• (bkz: leninizm)
  • (bkz: marksizm)
  • (bkz: stalinizm)
    (bkz: troçkizm)
  • kapitalizmi yıkma hedefiyle yola çıkan ideoloji.

    ama ne yazık ki kameralarla, uydularla, insansız hava araçları, böcekler vs. ile etrafınız çevrilmişken,
    abd, ingiltere, rusya, almanya vb. gibi ülkelerin ajanları tüm dünyada fink atarken,
    adamlar savaşlarda kullanmak için bigdog gibi robotlar yaparken,
    yarı insan yarı robot yaratma peşindeyken,
    fabrika işçileriyle köylülerle maalesef olmaz bu iş.

    hele ki bu yukarıda saydığım askeri teknolojilere bayılıp
    onlarla oynamak isteyen milyonlarca insan var olduğu sürece işimiz çok zor.

    işte zaten bu yüzden "savaşa hayır" dünyanın en güzel cümlesidir.
    savaşlar insanlığı bitirecek. marksizm bu savaşları bitirecek bir güç değil, aksine kızıştıracak bir tepki.

    peki o zaman ne yapalım, bu kapitalist düzen bizi sömürmeye devam mı etsin, susup oturalım mı?
    elbette hayır. sosyalist partiler her zaman daima mutlaka olmalı ve halklara kapitalizmin ne boktan bişey olduğunu anlatmalı. bilinçlendirmeli.

    kapitalizm ve devlet öyle dışarıdan yıkılabilecek birşey değil. onu ancak içeriden çökertebilirsiniz.
    o da bir devrimle veya silahla değil. hayat tarzınızı değiştirerek.
    hayır hayır, mc donald's a gitmeyin, iphone kullanmayın demeyeceğim.

    "devlet devrimle yıkılabilecek bir şey değildir. insanlar arasında bir ilişki tarzıdır.
    devlet, bu ilişki tarzıyla var olur, beslenir, güçlenir, sömürür ve öldürür. devlet, otoriter ve hiyerarşik örgütlenmelerle iktidara talip olunarak değil; insanlar arasında devletin kendini yeniden üretemediği
    yeni ilişkiler, özgürlükçü ve dayanışmacı yeni bir "hayat tarzı" kurularak yıkılabilir.
    asıl olan “iktidarı almak” değil, gündelik hayat devrimleridir. zira yaşanacak bir hayatımız vardır."
    demiş gustav landauer.

    landauer kapitalist toplumun devlet tarafından temsil edildiğini, değişen koşullara harika şekilde adapte olduğunu, sosyalist topluma götürmekten ziyade, toplumsal yaşamanın gelişmesi yoluyla proletaryayı entegre ederek dejenere ettiğini, hakikaten sosyalistleri absorbe edip, ideolojilerini lüzumsuz hale getirdiğini görüyordu.

    "absorbe olmamanın ve sosyalizmi kurmanın tek yolu,
    yerel, gönüllü örgütlenmeler yoluyla devletin alanının dışında çalışmaktır." der.

    landauer, kooperatifleri sosyalizme doğru ilk aşama olarak görür. tüketici-üretici birliklerinin hatırısayılır miktarda parasal sermaye üzerinde kontrol sağlaması durumunda, bir kredi birliğine ihtiyacı da hisseder. "hiçbir şey tüketiciler birliğini bina, fabrika, ev, atölye ve gerekli toprakdan ortak kredi yardımı ile kendi kendileri için çalışmaktan alıkoyamaz" der.

    landauer'e göre,
    gönüllü ekonomik birliklerin yanında yeni, komünitelerin yaratılması gelir. sosyalist kültürün temel formu bağımsız ekonomiler ve değişim sistemleri ile komünitelerin birliğidir. toplum toplumların bir toplumudur. bu sosyalist komüniteler kapitalist ilişkilerle mümkün olduğu kadar ilişkilerini koparmış olmalıdırlar.
    komünitenin gelişmesi kapitalizmin lağvedilmesinin anahtarıdır.

    kitlelerin topraksız olmalarından dolayı toplumların kapitalist olduğuna inanıyordu. bu topraksız insanların ev ve yiyecek için kapitalizme bağımlı olduklarını söyleyen bakış açısıdır. toprak sahibi kitleler herhalukarda kendi yiyeceğini kendisi üretir ve kira vermez. bundan dolayı da gerçekten de bağımsızlığa sahiptir. birileri için çalışmak zorunda kalsalar bile, bu işverenin şartlarından ziyade daha çok kendi şartlarında olacaktır. bundan hareketle işçi ve işveren arasındaki sözleşmenin gücü eşitlenmiş olur.
    diğer taraftan topraksız işçi kira ödemek ve açlıkla karşıkarşıya kalmak durumundadır. muhtemel işvereniyle sözleşme yapmaya yapmaya geldiğinde eşit olmayan bir durumla karşıkarşıyadır. rekabet toprak sahibi işçinin leyhine işler. sömürebilme ihtimali sınırlandırılmış, iş’i küçük kalmış ve diğer ekonomik aktörlerden daha fazla gücü kalmamıştır.

    http://umitsahin.blogspot.com.tr/…min-tarihsel.html

    özetle kaleyi içeriden fethetmek gerekir demiş gustav amca.
    (bkz: eko anarşizm)
    (bkz: toplumsal ekoloji)
  • (bkz: marksizm) e göre haklar doğuştan gelmez, devlet tarafından belirlenir, ayrıca tanınan bu haklar eğer sosyalist gerçeklikle herkes için somutlaştırıldıysa; anayasalara konmalıdır....

    (bkz: leninizm) marksizmin rusya'daki ihtiyaç ve koşullara uyarlanmış halidir.
    marksizmin aksine proletarya sınıfının kendiliğinden değilde, bilinçli bir siyasi planlamayla harekete geçirilmesi....
  • günümüzde çin, kuzey kore, küba, vietnam ve laos'daki devlet yönetimlerinin belirleyici ideolojisidir.
  • ülkemizin yetiştirdiği komünist önderlerden hikmet kıvılcımlı'nın önemli katkılarda bulunduğu, "olanı olduğu gibi ortaya koymak" ya da "gerçek bilim" olarak tanımlanan insanlığın kurtuluş umudu.

    marksizm-leninizme katkı konusunda bilgi için şu yazıya bakılabilir.

    http://www.turkiyedireniyor.org/…ne-adana-direniyor
  • marksist lenininst felsefe o kadar güçlüdür ki genellikle ona katkı sunmaya çalıştığınızda ona zarar verir, eleştirmeye çalıştığınızda ona katkı sunarsınız.
hesabın var mı? giriş yap