• jean paul sartreın türkçe'ye eray canberk tarafından "duvar" adıyla kazandırılan öykü kitabı. duvar, oda, herostratos, ozel yasam, bir yoneticinin cocuklugu oykulerinden olusur. bu bes oyku
    yuzyilin ciplakliginda usumeyenlere sunulur..
  • jean paul sartre 'nin ölümü en iyi şekilde anlatan hikayesi .
  • jean paul sartre in kisa hikayelerinden olusan muthesem eserin adidir, ayrica kitapdaki ilk hikayenin de adida duvar'dir.
  • jean paul sartre'ın pek güzel bi öykü kitabı.
  • "ramon gris nerede?" sorusu olum ile ya$am arasinda bir secimi getiriyor. bu ayni zamanda bir ahlaki soru aslinda: "dava arkada$ini satar misin?", "onu, olme pahasina dahi koruyabilir misin?", "tikel varolu$un gercekten davan kar$isinda bu kadar degersiz mi?"
    sartre bu secimin insanin altina yaptirtacak bir secim oldugunu farkinda ama kant'i bu ahlaki noktada kiracak da degil. ama onu bukecek sartre. o me$hur catismayi bize gosterecek. iki ahlak yasasi kar$ila$iyor: "arkada$ini satma!", "asla yalan soyleme!"
    sonunda ise dahiyane bir surpriz ile bitiyor hikaye. ama kant memnun olmu$ gorunmuyor.
  • ölümle değil, varolmakla ve dolayısıyla yaşamakla ilgili jean-paul sartre hiyakesi. jps'ın "varoluş özden önce gelir" savını, okuyucusunun kafasına vura vura anlattığı bir hikayesidir. hikaye bir idam mahkumunun son gecesini anlatarak ilerler. hikayenin sonunda jps, insanın öz olarak oluşturduğu her şeyin varoluş karşısında ne kadar değersiz olabileceğini ve insanın, en insani davranış olarak, sonradan benimsediği tüm ideolojilerden, tüm varolma sebebi olarak görülen unsurlardan vazgeçebileceğini; ölümle karşı karşıya gelindiğinde (her ne kadar hikayenin gelişimi biraz daha değişik de olsa) en idealist kişinin bile varolma arzusu karşısında kolaylıkla kendine ve yakınlarına ihanet edebileceğini anlatır.
    duvar, aklıma devamlı 1984'te sözü geçen ve "kestane ağacının altında sen beni sattın, ben de seni" mısraları ile akılda kalan şarkıyı getirir.
  • " ..
    ......
    "duvar" 'da yazarin beş oyküsü yer alıyor. kitaba adini veren "duvar" adlı öyküde, franko'cular tarafından ölüme mahkum edilen bir cumhuriyetçinin direncini yitirip bir arkadaşını ele verişi; "oda" adli öyküde, kocasının deliligini paylaşmaya çalişan kadının çabaları; "erostrates" 'te kalabalıgın üzerine ateş ettikten sonra teslim olan birinin gerçeküstücü eylemi; "gizlilik" 'te iktidarsız kocasını daha erkeksi biri için terk eden "soguk" bir kadının öyküsünü anlatıyor. kitabın son öyküsü "bir yöneticinin çocuklugu" 'nda ise yönetici olmaya hazırlanan genç bir sanayicinin cinsel gelişimine koşut olarak düşünsel bunalımları işleniyor. bunalımlar çagı olma özelligini yitirmeyen yirminci yüzyılı ve onun insanini tanımak için "duvar" vazgeçilmez bir kitap. "

    can yayınları,2004 baskisinin arka kapak yazısıdır..
  • sartre sevgimin basladigi,kitaplarini okumakla surdugu ve fransa hayranligiyla devam ettigi surecin baslangici.kitabi ilk elinizi almanizla baslayan bulanti hissi ardindan sayfalari cevirmenizle ortaya cikan o enfes "bagimlilik".bagimli olmayi kendini butunun icinde hissederek anlayabilenecegini soyleyen sartre bu kitabiyla aslinda 5 öykü degil insanin bilissel carpintiliklari da anlatir*.
    duvar adli oykuyle kitaba baslamasi hernekadar sonrasi icin nispi hayal kırıklıgı yaratsa da,ilerleyen gunlerde ister istemez koma haline sokan,okunasi sartre yapiti.

    1938 yilinda yazilmis olan duvar ardindan 1966 yilinda yonetmenligini serge roullet'in yaptigi muuri adli film cekilmis.
  • yılmaz güney'in duvar isimli filminin de yurt dışındaki adı.
  • insanin bogazina huzursuzluk ve sikinti arasi bir seylerin takilmasina sebep olan, artik o takilan seyi yutup hazmedebilmek icin midir bilinmez, bitirip bir kenara konulmadan rahat ettirmeyen sartre kitabi.
hesabın var mı? giriş yap