laws of attraction

• yok yok şaka değil, böyle bir film var, hatta holiwud filmi, içinde de julianne moore ve pierce brosnan var; filmin yapimcilarinin biraz(!) ozgun olmalarini beklerdim en azindan, (bkz: rules of attraction)
• karizma bi adet bosanma avukati (bkz: george clooney) ile isbilir ve tas bi hatun (bkz: catherine zeta-jones) barindiran yakin donem coen filmi intolerable crueltyden sonra karizma, tas, ve isbilir iki bosanma avukati birbirini dava eden bi ciftin avukati olurlarsa, aman da nasil kut diye asik oluyolarmis onu anlatan, ve elbetteki herhangi bir sanatsal ozellik veya bol suprizli, isildayan bir senaryo beklenmemesi gereken, citir cerez, pamuk helva bi film. (diyaloglar hic fena diildi hani gerci.) julianne mooreu begenmeyen birinin bile bol bol "hmm guzel ciksaymis.." demesi muhtemel, pierce brosnaninsa goz cevresi biraz daha kirismis, saclari biraz daha grilesmis, ama kahretsin gittikce karizmatiklesiyo kendisi. laws of attraction komik denebilicek, ama nihayetinde sadece sinemada dogru duzgun baska bisi oynamiyosa gidilecek bi film, yoksa tekrar tekrar seyrediniz: the thomas crown affair
• konsept olarak neredeyse 1979 yesilcam yapimi "ne olacak simdi" filmi ile tamamen aynidir. levent kirca, sener sen, perran kutman ve nevra serezli gibi bomba isimleri barindiran filmde birbirleriyle anlasamayan sener sen ve perran kutman ayrilmaya karar verip birbirlerini mahkemeye verirler, sener - levent ve perran - nevra takimlari kurulur, avukatlar dava suresinde yakinlasmaya baslarlar, olaylar gelisir...
• pierce brosnan ve julianne moore'nun kanımca george clooney- catherine zet jones ikilisinden daha iyi bir iş çıkardıkları, diyalogları cidden güzel olan, karakterlerin iyi anlatıldığı sanatsal olmasa da izlenebilecek ve beyin kıvrımlarınızda hoş bir tat bırakabilecek iyi bir film.
• audrey ve daniel iş konusunda birbirine taban tabana zıt iki avukattır. audrey işi kitabına uygun yapmaktan yanayken, daniel davaları becerikliliği sayesinde kazanır. iki avukat, ikisinin de müvekkillerinin ünlü olduğu, pek de hoş olmayan bir boşanma davasında karşı karşıya gelirler...
  kaynak: afm
• (bkz: the rules of attraction)
• annesini hem cok sevip hem tersi olmaya calisan duygusal olarak gelismemis ama isinde hayli basarili bir avukatla, unu elegi sermis, hayatindaki tek eksigin sevgi ve evlilik oldugunu farketmesi icin bilmiyoruz gecmiste neler yasamis olan bir baska basarili avukatin pembe oykusu. irlandalilar yardimlasma ve gelistirme dernegi veya abd bosanma azaltim dernegi tarafindan finanse edildigini dusundugum ve yan karakterlerin ana karakterlerden cok daha cekici oldugu bu film tatli, seker, yakisikli, guzel, hazircevap, gercekcilikten uzak ve bu kadar uzun bir entry'yi haketmeyen bir lolipoptur aslinda. ote yandan su bitirim replikleri unutmamak mutluluk dunyamiza bir iki kirinti olacaktir:
  - i think we should continue our conversation at my place
  - i think you should leave the thinking to me.
  
  - are you really 56?
  - parts of me are.
  
  bonus olarak da
  (bkz: love) (bkz: keep) (bkz: honor) (bkz: protect)
  (bkz: signed sealed delivered i m yours)
• 30'lu yaslarinin ortasinda hayatinin baharinda kariyeri muhtesem cikislarla dolu olan esas kizimiz gunun birinde yakisikli, kendisi gibi kariyerinin en ust zirvesinde olan esas oglanla tanisir. konu bu, tamam girgir samata mevcut hos guzel de kardesim soyle bir senaryo varsa elinizde neden hakikaten 30'lu yaslarda insanlari oynatip inandiriciligi artirmiyorsunuz.. julianne moore gelmis 46 yasina, pierce desen olmus 53.. alay mi ediyorsunuz lan milletle.. film cok klise ama filmdeki yardimci karakterler ^{* *} hakikaten gercekten iyi.
• pierce brosnan'ı ilk defa yakışıklı bulmama sebep film.
  julianne moore asalet takılıyor, ama sanki gözleri yaşarmış gibi görünsün diye her sahnede gözlerinin etrafına kırmızı kalem çekmişler. gerçi hatun doğal kızıl anladığım kadarıyla.
  film güzel irlanda sahneleri barındırıyor.
  bir de bir pijama markası sponsorluk yapmış olabilir, julianne moore'un saten pijamaları her sahnede ayrı güzeldi. film vakit geçirmelik bir film olduğundan, ister istemez böyle detayları inceliyorsunuz, seyrederken.
  dvd'sine bir de alternatif son koymuşlar, sanki gerçek son alternatif olsaymış daha iyiymiş.
• (bkz: law of attraction)