• istiklal mücadelemizin sakarya savaşında stratejik olarak en önemli tepesidir.

    ne yazik ki paşalar bu dağa yeterli asker göndermemiş ve 10 bin askerimize karşı koskoca 1. yunan kolordusu savaşmıştır.

    süngu hücumu hatta daha da ileri giderek yumruk yumruğa savaştığımız bir dağdır.

    sakarya savaşında düşen ilk tepemizdir.
  • sakarya savaşı başlangıcında yunan ordusunun cephemizi yarma harekatına başladığı stratejik yer.

    haymana yaprakbayırı köyü sınırlarındadır. büyük taarruz'daki tınaztepe'ye karşılık gelir.
  • savaşın ilk günü yunanların bütün topçu gücünü yığdıklarını düşündüğüm yer. nasıl çılgınca mühimmat harcadılarsa, komple kayalık olan dağın güney ve batı yamaçlarını resmen un ufak etmişler. bahsettiğim mıntıka top atışı sonucu kırılan yumruk büyüklüğünde kaya parçalarıyla dolu. cephenin direnek noktalarının çoğunu gördüm ama böyle bir yer görmedim. bence selahattin adil beye haksızlık yapılmış. zira dağı 11 bine karşı 4500 gibi bir kuvvetle savunmak durumunda kalmış. ayrıca bizimkilerin yunan taarruzunun kesin merkezinin burası olacağını bildiklerini de sanmıyorum. elimizde uçak bile yok.

    dağ bölgedeki en büyük yükselti. aşağısında trt dışında hiçbir radyo çekmezken, sosyal tesislerin olduğu bölümde afyon radyoları çekmeye başlıyor. güneyi ve batısı plato.

    burada verdiğimiz şehit sayısı 1000 civarıdır. hepsini saygı ve minnetle anıyorum.
  • buranin bosaltilmasi ile ilgili selahattin adil bey’e haksizlik yapilmamistir. bati cephesi komutanligi ve genelkurmay verilen emri uygulamak zorunda kalmistir.

    sakarya meydan savaşı esnasinda turk kurmaylarinin (mustafa kemal ataturk, fevzi cakmak pasa ve ismet inonu v.b.) en cok cekindigi konu kütahya eskişehir savaşı esnasinda turk ordusunun verdigi “30.000 askerin silahlariyla firar etmesi” olayina benzer bir hadisenin yasanmasiydi. bu yuzden hatti tutan tum grup komutanliklarina (grup=2 tumenden olusan ciliz kolordu) geri cekilme yapilmayacagi bildirilmis ve askerin firar etmemesi icin firar cezalari idam seviyesine getirilmistir. hatta deli halit bey*, emri alir almaz lakabina yakisir sekilde, firar etmeye tesebbus edecek askerin askeri mahkemede yargilanmasina gerek olmadigini, cunku yargilamayi bizzat kendi tabancasinin yapacagini askerlerine soyleyerek birligini disiplin altinda tutmustur.

    mangal dagi’ni savunmakla sorumlu olan selahattin adil bey, firtinanin getirdigi sanssizlik yuzunden, iletisim hatlarinin kesilmesi, dusmani gorememesi, ruzgari arkasina alan karsisindaki yunan kolordusunun tum gucleriyle daga saldirmasi sonucu, baskomutanlik ve genelkurmay ile iletisime gecemediginden “insiyatif” kullanarak dagi bosaltmistir. cunku o donem kisitli bir cephane ve tufekle ve en onemlisi kisitli bir insan kaynagi ile savasan birligin, cok fazla asker kaybetmesi rasyonel bir sey degildi.

    savas oncesi verilen emirler geregi, ordunun butun birliklerinde disiplini saglamak ve en onemlisi firar olayinin onune gecmek amaciyla tum birliklere gozdagi verircesine “baskomutanlik” kendisini gorevden almis ve hakkinda sorusturma acmistir. yapilan tahkikatlar sonucu selahattin adil bey’in karari yerinde bulunmus ancak ordudaki disiplinin bozulmamasi adina cephe hattindan alinarak, gorece pasif vazife diyebilecegimiz milli savunma bakanligi mustesarligina atanmistir. ayrica savas esnasinda miralay(albay) olan selahattin adil bey, savas sonrasinda mirliva(tuggeneral) rutbesine atanmistir. sahsen savas sonrasinda terfi alan birisine haksizlkk yapildigini soyleyemiyorum.

    1 sene sonra ayni tarihlerde gerceklesen buyuk taarruz’da ise cephede olamayan selahattin adil bey, “mujdeli” haberlerin tamamini (oyle 2 gun onceden atip tutarak degil, teyitli bilgilerle) meclise bizzat kendisi getirmis, kah afyon’a girdik, kah manisa’yi yakilmaktan kurtardik, kah izmir’e suvari kolordumuz girdi haberleriyle meclisi ve halki aydinlatmistir.

    selahattin adil bey’in mangal dagi sonrasinda aldigi gorece “ceza”’nin (az once soyledigim milli savunma bakanligi mustesarligi gorevi) telafisi ise cok buyuk olmustur. mondros ateskes antlasmasi esnasinda, gelibolu mustahkem mevzileri komutanligi gorevini yaptigi icin “nerdeyse aglayarak” tabyalari kendi eliyle ingilizlere teslim etmek zorunda birakilan selahattin adil bey’e ayni baskomutanlik* buyuk taarruz sonrasinda, turk ordusunun canakkale mustahkem mevzilerini ingilizlerden teslim almasini emretmistir. 4 sene once, ateskes antlasmasi nedeniyle eli kolu bagli sekilde komuta ettigi tabyalari teslim etmek zorunda kalan bir komutana, 4 sene sonrasinda tabyalarin teslim alinmasinin komutasini vermek, benim gozumde en buyuk madalyadan, nişandan daha buyuk bir oduldur. ruhun sad olsun selahattin adil bey, ruhunuz sad olsun kurtulus savasi sehit ve gazileri...

    canakkale mevzilerini teslim etmek zorunda kalan selahattin adil bey, fotografta sag en arkada gozukuyor:

    https://twitter.com/…tatus/1059682644299014144?s=21

    4 sene sonra ayni selahattin bey, mustahkem mevzileri ingilizlerden teslim alirken, nerdeyse neseyle zeybek oynayacak:

    https://twitter.com/…tatus/1202820875998900226?s=21

    tekrar soylemem gerekirse, selahattin adil bey’in canakkale mevzilerini almasi tesaduf degildir, mangal dagi sonrasinda aldigi cezanin telafisi amaciyla bilincli bir sekilde kendisine verilen bir oduldur.

    not: bu arada, 22 gece suren kan deryasi olarak bilinen sakarya savasi esnasinda verdigimiz yaklasik 5.000 sehitten %20’sinden fazlasini (1.000’den fazla sehit) sadece bu dagda verdik. dagin her tarafindan kelimenin tam anlamiyla “suheda kani” fiskirmaktadir

    ayni savastaki bir baska sehit yuvasi icin:

    (bkz: çal dağı)
hesabın var mı? giriş yap