• klarnette yer alan bir kucuk iskender siiri

    yetmiyor sevdami anlatmaya kimyasal reaksiyonlar
    fizik problemleri, geometri, trigonometrik oranlar
    ve zor beden hareketleri ve dilbilgisi kurallari
    sevgilim seni anlatmaya
    tutulmus bir gunes saatinden apacik baslamali...
    ve sonra
    parantez icinde
    ilahi ne komik bir yagmur
    camurlu, topugu kirik bir cizme
    ve kanlanmis bir cift ciger gibi sozluk nedense
    bir cami catlak bir kara gozluk onluklu ince ince
    masanin ustunde ipek mendil arasi bir avuc ozlem
    kaslarinin altinda kipirtisiz duran iki islak kertenkele
    boynunda sah damarinin tahtinda dolanan olu bir yilan
    sahi sevgilim / belki radiohead yalan, sekste korunma yalan!
  • eskiden, fantezi dergisindeki uydurma seks hikayeleriyle, üff'teki resimlerle, playboy'un orta sayfa posterleri ile avunurken, $imdilerde internet cafe'de saatlerce porno izleyen erkeg'i içeren küme..
  • akıllara gelebilecek her türlü çılgınlığı yapabilecek kapasiteye sahip, kanı damarda durmama gayreti gösteren, nereye çekersen o tarafa götürme şansının yüksek olduğu, kendilerine göre hedefleri, kendilerine göre hayalleri, kendilerine göre idolleri olan asıl adı öğrenci olmasına rağmen yüzde 90 gibi bir kısmının okulla alakası olmayan ilerleyen yıllarda okullarını bitirmelerine şüpheyle bakılan genelinin ilerki hayatlarında pek bir baltaya sap olması beklenmeyen enteresan gençlik....
  • geçen sabah bir işimi halletmek üzere evden çıkmış, yolumda ilerlemekteyim. önümde de kocaman çantalı bi şey bıcır bıcır gidiyor. dedim, "dur bakalım küçük. sen ne arıyorsun burada? annen nerede?" dedi, "abi ben lise öğrencisiyim." sabah sabah dumurlardan dumurlara sürükledi adam beni. vay anasını diyerek uzaklaştım oradan. elinden tutup götürsem rahatlıkla birinci sınıfa kaydettirebilirdim aslında. yeni nesil pek bir ufak tefek. kızlar bakmaz bunlara.
  • çok şirin olabilenleri de var bunların. dün işten çıktım eve gidiyorum, önümde üniformalarıyla iki çocuk gidiyor aheste aheste. sonra biri diğerine dönüp "oğlum çok üzülüyorum babama, adamcağız çok istiyor itü'ye girmemi ama ben biliyorum o kapasite yok bende" dedi. o kadar samimiydi ki söylerken sarılmak istedim çocuğa "yemişim kapasiteyi sana bir şey olmasın" diye ama yanlış anlaşılma korkusu ağır bastı tabii.
  • (bkz: samsun 216)
    (bkz: okul tuvaleti)
    (bkz: iş atmak)
  • geçen hafta iş yerimizde ağırladığımız yavru güneşler. mühendis olmak istiyorlarmış, e gelsinler bir mühendisin hayatı iş yerinde nasıl geçer öğrensinler istedim. firmadaki yeni nesil meslektaşlarım da kendi hikayelerini paylaşarak destek vermeyi kabul etti.

    bu organizasyonu yaptığım için çemkirenim, olmayan huzurumu kaçıranım çok oldu ama sonuna kadar değdi. beklenen misafirlerimiz gelip boncuk gözlerini pür dikkat açarak dinlediler, sorular sordular, kafalarında tartıp planlar yaptılar.

    ben lisedeyken okulumuz kendi şehrimizin üniversitesinden öğrenciler davet etmişti. onlar gelip kendi serüvenlerini paylaşmışlardı. hiç birinin hikayesi bana uymuyor olsa da, kendi sorularımın cevaplarını bulmama çok yardımı olmuştu o aktivitenin. emeği geçen herkesin ömrü uzun, huzuru sonsuz olsun. umarım her lise öğrencisi böyle imkanlarla karşılaşır.
hesabın var mı? giriş yap