• 1991'de iktidara gelen koalisyon hükümeti , bütün büyük gazeteler ve bunları yöneten holdinglere yüz milyarlara varan düşük faizli döviz kredileri açarak ilişkilerini yumuşak götürmeye çalıştı. gazetelerin hükümete ya da birbirlerine saldırıları bu pastadan aldıkları parçayla orantılı olmuştur.

    1980’lerin son yıllarında her birinin birkaç gazetesi , birkaç dergisi , kendi haber ajansı , pazarlama ve ticaret şirketleri bulunan altı holding ya da grup vardı : hürriyet , medya , ihlas , doğan , asil nadir , tercuman . iki-üç yıl sonra bunların ikisi ortadan kalktı ve ilk dördü kaldı. 1994’te ise doğan grubu’nun hürriyet’i de alması ile gruplar üçe indi. esasen bu grupların durmadan yeni yayınlar piyasaya sürmeleri de , bir gazetecilik gereksinmesinden değil , yatırımı rantabl hale getirmenin gereksinmesi oldu. bir yandan , günün üçte ikisinde boş duran makinalardan yararlanmak , diğer yandan reklam alma imkânını arttırmak olanağını kazanacaklardı.

    büyümeyi gerektiren önemli bir husus da dağıtım mekanizmasının en son kademesindeki satıcıların gruba ilgisini arttırmaktır. medya holding’ten örnek alırsak , 1995 mayıs’ında yedi günlük gazete ve 19 haftalık/aylık dergiye sahip olduğu görülür.

    basın alanına büyük sermayenin yerleşmesi , basım teknolojisinin yenilenmesi fırsatını yarattı. ilk adımları 1970’lerin başında atılmış olan ofset sistemine geçiş 1980’lerde adeta bir çılgınlık haline geldi. büyük gazetelerin hepsi hem merkezdeki (istanbul) , hem de taşradaki makinalarını yenilediler. hatta anadolu’daki yerel gazetelerin dörtte bire yakını da ofset’e geçti. ayrıca elektronik uygulamaya kondu. bu yatırımlar evvelki dönemlerin gelirleriyle karşılanmayacak bütçe açıkları yarattı. hükümetten düşük faizli döviz kredisi sağlama çözüm olarak gündeme geldi. bir yandan da reklam pastasından en büyük payı koparmanın yolları aranacaktı. bu çabaların sonucunda promosyon ya da kuponculuk hatta lotaryacılık adı verilen bir işlev dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayan bir yoğunlukla basına yüklendi.

    tüketiciliği yüksek kesime hitap eden gazete ve dergilerle kırsal kesimin bütünleştirilmesi mümkün değildi. medya holding’in 19 dergi yayınından 13’ünün isminin yabancı kökenli olması yönelmenin bilinçli olduğunu kanıtlar. milliyet’in on dergi yayınından yedisinin de yabancı isimli oluşu genel bir eğilimin var olduğunu gösterir.yayınlarını bir türlü kendi dışındaki kesime okutamayan dincilerin , genel kabul görebilmek için , haftalık siyaset dergilerinin adını aksiyon koymaları dikkat çekicidir.

    promosyon kampanyaları bazı gazetelerin en üstte kalmalarına yardımcı olmakla birlikte bazılarının da sonunu getirdi. gazetenin peşin para toplaması ve bunun baskıdaki zarara karşılık repo olarak getirisin yüksekliği , kredi sistemini iyi bilen iş adamı gazete patronlarının başarısının anahtarı oldu. kredi ve yatırım politikalarını iyi dengeleyemeyenler ise başarısızlığa uğradı. ansiklopedi savaş’ından zarar gören sabah , hürriyet ve milliyet aralarında anlaşarak yarışı bir süre durdurdularsada 1995’te mutfak eşyası dağıtımıyla tekrar sürtüştüler.
    1992 ve 1993’teki birinci ve ikinci ansiklopedi savaşlar’ından daha büyüğü 1995 ilkbaharı ve yazında yaşandı. mutfak eşyasından bilgisayara , mücevherden sigortaya kadar her çeşit eşya ve hizmeti okuyucuya bedava vermeyi hedefleyen bu kampanya sonucunda gazetelerin toplam satış sayıları , promosyonsuz temel olan 3 – 3,5 milyonun iki misline erişti. 28 ağustos – 3 eylül arasının ortalama günlük satışı 6.173.974’e ulaştı. doğal olarak tatil döneminde azalması gereken satışın bir hafta öncekinden 91 bin adet fazla olması , kampanyada bilgisayar ve elektronik cihazların artmasındandı. bu miktarın yüzde 95’i promosyon yapan gazetelerindir. en önde , içeriği ikinci planda sayan ama televizyon gibi halkın öncelikli istediği malları dağıtan akşam ve takvim gibi gazetelerin bulunması , bu artışın okuma alışkanlığı ile ilgili olmadığını gösteriyor. birden fazla gazete alıp kuponlarını keserek kalanları okumadan çöpe atanların çok olduğu açıkça belirtilmelidir. yani , bin kişiye düşen gazete sayısının ellilerden yüzün üstüne çıkması , nitelik açısından bir kazanım olmamıştır.

    (bkz: gazete iceriklerinde degisme)
  • (bkz: medya)
    (bkz: kartel)
hesabın var mı? giriş yap