• noah baumbach filmi. while we're young'dan hemen sonra çekmiş sanıyorum.
  • filmekimi sayesinde dün izleme fırsatı bulduğum mükemmel film.

    noah baumbach'ın tarzını iki yıl önce frances ha'yla beraber tanımış ve sevmiştim. bu filmde yine greta gerwig'le birlikte aynı tarzı devam ettiriyor. üniversite çağındaki gençlerin içinde bulundukları boşluk, birbirleriyle olan ilişkileri, hayata tutunamayışları, metropol yaşamı anlatılıyor ama bunu o bayık filmlerin aksine komik ve eğlenceli bir şekilde anlatmayı başarıyor. mistress america'da da bu komedi unsurunu yine göstermiş ve seyirciyi duygulandıran ufak anlar dışında güldürmeyi oldukça başarabilmiş.

    özellikle üniversite çağındaysanız kesinlikle izlemenizi önerdiğim, kendinizi içinde bulacağınız bir film olmuş mistress america.
  • dün filmekimi bünyesinde izleme olanağı buldum. filme ara verilecek sanıyorken film bitiverdi. çok fazla olay olmayan, diyaloglar üzerine kurulu, diyalogları hayatın içinden, düşünsel açıdan çok fazla şey vermeyi iddia etmeyip çok güzel hislerle o salondan ayrılmanızı sağlayacak bir film. frances ha gibi biraz, ondan biraz daha sevimli.

    hayatıyla sürekli güzel şeyler yapmaya çalışıp hiçbir yere varamayanların hikayesi diyebiliriz, illahi bir tanım gerekiyorsa. o yüzden ben birçok kişiden daha yakınım bu filme.
  • tesadüf eseri, sadece ismini sevdiğim için izlediğim while we're young'dan birkaç gün sonra izledim, tatlıydı. new york'ta dolaşırken yaşama sevincine gark olmak ve frances ha'yı hatırlamak için izlenebilir... ve evet, brooke neyi yapmak isterse, başarabilir. sanki.

    soundtrack'i de canavar.
  • ilahi bir sebeple ve de "bişey olsa da ölsem" derken izleyiverdim bu filmi. sonra hemen yaşamaya ikna oldum, o kadar basit işte :s

    frances ha'ya zaten aşık olmuştuk, şimdi de brooke var hayatımızda işte.

    valla yalan yok, brooke'un ayran gönüllülüğü ve maymun iştahlı sayılabilecek hallerinde kendimi gördüm. bunun iyi mi kötü mü olduğundan ise hiç haberim yok.

    new york sokakları, edebiyat kulübü saçmalıkları * , brooke'un büyülü saçmalıkları, brooke'un olur mu bilinmez planları, brooke'un enfes bir insan olması falan filan işte. sonsuza kadar izlemek üzere 5 film seçecek olsam frances ha'yla birlikte 1 numarayı paylaşabilirler *.

    tracy'nin, brooke'a "bu şehre bakıp senin buralarda bir yerlerde olmadığını bilmek beni üzecek" gibi bir laf ettiği bi sahne vardı. sanırım benzer sebeplerle sağa sola gidemiyoruz ve de kimseyi göndermiyoruz.
  • filmekimi'nin en keyifli filmlerinden biriydi. başladık, eğlendik, üzüldük ve bitti.

    ben fazla anlam arama telaşına düşmediysem eğer baya ciddi eleştiriler vardı filmde. mobius edebiyat kulübü ve anlatılış biçimleri en bariz olanı. yine insanların brooke'u görme biçimi, brooke'u yargılayan insanların stereotype american dream modelinde insanlar olması ancak hayatlarından brooke kadar keyif alamamaları, brooke'un ise onların sandığı kadar mutlu olmadığı baya güzel işlenmiş. ama bu filmde de bir bitememe durumu var, artık elde makara mı kalmıyor ne oluyorsa son zamanlarda film bitirmeyi beceremiyorlar. bu da "son siparişler, kapatıyoruz" modunda bir anda bitiyor film. fazla aceleci ve yüzeysel kalmış.

    aşırı diyalogdan bazen yorabiliyor, hele ki altyazı takip ediyorsanız pik noktalarda bazı şeyleri kaçırmanız olası. hüzün ve umutsuzluk zamanı tekrar yapılır, gülümsetir. 7.5/10
  • filmekiminde izledigim birkaç rezil filmi mazur görmemi saglamış yine noah baumbach yine şeker tanelerinden oluşan bir film. brooke karakterini frances ha kadar naif ve özel bulmadıysam da gayet sevdim, fazla bir şey yok onun dışında, bir de bol bol new york var işte.

    hm bide while we're young çok kötü bir filmdi, beklentimi düşürerek gitmiştim bu yüzden, iyi ki şans verip izlemişim yine de.
  • başka bir film bir edebiyat öğrencisinin hayatını bu kadar anlatamazdı. kendimi izledim resmen, tabi çatlak üvey abla kısmı yok ama yinede. çok başarılı ve izlenmeye değer mutlaka edinin.
  • greta ve noah bir ucleme mi yapacaklar bilmiyorum ama 50 tane de boyle film cekseler izlerim. bir frances ha olmasa da bizim gibi 30una merdiven dayamis ve hayati henuz rayina girmemis genc kadinlarin daha cok ustune gidecekler galiba. naif dokunuslarla bizi dürtün tisikirlir.
  • inanılmaz tatlı, sevimli bir film.
hesabın var mı? giriş yap