• viyananin en buyuk alisveris caddelerinden biri. bu cadde uzerinde bulamayacaginiz hic bir sey yok. her tarzdan magzanin bulundugu cadde pazar gunleri ölü oluyor. bunun nedeni herhalde ulkede gecerli olan tatil mentalitesi.
    (bkz: yeni baslayanlar icin viyana)
  • belki de viyana'nın en işlek caddelerinden olmasına rağmen ülkenin nüfusunun kalabalık olmasına alışkın bireyler "herkes nerde?" tepkisi verebililer bu caddeyi gezerken.
  • istanbulda eminönünden cok nisantasini, bazi dükkanlar itibariylede istiklal caddesini andiran cadde.
  • istiklal caddesinin viyana şubesi. gerek kalabalıgı, gerek takılan insanların benzerligi acısından istanbuldaymıs hissi verir insana. canınız tenhalıktan sıkıldıgı zaman kendinizi atabileceginiz bi mariahilfer vardır, tabii saat 17 yi vurduysa artık o da yoktur denebilir. her talihsiz avusturya kösesi gibi burada da butun kepenkler teker teker inmeye baslar, ama turk genci icin hayat yeni baslamıstır, kahretsindir.

    edit: caaanım italyan dondurmacısı bartolotti burdadır. yanından gecip dondurmasını yemeyen bizden degildir. (bkz: seni unutmak mümkün mü)
  • bir ucunda museumsquartier, diger ucunda ise westbahnhof bulunur.
  • viyananın yağmurlu bir gününde, üstünde bulunan çok eski bir pasajla beni büyüleyen caddedir. içerisindeki dükkanlar ve satılan ürünler için zaman 1800'lerde durmuştur. orada açık fıçı şarabı içilir, sanırım loreenanın celtic snowu dinlenir. herşey boşlaşır. sadece tutulacak bir el gerekir.
  • viyana sehrindeki en islek ve uzun cadde. ismini caddenin tam ortasinda bulunan maria hilfer kilisesinden almistir. bu caddeyi sadece alisveris yeri olarak gormek hata olacaktir. eger viyana da hayatinizi idame ettirmek zorunda kalirsaniz, ihtiyaciniz olan herseyi kilise merkezli bir kilometrelik yaricapi olan bir daire icinde bulabilirsiniz. dikine kesen caddeleri ve onlarin arka sokaklarini kesfetme isi bile iki gununuzu alir ve cok zevklidir. yukari taraflarda westbahnhof a sirtinizi verdiginizde solda kalan yakasinda arka sokaklarda super alkol mekanlari gece klupleri her turlu muzige iliskin o ture ozellesmis mekanlari bulabilirsiniz. bu civarin sag yakasinda ise hem ayakustu atistirmalik uygun fiyatli mekanlar hem de mutfak alisverisi yapabileceginiz market vs. bulunur. caddede ilerleyip museumsquartier e yaklastikca, sag yakada ozellikle giyim dukkanlari artarken arka sokaklarda hediyelik super seyler vardir. sol tarafta ise tum ulkelere ait cesitli restoranlar yeralir. tavsiyem kilisenin hemen yanindan asagi inen sokagi gormenizdir. hem super bir yunan restorani vardir (bkz: klitorisin yeri) (turk oldugunuzu anlarlarsa baklava ismarliyorlar) guzel raki muhabbeti olur, hem de bu sokak uzerinde cok ama cok genis bir arsive sahip cizgi roman sahafi bulabilirsiniz, sonunda ise denizcanlilari muzesi vardir ayrica beyogluna en cok benzeyen yer burasidir. sigara icenlere tavsiyem tabak dukkanlari erken kapandigindan surekli yedek bir paketle gezmeleri, gerci karti olan birinden rica etseniz sigara makinasina kartini sokup aliyor siz de parasini veriyorsunuz ama gecenin ucunde pardon dediginiz biri altina sicabilir korkudan …
  • kaldığım hostele çok yakın olması sebebiyle 4 gün boyunca westbahhof tarafını gece gündüz aşındırdığım mamafih mesai bittikten sonra hiç bir halt bulamadığım caddedir. sokakta çok sayıda türk esnaf(başta döner ve kebepçılar tabi) olmakla beraber, gece sokakta turlayan hayat kadınlarının bileyarısı türktür. sabahın köründe kalkan yaşlı yaşlı teyzeler, dedeler caddedeki süpermarketlerden alışveriş yapıp birdaha gün boyu görülmezler, öğlene doğru genç nüfus yavaş yavaş ortaya çıkar caddenin metre başına düşen ismal yk oranında artış gösterir.
  • belli bir saatten sonra gurbetcilerimiz sagolsun sakaryada yuruyormus gibi hissedersiniz.
  • hayatimda boka bastigim tek yerdir.

    burada mecaz degil tamamen gercek anlamiyla kullaniyorum boka basmayi. olay soyle gerceklesiyor. gezmece tozmaca larin devam ettigi bir viyana gununun aksam uzerinde kalinan yere dogru bu cadde uzerinden yurunmektedir. etrafa bakinip arkadaslarla muhabbete devam edilirken atilan bir adim sonrasi milisaniyeler icinde adiminizi attiginiz yere ayaginizin degmesiyle basilan yuzeyin kivaminin noronlarla beyine iletilmesinin ardindan kafanizda "yok artik, viyananin gobeginde bu olamaz, olmamali"seklinde bir simsek cakar. gozler ayaklara kayip olay dogrulanir. kaba kismi oraya buraya surtulerek bokun buyuk kismi kaldirimin kenarina birakilir, kokusu ise buram buram burundadir. tahminen insan bokudur, aksam 8 saatlerinde viyanin en islek caddesinde ne aradigi ise buyuk bir muammadir. bu arada sen o kadar dag bayir koy kasaba dolas, hayatinda ilk ve tek olarak burada boka bas. bu da ayri bi sans tabi.
hesabın var mı? giriş yap