*

  • sessizlikle ulaşılan bir özgürlük haline doğru kanat açmak. kanat çırpmaktan ziyade, süzülmek. zihin ile bedenin aynı kuşun iki kanadında ahenkle yükselip alçalması. sürekli bir orgazm halini yakalamak, gülümseyerek yaşamak.
    (bkz: dinginlik)
  • paulo coelho'nun besinci dag'sindaki komutanin dedigi sekilde kaya gibi olmak. hicbirsey yapmadan oylece durulsa bile kimseye ya da hicbirseye "aci verebilirim" fikrini dahi yasatmamak, yasatmayacak dinginlikte olmak. herseyin, herkesin oldugu gibi akip gitmesine izin vermek. herseyden, herkesten bagimsiz olmak, tepkisel davranislara girismemek, duygulari icinde olmasi gerekenden fazla yasatmamak vb. bunlarin hepsini yapanlara buda deniyor, yapilamadiginda da "bu da mi gelecekti basima" deniyor..
  • osho'nun yaşam biçimidir.
  • arkanı yasladığın dağın güvensiz dahası tekinsiz olduğunu bile bile dağın yamacından her an döne döne bir kurt gelebilir ve gölgelere ömrübillah sığınmış insancıkların beyazlıktan hasta, solukluğundan beniz, pürüzsüzlüğünden yaşanmamış sırtını bir ölçülük ağız açımıyla ham!! yapabilir..
    ama bu tevekkül halidir.arkaya müteveccih sırtlar ile kumun gölgeden tali soğukluğu, bağdaş kurup oturan ve güneşin asil doğuşuyla birlikte ancak huzura kavuşacağını bildiği ruhun durmasıdır.durulsun ve başka vakaların debdebesini görsün diye, (adeta hayatı öğrenmek için yurt dışına çıkan gençleri görüyorum, gözümün öünene geliyor) ruhunu dalgaların önüne atıp, bedeni kumsalda bırakmaktır.
    kumsal, dalga, deniz, dağ elbetteki me(r)taforik.. sonracığıma, denizden bir çırpıda çıkarılam toriklerde, metaforik..

    ama son olarak, çarşıdan edinilen bir ruh bileyicisinde, bir (kızma)bilendırda yoğrulan köfte harcı gibi, durma halinin son noktası dünyavi sıyrılmışlıkların arefesinde arta kalan, dönüp dönüp bakılan, ruhta kalan son kırıntıdır.o kırıntı, bir sonraki nötral halinin tetikleyicisi, ara gazıdır..

    bir ruh arkadaşı içime kaçmışsa, kırıntıların sebebi o da olabilir.bir kırıntıdan atom bombası yaratılabilir.
  • "kararsız"darlıkta kalmakta karar kılma hali. rüzgarı yellemek ve fikrini söylememek. az konuşmak ama çok söylemek... vb.

    en azından, dile getirmeye niyet ettiğin bir fikrin varsa bile, bu fikri bugün anlaşılacak biçimde ifade etmek yerine genetik hafızaya olan güvencinle başka türlü söylemek. yani ne demek? misal:
    - susmak ve dinlemek
    - susarak konuşmak
    - susarak dinlemek
    .. ya da en moda tabiriyle ..
    "etkin dinleme"

    dinlemeden konuşamaz, dinlenmeden yaşayamaz ki insan...

    meditatif yaşamanın başı da balıkta olduğu gibi baştan kokar:
    "hatıra biriktirmek için bahşedilmiş bir origamidir zaman. katla(n) da gel"
  • böyle yaşarken ''stephan micus-to the evening child'' arka fonda çalıyordur ve günbatımının turunculu-morlu ahengi, hiçbir rengi yahut detayı atlamamıza izin vermiyordur. bizi tanrıya inandırıyordur..
  • (bkz: suya gitmek)
    (bkz: sudan gelmek)
  • barışmak, kabul etmek, aynı anda yaşıyor ve ölüyor olduğunun bilincinde olmak. kendine değer vermek.
hesabın var mı? giriş yap