• bir sosyal statüyü korumak icin gerekli bir aliskanlik
    (bkz: tiki)
  • çok vahim bir takıntıdır kanımca. bir arkadaşımın arkadaşı, dayısının ölümünü anlatırken, dayısının bindiği cipin markasını da söylemiştir. ilginçtir.
  • sadece para harcayarak etrafindaki insanlardan saygi duyacaklarini du$unen kitlenin, "bak benim $u marku $uyum var" gibi repliklerde acik secik belli olan hastaligi...
  • mağdurları için tavsiye edilecek eser (bkz: no logo)
  • cok illet birseymis bu ben o gun bunu gordum. bir bagyan arkadas yonja'daki sayfasinin interests bolumune sevdigi markalari saydirmis. uzuluyor insan tabi.
  • "bütün tikilerde marka takıntısı vardır,ama marka takıntısı olan herkes tiki değildir" gibi bir çıkarım yapılabilir bu konuda.
  • bir başka entrymde de benzer şeyler yazmıstım ama bulamadım hangisi olduğunu.(bkz: self plagiarism)
    sürekli aynı radyoları dinlemek, aynı kanalları izlemek gibidir.yani belli başlı kanallardan başkasını izlememektir.boktan programlar bile olsa o kanalda diretmektir.aynı, sırf bağımlısı olunun markanın kötü kıyafetlerini almak gibi.
    halbuski zap yapmalı tüm kanallara bakıp collezione de almalı, stradivarius da almalı..bunu yaparken alişan da dinlemeli scissors sisters da..
  • gösteriş ve etiket kaygılarını bir kenara atarsak, aynı faydayı sağlayan ürünler arasından ekonomi gözetmeksizin reklamı olanı seçmektir. daha çok dayanıklı tüketim mamüllerinde ortaya çıkan takıntıdır0 pahalı olmasının sebebinin o firmanın tvlere verdiği yüzmilyon dolarları tüketiciye yüklemesi olduğunu anlayamayan bünyenin işidir.
  • bildiğin takıntı değil.

    marka giyinmeyi tercih eden birçok insan için kalite modelden önce gelir.

    bu demek değil ki, sırf kaliteli olduğundan modelini beğenmediği bir parçaya yüzlerce lira verir.
    sadece, modelini çok beğense de kalitesiz bir eşyaya onlarca lira vermeyi tercih etmez.
hesabın var mı? giriş yap