüşümü basit bir moda değişimi haline getirme tehlikesi başgöstermiştir. modernizme kendi sağlam yeri verilmeli ve sadece yeniliğe indirgenmemelidir.
  • belki de yani zenginlerin tabularasa itibar üretme zorunluluğudur bu. yani madem ki artık çoğu da sanayi zenginidir...
  • bir çok mimar ve mimarlık öğrencisi tarafından hala devam ettiği zannedilen, "modernizm" başlığının altında, 20. yy içerisinde kullanılmış mimari türüdür.

    "rönesans mimarisi", "gotik mimari" veya "barok mimari" gibi eski bir akımın mimarisidir. günümüzdeki ve her zaman güncel olarak varsayılacak tür "çağdaş mimari"dir. mimarlık literatüründe "modern mimari" ile "çağdaş mimari" aynı anlamı taşımamaktadır.
  • çoğunlukla çağdaş mimari ifade edilmek istenirken yanlışlıkla bu kavrama başvurulur. oysa ki modern mimarlık 20. yy'da diyalektik süreçte eklektisizme tepki olarak doğmuş ve aynı yüzyılda 70'li yıllarda da artık yerini postmodern mimarlığa bırakmış mimari akıma verilen addır.
  • modern mimarlık denince akla walter gropius (bauhaus), frank lloyd wright (robie evi, şelale evi) , mies van der rohe (barcelona pavilion, farnsworth evi) ve le corbusier (villa savoye, unité d’habitation) gelir.
  • son yüzyılın "süs reddetme" bağlamında toptan içine girdiği mimari üslup.

    modernizmin hatası, insana ve eylemlerine fazla güvenmesinde. ılımlı olmaması, insanın her hareketine o hantal idealizmini bir rende kadar direkt sunması, yapacağımız işi de fazlaca aceleye getirme/hazırlık aşaması olmaması etkisini veriyor. "al yap hadi" diye avuçlarımıza tutuşturuveriyor işlevi.

    mimarlık rendeye, bıçağa veya tabağa benzemez. mimarlık hünkar beğendiye benzer/benzemelidir.
  • gelişmiş dünyada yaşam kurallara uygun, tüketim maddeleriyle dolu, düzenli ve sıkıcıdır, öyle ki çağımız insanının arzuları eskiye kıyasla tamemen değişmiştir: artık insanlar doğal gösterişsiz, kaba ve otantik şeylere ilgi duymaya başlamıştır. dolayısıyla günümüz burjuvası süslemesiz, dümdüz duvarlara ya da kocaman obje parçalarına bakarak rahatlamaya çalışır.
hesabın var mı? giriş yap