• japon yaşam alanı düzenleme uzmanı ve yazar.

    kendisiyle epsilon yayınlarından çıkan hayatı sadeleştirmek için derle,topla, rahatla (japon toplama ve düzenleme sanatı) adlı kitabıyla tanıştım. evleri tam bir kaosa dönmüş insanların okumasını tavsiye ederim. kitap basitçe "at" diyor ancak hangi sırayla neleri atmanız gerektiğinine nasıl karar verebileceğinizi ve yıllarca sakladığınız anlamsız şeylerden hangi sırayla ve nasıl kurtulmanız gerektiğini anlatıyor. evin sürekli olarak dağılmasının sebebini eşya fazlalığından ve düzenleme eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor. ihtiyacımız olmayan onca şeyin bizi blokelediğini, unutulmuş eşyaların bizim de enerjimizi durgunlaştırdığını söylüyor. özetle az ve öz ve gerçekten faydalı olanları tut diyor. dağınıklığın ve düzenli sanılan düzensizliğin kişinin modunu, bakış açısını, zihnini etkilediğini savunuyor ve ev eşyalardan arındırıldığında rahatlamanın kişinin hayatındaki her noktaya olumlu dokunuşlar sağlayacağını belirtiyor. kendisi çocukluğundan beri dekorasyon dergileri okuyormuş. 15 yaşından beri de mevzuya ciddi şekilde kafa yoruyor ve kurslar veriyor. aynı zamanda bireyse ve kurumsal danışmanlık da veriyor.

    kronik bir saklayıcı olarak kitap bana az da olsa ilham verdi. youtube üzerinden kadının videolarına da ulaşılabilir.
  • hayatı sadeleştirmek için derle,topla, rahatla kitabının yazarı.
    kesinlikle kişisel olan eşyalardan başlamak kaydıyla; önce kıyafetler, sonra kitaplar, sonra komono (cd, dvd, clit bakım ürünü, makyaj malzemesi, aksesuar, kartlar, elektronik cihazlar, ev gereçleri [kırtasiye, dikiş, vb için], ev malzemeleri [ilaç, deterjan, vb. tüketim malzemeleri], mutfak ürünleri, süs objeleri...vb. ıvır zıvır kalemler), hobi malzemeleri ve duygusal eşyalar (fotoğraf albümler, mektuplar, hediyeler, vb. gibi bir sıra ile gerekirse alt gruplara bölerek (çok çok parçalamadan ama) yığınlar halinde eşyalarınızı tek tek ele alıp "hangisi beni mutlu ediyor?" değerlendirmesiyle fazlalıkları elden çıkarmanızı - ama aile içinde dağıtım yolunu hiç önermiyor mesela - öneren kolayca, keyifle okunan ve biriktiricilere * arınma ilhamı veren kitabın yazarı hem de.
  • yazdığı "hayatı sadeleştirmek için derle topla rahatla" kitabını bugun aldım, okudum. kişisel gelişim vs tarzı çerez kitapları sevmem. neden aldığıma gelince, ev düzenimiz ve kafa düzenimiz arasında bir ilişki var bununla alakalı olabilir diye düşünerek aldım. japon felsefesine dayandırıldığı için de bir şekilde bunu açıklıyor zaten.(tabi çok çok yüzeysel bir şekilde ama kitleye hitap edeceği için normal). ama kitabı sırf dolapların içini nasıl yerleştireceğinizi öğrenmek için alacaksanız, almayın. ablanın yöntemi ile yapılmış çeşitli yerleştirme videoları youtube'da mevcut.
  • [hhttps://nelergordumyedim.blogspot.com.tr/…atnz.html the life-changing magic of tidying up: the japanese art of decluttering and organizing] kitabının yazarı. gerçekten sihirli bir değişim vaad ediyor.
  • yaklasiminin temeli kanimca her seyin belli kurallara gore organize edilme takintisindan dogan derleme toplama gurusu. "derli toplu yasam ortamiyla daha mutlu olursunuz, daha basarili olursunuz" fikrinin arkasinda gizli kalan esas fikir; konmari yaklasiminin kisiye kurallara bagimli nesne organizasyonu disiplini kazandirmasi. evinde bu disiplini oturtmus bir zihin, yasaminin diger alanlarinda da bu disiplini uygulamaya devam ediyor.

    bu kadar derleme toplama, kategorize etme, ve efektif depolama takintisiyla kendisinden muthis bir yazilimci olurdu dusuncesindeyim.

    +bu gereksiz kodun ne isi var burada make-kun?
    -ee sey, cok guzel yazmislar silemedim kalsin oyle commented sekilde hehe
    +ama cok kalabalik yapiyor. bak suradaki kutuphaneleri de su sekilde kategorize edersen ileride daha kolay bulabilirsin.
    -hakikaten haaa
    +bu class'i da sundan extend edecek sekilde yazaydin iyiydi
    -...
    +hadi compile hadi hadi
  • minimalizm, sadeleşme üzerine yazan tatlı japon kadın, çok güzel tshirt, çorap katlar.
    benzerlerini okumak için bkz.
  • videolarını izleyip, kitabını okuduğumda ofiste masamın üzerinde duran kağıt yığınını büyük boy çöp poşetine doldurarak atmama sebep olmuş yazar.
  • tüm gençliğimi evlenince düzenli olurum diye geçirdim. evlendikten sonra aman bu son zamanlarım tadını çıkarayım çocuktan sonra mecbur düzen gerek diye geçirdim. benim çocuğumdan sonra bile beceremediğim, nereden nasıl başlasam bilemediğim düzenleme işine heveslenip okumaya başladığım kitap 70 sayfa okudum tam tekniklere geçtiği yerde bıraktım. kişisel sebeplerden ötürü bi kaç hafta evde düzenleme yapamayacağım için ara verdim. sıcağı sıcağına okuyup düzenli olmak için sabırsızlanıyorum.
  • düzenleme ve sadeleşme süreçleri üzerine çalışmalar yapmış japon yazar. sadeleşme ve düzenleme uzmanı.

    ilk kitabını -hayatı sadeleştirme için derle, topla, rahatla- okuduktan sonra büyük bir heyecanla işe koyuldum ve sadeleşme sürecimi başlattım. birkaç basamağı uyguladıktan sonra baya bir şeyi elden çıkarmış ve rahatlama sağlamıştım. atmak, bağışlamak gerçekten işe yaramıştı bende.

    sorun evle ilgili eşyaları ayıklarken başladı. kitabın ana felsefesi- benim anladığım, bana göre- etrafınızda sadece görmekten zevk aldığınız, gördüğünüzde sizi mutlu eden işlevsel şeylerin kalması, diğerleriyle de vedalaşmaktı.
    özellikle mutfakta bu konuda sıkıntı yaşadım. aslında işlevsel olan ama benim sevmediğim şeyleri de sevmediğim için elden çıkarmam gerektiğini söylüyordu. e ben de bu bakış açısıyla minimalizmi harmanlamaya çalıştığım için o gereç varken ve hala kullanılır haldeyken, sevmediğim için elden çıkarmayı mantıklı bulmadım ve bu durum kendi içimde bir karmaşaya sebep oldu.

    katlama ve yerleştirme düzeni ise kitaba dair en sevdiğim şey oldu. ilk düzenleme yaptığım günden beri, yaklaşık 8 aydır, çekmeceler dağılmıyor. temizlenenler aynı şekilde katlanıp yerine konuyor ve her şey mis gibi. ilk zamanlarda gelip geçerken çekmeceleri açıp hayran hayran bakılabiliyor da.

    ilk kitabın daha derinlemesine işlendiğini vaad eden ikinci kitabı - hayattan keyif almak için: at, kurtul, ferahla - ilk baskısıyla yakın zamanda raflarda yerini aldı.
  • hayatımı değiştiren kadın.

    hayatım boyunca kıyafetlerimi fonksiyon bazlı değerlendirmiştim, kitabını okuduğumda ise kıyafetlerimde tek tek neşe ve tatmin aradım.

    yazdıklarını okurken, "nasıl olucak ya o iş" dediğim şey, kıyafetlerimi denemeye başladığım anda kendiliğinden çözüldü. iç sesim tüm cevapları biliyordu. bu cevaplar sayesinde, etiketi üstünde duran yepyeni şeyleri bile verdim.

    ayrıca kendisini okuduğum günden beri çoraplarımı top yapmayı bıraktım. ayaklarımı seven güzel çoraplarım diye seviyorum kendilerini ve üst üste koyup, ortadan katlıyorum yalnızca. rahat rahat hava almaya, çekmecede birbirlerine sarılıp oturmaya devam edebiliyorlar böylece.

    çok manyak geliyor biliyorum ama bu sayede ne zaman çekmecemi açıp iç çamaşırlarıma veya çoraplarıma baksam, içimi tarifsiz bir mutluluk kaplıyor. vücuduma verdiğim değerin sembolü haline geldi bu tutum. güzel popomu seven güzel külotlar, beni sürekli taşıyan bacaklarımı ve ayaklarımı saran mutlu çoraplar... sizce de çok tatlı ve mutluluk verici bir bakış açısı değil mi?

    iç sesinize güvenin. maddi olarak çok iyi durumda olmayabilirsiniz, hiç mühim değil. önemli olan eşyalarınızın son moda ya da lüks olması değil; bedeninize ve ruhunuza iyi gelmesi. giydiğinizde, içinizin kıpır olması. o enerji, direkt dışınıza yansıyor. yeni aldığım, marka bir kazak var ama bi türlü yıldızımız barışmadı. neden bilmiyorum. severek aldım gibi ama giydiğimde kendimi mutlu hissetmiyorum. dolayısı ile kendisi çoktan verilecekler listesine girdi bile. eskiden olsa, saçmalama ya daha giyersin sen bunu derdim. şimdi demiyorum. mutlulukla yeni sahibini bulmasını diliyorum. onu benden daha çok sevecek birinin, onun içinde kendisini çok daha iyi hissedeceğini umuyorum. belki çok ihtiyacı olan biri, belki beyaz rengi kendine çok yakıştıran bir kadın olacak...

    bırakmak, dünyanın en huzur veren eylemlerinden biri. bunu bir kez öğrendiğinizde, hayatınıza temiz hava doluyor. akışkan, uçuşan bir hal alıyorsunuz. hafifliyorsunuz, hafifliyor hayat.

    netflix'e gelen programı sayesinde nasıl bir tipi/karakteri olduğunu gördüm ve iyice kanım kaynadı. resmen japon oyuncak bebek gibi geziyo etrafta ve kıyafetlerinin içinde ışılıyor. öyle belli ki onları sevdiği, özenle muhafaza ettiği...

    https://www.netflix.com/title/80209379

    yirim.
hesabın var mı? giriş yap