• özellikle konut tasarımlarında 0.83 lere yaklaşan bir katsayıdır. bir tasarım parametresi olarak teyze faktörü şu şekillerde tezahür eder:
    . hacimler her koşulda küçüktür.
    . mutfak asla kullanışlı olamaz.
    . merdiven her durumda şekilsizdir.
    . koridor daracıktır.
    . balkon küçücüktür.
    . en az bir adet sokak dikizlemeye müsait yüksek giriş katı oluşturmak zorundasınızdır.
    . proje için istediğiniz fiyat yüksek bulunacaktır.
  • bu alanda baz olarak alinan teyze su anda paris yakınlarında sevres'deki uluslararası ölçü ve tartılar müzesinde sergilenmektedir. butun mimar ve ic dekorasyoncular bu teyzeyi olcut olarak almak zorundadir.
  • mimari tasarımlarda (genel, peysaj, iç vs..) müşterinin veya hedef kitlenin gereksinimleri düşünülür ama teyze yaklaşımı çok farklıdır..
    derinlemesine hassaslık ve detaycılık gerektirir. teyze için dediğiniz o andan itibaren bildiğiniz tüm gerçeklikler farklı bir boyuta taşınır ve yepyeni bir yaklaşım söz konusudur..
    ayrıca (bkz: şehir ve bölge planlamasında teyze faktörü)
  • (bkz: modulaunt)
  • sanal alemde siz tasarlayadurun, sanal zekanızda eger ki teyzeyi yuklemisseniz sisteme, acaba teyze ordan gecer mi merdiven den düser mi diye, artık sizinledir o, gecmis olsun. projeyi de ele gecirip kendi emellerine alet etmesi an meselesidir.
  • iç mimarinin akıllı ev tasarımı cephesinde iki katlı buzdolabı ölçeğinde karşımıza çıkan nefaset.
    teyzem: kızım biz zamanında bu içli köfteleri anında yapardık. motorize kuvvetler gibiydik valla. sonra arçelik'ten bir adam geldi. bazı içli köftelerimizi yedi. yerken bize bazı sorular sordu. biz de ona anlattık içli köfte işlerimizi. sonra bu iki kapılı, dupleks buzdolaplarını yaptı rahmetli koç.
    - teyzecim o rahmetli bosch olmalı, robert bosch...
    - aman sen de be! misyoner okullu n'olacak.. ben öyle diyorsam öyledir!.
    edit: teyzem buzdolabının 2. katına yetişemiyor. alt kattaki bakkalın oğlu geliyor o içli köfteleri dolaptan çıkarmaya.
  • bu teyzelerin en tehlikelisi, tasarım sürecini tamamlamış, paftalarını kolunun altına almış, müşteri ile her konuda anlaşmış, şantiyede ustalara, amelelere artislik yapan mimarları bulan tipleridir. siz tam, ustacım şu kolonların üstündeki boyaları kazıyalım, süpürgelikleri kıralım derken bir anda nereden bile geldiğini çözemediğiniz teyzemizin (ki tahminime göre betonarme döşemeden çıkıyorlar) "evladım kolonları mı kesiyorsunuz...?" demesiyle sizin olayınızı onca adamın gözünün önünde bitirmesidir. sizin ikna turlarınız bu noktada başlar yalakalığa kadar da uzar. hata tam siz emelinize ulaşacakken bir moloz yığınını teyzemizin görmesi ve işte kolon kesmişsiniz demesiyle sonsuza uzayan bir hal alır, sizde de ne karizma kalır, ne de hal kalır...
hesabın var mı? giriş yap