• (bkz: live)
    (bkz: canli canli)
  • animasyon (cizgi veya dijital) olmayan film.
  • türkçesi canlı aksiyon olan sinema terimi.
  • hayatımda gördüğüm en saçma uygulama live-action denen nanedir. bunu sadece yakın zamanda yapılan death note yada ghost in the shell için söylemiyorum. maalesef japon kardeşlerimiz de live action yaparken kötü işler çıkarıyorlar. bunun sektör ve zihniyetle alakası yok yani. şimdi size bu entry'de live action'ın neden asla yapılmaması gerektiğini anlatacağım.

    live action'ın en kötü örnekleri genelde animelerden uyarlanıyor. o yüzden bu alandaki örneklerle ilerleyeceğiz. aslında manga yada animeleri kullanmak bir yere kadar mantıklı bir düşünce. çünkü çok fazla manga ve anime üretildiği için ortamın bir yaratıcılık cenneti olduğu düşünülebilir. en zayıf manga sitesine bile girseniz bine yakın seri olduğunu görebilirsiniz. bunların kiminde çok iyi kıvılcımlar olsa da bir çoğu da saçma sapan şeylerdir. bu durumu da kabul etmek lazım.

    şimdi bir anime yada manga hikayesi oluşturulurken yazar size der ki bir formülüm var. o da a+b+c+d+e=100. işte a karakterler, b atmosfer, c olay örgüsü, d çatışma gibi örneklendirebiliriz bunları. 100'de ortaya çıkan üründür. siz de izleyici olarak bu formülü sever ve kabul edersiniz. ancak bu animeler live-action'a çevrilirken şu yapılıyor. siz ilk üreticinin değil başka birinin yorumunu izliyorsunuz. yani ortaya çıkan şey artık 100 değil 60 falan. 0'dan yüz aralığında bir şey belki ama aynı şey değil.

    sonucun 60'a düşmesinin ilk sebebi süre kısıtlaması. şimdi mesela one piece 932 bölüme ulaştı manga'da. animesi de 831 bölüm oldu. bu ekstrem bir örnek tabi ki. ancak death note'u baz alırsak 37 bölüm anime, 109 bölüm de mangası var. şimdi bu kadar çok materyali iki saatlik bir filme sıkıştırma ihtimaliniz yok. sadece belli noktaları almanız gerekiyor. bu kitaptan sinemaya uyarlamada tutuyor bazen ama animede tuttuğunu görmedim hiç.

    süre kısıtlamasının ardından gelen bir diğer değişiklik de a,b,c diye belirttiğimiz öğelerde oluyor. çünkü herkesin anlatılan karaktere bakış açısı farklı. özellikle stüdyoların anlayışı bu karakteri nasıl satarız olduğu için genelde hayranların beklediğinden farklı bir ana karakter sunuyorlar. netflix'in death note uyarlamasındaki light'a resmen şöyle baktım film boyunca. https://www.youtube.com/watch?v=3siye74scze çünkü bizim bildiğimiz light ile hiçbir alakası yoktu karakterin. ayrıca olay örgüsü, karakterlerin motivasyonu, her şeyi değiştirmiş adamlar. o kadar ki ortaya çıkan şeye death note demeye bin şahit ister.

    live action'ların tırt olmasının bir diğer nedeni de aksiyon öğesinin uyarlanamaması. şimdi şu sahnedeki aksiyona bir bakın. https://www.youtube.com/watch?v=nr4zu1-b8pk bunun normal hayatta başarılması imkansıza yakın. peki marvel nasıl oluyor da bu kadar "başarılı" filmler yapabiliyor?

    marvel aslında anlatım araçlarının değişiminden faydalanıyor. daha önce izleyici bu karakterleri hareket ederken görmedi. sadece çizgi romanlarda okudu. o da okuduysa. bu nedenle başka mecrada görmek onları heyecanlandırıyor. kitap uyarlaması gibi düşünebilirsiniz. bir nebze başarılı olma şansı var. ancak animelerde izleyici bu karakterleri hareket ederken gördü zaten. siz araç değiştirmiş olmuyorsunuz aracı taklit etmiş oluyorsunuz. bu nedenle ne yaparsanız yapın izleyicileri tatmin edemiyorsunuz.

    ayrıca marvel çizgi romanları genel olarak üç perdeli yapıya uygun şekilde yazılıyor. işte giriş, çatışma, mücadele ve final olarak tasarlanmış. ancak animelerde genelde böyle bir yapı yok. hikaye arc'lara ayrılıyor ve giriş neresi çıkış neresi bu hikaye ne zaman bitecek belli değil. ki çoğu animenin finali de beğenilmez zaten. çünkü adamlar finale hazırlanmaya alışkın değil. bunun en güzel istisnası fullmetal alchemist'tir mesela. film yapılmaya uygun üç perdeli bir yapıda ilerler. ancak onda da yavaş yavaş kurulan duygusal atmosferi iki saatte kuramazsınız işte.

    peki bu işten illaki para kazanmak isteyen yapımcılar için bu işin hiç mi oluru yok? var aslında. o da uyarlama işini ileri götürmek. nasıl olacak yani? şöyle ki bir uyarlama yaparken evrenin temel kurallarını alacaksınız ve bunun üzerinden başka bir hikaye anlatacaksınız. mesela death note'u aldınız ve bunu tamamen başka birinin eline geçse ne olurdu diyerek anlattınız. böylece hem animenin izleyici kitlesinin dikkatini çekersiniz hem ilk defa izleyecek olanların. ancak temel ögelerin hiçbirini değiştiremezsiniz. animede sevilen ne varsa anlattığınız hikayenin içinde birebir bulunmak zorunda.

    mesela bunu yapmayan avatar the legend of korra başarısız oldu. onun da nedeni şu gif'te yatıyor. https://giphy.com/…pool-2-trailer-26dneahgmjds66okm temel ögeleri asla değiştirmemeniz gerekiyor çünkü insanların o iş ile ilgili sevdiği şey o zaten. eğer temelleri değiştirirsiniz izleyiciler yine itiraz eder. yeni star wars filmlerindeki rey karakterinin durumu da budur biraz.

    bu yüzden bu para basma amaçlı yapılan ve yaratıcılık adına hiçbir şey barındırmayan bu türün bir an önce insanlık tarihinden silinmesi gerekiyor. hayır elimde görsel materyal olmasa bir derece. çok izlemek istesem zaten popüler animelerin yine anime tarzında filmleri var orijinal üreticiler tarafından yapılan. gider onları izlerim. neden bir başkasının benim sevdiğim evreni yorumlamasını isteyeyim ki, değil mi?
  • filmlerde animasyon ya da bilgisayar temelli efektlerin yerine gerçek insan ya da gerçek hayvan kullanılan tür
  • alayı çöptür. çizgi film ve animasyonların ebesine atlar. o tadı ve keyfi vermez.
hesabın var mı? giriş yap