misshapes

• pulp $arkisi..
  
  mis-shapes, mistakes, misfits
  raised on a diet of broken biscuits, oh
  we don't look the same as you
  and we don't do the things you do
  but we live around here too, oh really
  
  mis-shapes, mistakes, misfits,
  we'd like to go to town but we can't risk it, oh
  'cause they just want to keep us out
  you could end up with a smash in the mouth
  just for standing out, oh really
  brothers, sisters, can't you see?
  the future's owned by you and me
  there won't be fighting in the street
  they think they've got us beat
  but revenge is going to be so sweet
  
  we're making a move, we're making it now
  we're coming out of the side-lines
  just put your hands up - it's a raid, yeah
  we want your homes, we want your lives
  we want the things you won't allow us
  we won't use guns, we won't use bombs
  we'll use the one thing we've got more of
  - that's our minds
  
  check your lucky numbers
  that much money could drag you under, oh
  what's the point of being rich if you can't think what to do with it?
  'cause you're so very thick, oh
  we weren't supposed to be
  we learnt too much at school now we can't help but see
  that the future that you've got mapped out is nothing much to shout about
  
  we're making a move, we're making it now
  we're coming out of the side-lines
  just put your hands up - it's a raid, yeah
  we want your homes, we want your lives
  we want the things you won't allow us
  we won't use guns, we won't use bombs
  we'll use the one thing we've got more of
  - that's our minds
  
  brothers, sisters, can't you see?
  the future's owned by you and me
  there won't be fighting in the street
  they think they've got us beat
  but revenge is going to be so sweet
• different class albümünün ilk şarkısı olmaktadır, lezizdir
• different classa mukemmel bir giris. albume kilitleyen sarki.
• franz ferdinand coverlayıp bok etmiştir bu güzide şarkıyı.
• "larry: pek çok çocuk gramer okuluna gittiğimiz için bizi nonoş olarak görüyor. aslında sadece gramer okuluna gittiğimiz için de değil, züppelerin yeri olarak bilinen bu kentte olduğumuz için de bize öyle diyorlar."
  
  "spike: cesaret, kararlılık, hatta cesaret de değil küstahlık ( ... ) biz hayatı onlardan çok daha iyi biliyoruz. onlar belki biraz matematik ve fen bilgisi biliyorlar ama bunun bir önemi yok. çünkü bu bilgileri kimse sallamaz. onların uğraşması ve keşfetmesi gereken şeyler var. 20 yaşlarına geldiklerinde belki hayatı şimdi benim bildiğim kadar öğrenebilirler. çünkü onların daha yaşayıp görmeleri gereken şeyler var. yani mesela ben hayatın belli aşamalarından geçtim, iniş çıkışlarım oldu, bazı hayal kırıklıkları falan yaşadım. bunları hep kabullendim, başıma bir şeyler geldikçe bunlara katlandım. ama kabarık kulaklar bir işe girdiklerinde, onlar nasıl desem onlar sadece kurallara sadık kalıp ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaklar. ( ... ) bazı açılardan zeki gibi görünüyorlar, matematikleri, fen ve edebiyat bilgileri iyi ama hayat içerisinde zeki değiller. onlar bana çok zayıf görünüyor."
  
  "spanksy: [babam) öğretmenlere karşı arsızlık yapmamı istemez ama öyle derste oturup inekleyen boş beleş biri olmama da karşıdır. ikinci sınıftayken babam bir keresinde bana kabarık kulak demişti. dışarıda futbol oynayan, okula gidip gelen biriydim o zamanlar. böyle demesi beni gerçekten üzmüştü, çok şaşırmıştım ( ... ) ben de onun gibi biri olmak istiyorum. ona öyle dayılık işlemez, birinin ona dayılanmasından hiç hoşlanmaz. ben de öyleyim. galiba ben de onun gibi kısa boylu ve tombul biri olacağım, ne güzel işte. onun gibi olmayı çok istiyorum, babam olağanüstü bir herif."
  
  "spanksy'nin babası: bu galiba pek bir şey yapamayacağınız bir durum. insanlar galiba paranın günümüzde çok önemli olmadığını düşünüyor. burada mesela bazı gençler var, her gün dışarıya çıkarlar ( ... ) bir de benim ufaklık [oğlu] var işte, okula gittiği için bana bağımlıdır çünkü okul için ona bir pound harçlık veriyorum. daha fazlasını da veremiyorum, diğer çocukların arasında acaba kendisini nasıl hissediyordur? zaten eğitimle pek bir ilgileri kalmamış, okulu falan salladıkları yok, öyle değil mi? diskotek ve buna benzer yerlere giderler, sandviç, dondurma, pasta gibi şeyler alırlar ... ama onlarla aynı yaşta olan ya da belki işte birkaç ay daha küçük
  olan benim çocuğum bunları çok yapamaz, çünkü parası yoktur."
  
  (paul willis, işçiliği öğrenmek- sınıf, işçilik ve eğitim: işçi çocukları nasıl işçi oluyor?)