• 11 eylul sonrasi okundugunda daha da ilgi cekici gelecek seyler yazmis bir amcadir. zira wtc'nin bariz bicimde guc yapisinin basi oldugunu, ve ny'daki mahallelerin siluetini bir grafik olarak ele alindiginda cok sey ifade ettigini soyler. nuri altuzer'in bahsettigi sokakta yurume metaforu, taktiksel bir manevranin ornegidir. bu amca derki, mevcut sistemi tepetaklak etmek yerine guc yapisiyla oynayarak, yapiyi manipule edici stratejilerle degistirerek yonu degistirilebilir. wtc ornegini soyle cesitlendirmistir bu amca. bu yukseklikten baktiginizda detaylarla ilgilenmezsiniz, insanlari gormezsiniz bile, gorebildiginiz en makul buyuklukteki seyler sokaklardir, dolayisiyla kontrol etmek istediklerinizi bir master plana baglarsiniz. kulenin dibinde yukari bakan bir insan icin ise tepedeki insan bina uzerindeki bir heykelden farksizdir, o da eger gorebiliyorsa.

    bu amca okunduktan sonra matrix seyredilirse, butun olan bitenin mevcut guc sistemini tamamen devirmek yerine onun yapisini kullanarak olaylari manipule ederek amaca ulasma temasi cok acik secik anlasilabilir.
  • tepeden bakan göz aynı zamanda, foucaultvari tepegöze tekabül eder. aşağıdakilerin adımları, yollarını seçişleri, düzenlenmiş yollardan, kaldırımlardan bağımsızlaşınca bahsi geçen taktikler işe yarar; kısa yollar, kestirmeler, sevgilinin evinin önünden geçmek gibi yolu uzatmak, vb.
    mevcut güç sisteminin onun yapısını kullanarak yıkımı hakkındaki detaylar için
    (bkz: deconstruction)
    (bkz: imgeyim metindeyim dekonstruksiyondayim)
    (bkz: koy verme kendini cevat abi metin ol)
  • the practice of everyday life isimli sahane kitabin yazaridir. burada bahseder strateji ve taktiklerden.
  • magnum opusunun olan cilt cilt günlük hayat pratigi kitabinda gündelik hayatin stratejileri olarak bakkaldan ekmek çalmaya kadar çesitli durumlardan bahs eden, günlük hayatin siradan bulunan anlarinin sosyal bilimlerin kalbi oldugunu ispat eden fransiz.
  • tam olarak "tutsak olduysak kul olmadik
    bir yanimiz ruzgardadir
    kimse hafife almasin!" der efendim.
  • bir cizvittir ayrıca kendisi.
  • de certeau, her türlü iktidarın kontrol ve baskı uygulamasını, otorite ve düzen kurmasını sağlayan aygıtların tanımlanmasına, tahlil edilmesine ve aşılması cabalarına öncelik verildiği bir zamanda sıradan insanın kendisini sahiplenmeye ve ehlileştirmeye çalışan girişimlere karşı savunmasız ve bunlardan korunamayacak kadar saf olmadığını ispata yönelik çalışmıştır.
    örneğin ortaçağ avrupasının gizemciliğini, 13 yy. sonrasında profesyonelleşen papazların gerçeği kendi tekellerine almalarına karşı bir tepki olarak okur. okuma-yazma bilmeyenlerin bilgisini, kadınların deneyimini, delilerin bilgeliğini, çocuklarını sessizliğini önplana çıkartır. latinceye karşı yerel dilleri, ortodoks akademinin otoritesine karşı yığınların gizemciliğinin içindeki anonim muhalif potansiyeli araştırır.
    onun için "yapma-etme" ve "birlikte yapma" kavramları ile dönemin yetkin eğretileme sanatı, iktidarın içselleştirmekte zorlandığı ve onun dışında konuşlanan bir iletişim türüdür. bu iletişim düzenini ve kuralları benimseme ve yeniden oluşturma potansiyelini de kendi çalışmalarında çözümlemeye çalışır.
  • gunumuz insanlarinin tuketim kulturune direnme cercevesindeki uygulamariyla (taktikleriyle) ilgili akademik calismalarda adi gecmezse olmaz insan. yok etme odakli eylemlerin, kisilerin kabul etmekten baska careleri olmayan sistemlere uzak/yabanci olan sistemlerde gelisebilecegini savunur. modayla ilgili imgelerin tuketiciler tarafindan surreal olarak algilanmasi, populer elestirilerde gorulen 'mankenler aslinda boyle gorunmuyor, gercek insanlar boyle olamaz' soylemleri, modanin baskici isleyis tarzindan kaynaklanan bir takim olumsuzluklarin etkisini azaltmak icin 'moda benim icin onemli degil' ya da 'moda kotu niyetli bir endustridir' soylemleri de certeau nun bahsettigi yok edici (subversive) taktikler arasina girer.

    tuketicilerin, tuketim mallarinin anlamini kendi gozlerinde degistirmeye calismalari, "alisveris" eyleminin seklini degistirerek ve ona degisik anlamlar yukleyerek market systemi kapitalizmin ongordugu seklin disinda yasamak istemeleri, ve hatta tamamen market systemin disinda yer almayi denemeleri de bahsedilen taktiklere ornek olarak verilebilir.

    de certeau soylemlerini tuketicilerin pazarlamaya ve tuketim kulturune karsi direnisi konusunda en iyi kullanan ve isleyen makaleler icin:
    dobscha, susan (1998), "the lived experience of consumer rebellion against marketing," in advances in consumer research, vol. 25, ed. joseph w. alba and wesley j. hutchison: provo, ut: association for consumer research, 91-97.

    kozinets, robert v. (2002), "can consumers escape the market? emancipatory illuminations from burning man," journal of consumer research, 29 (june), 20-38.
  • harekete geçmek isteyenler için çok güzel bir laf etmiştir: yürüyüş, söylemlerin ve coğrafyaların nesneleşmesine medyan okur.
hesabın var mı? giriş yap