• büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı.
    ayrıca: büyüklük, ululuk, yücelik**.
  • saygıdan doğan sevgi
  • beylerbeyi, alır lalasını, başlar sancakları gezmeye. bir iki ayda ancak biter gezi. sonra saraya kapandı mı, paşa emir verir lalasına: "lala, hemen perdeleri penceleri kapat!"

    emri uygular lala.

    hönküre hönküre kahkalar atıp, sandalyeden sandalyeye atar kendisini beylerbeyi.

    paşayı kendi haline bırakan lala, beylerbeyi kendine geldikten sonra sorar: hayırdır paşam?!

    paşa: hani şu ilk hafta, eşeğinin arkasından koşan baldırı çıplak vardı ya...

    lala: evet vardı.

    paşa: işte ona gülüyorum.

    lala: iyi de, paşam, neden o zaman gülmediniz?

    paşa birden ciddileşir: lala, lala!! o zaman gülseydim, mehabet-i devlet * nic'olurdu? *
  • (bkz: mahabet)
  • heybet kökünden gelir.

    çekinme ve korku hissiyle karışık saygı demektir.
  • fatma aliye hanımın (bkz: levayih-i hayat) eserindeki karakterlerden birisinin ismi
    mehabe olsa da buradan türemiştir.
hesabın var mı? giriş yap