• önümüzdeki hafta esrarengiz kadın ismiyle türkiye'de vizyona girecek olan 2006 yapımı dram.
    (bkz: kseniya rappoport)
  • giuseppe tornatore'den oldukca basarili bir gerilim. bizim turk filmleri furyasina takilip istanbul'da 4 ankara'da ise 1 salonda gosteriliyor. ama usenmeyip gitmek lazim. giuseppe tornatore her zaman filmlerinde goruntu ve imge eslesmesine takintili bir yonetmen, bu filmde de siddeti yuzunuze vuruyor ama bunu 1 saniyelik goruntulerle kesik kesik yapiyor. filmden ciktiginizda aklinizda o flaslar geliyor adeta. kseniya rappoport gercekten inanilmaz bir oyuncu, rus donuk surati ile sabah kadar poker oynasa kazanir ve az bucuk italyanca bilenler icin ders gibi film, kadin rus olunca italyancayi oyle tane tane konusuyor ki altyazi ile direkt cakistirabiliyorsunuz. michele placido cok dikkat cekici, ozellikle brando'yu animsatan bogazdan hiriltili konusma sahnelerine dikkat cekiyor. claudia gerini hos kadin.

    neden o sahneler aklima muzikleri ile beraber geliyor diye dusunurken fark ettim ki muzikler ennio morricone'den. bu adam bir filme muzik yapti mi onu cikista mutlaka hatirlarsiniz.
  • cinema paradiso'nun yönetmeninin yeni filmi olduğunu duyunca vizyona girer girmez gidip yerinde gördüğüm ve cinema paradisonun havasından farklı olsa da bana keyifli bir sinema deneyimi yaşatmış olan film. oyunculukların başarısı, görüntü kalitesi, muhteşem kurgusuyla övgüyü hakeden film. bana "gidiniz görünüz" deme ihtiyacı hissettiren film.
  • hayatimdaki en iyi filmleri bir gün siralamam gerekirse, ismini soyleyebildigim zaman suphesiz olarak ilk 5 ine girebilecek kadar güzel, güzeli siktir edin mükemmel ötesi bir filmdir.. muhtemelen ki ismini de "hani su cinema paradiso'nun yonetmeninin orospulu filmi" olarak adlandiririm...

    italyan filmlerindeki gereksiz samimiyeti bir kenara koyalim, filmdeki gerilim, gizem dozu oyle sahane ayarlanmis ki, yanina hissiyat o kadar güzel konmuski insan filmi izlerken alenen ara kafe de körili tavuk yiyiormus gibi hissediyor kendini.. doyamiyor..

    fakat benim gibi dikkat bozuklugu olan insanlarin, son derece rahatsiz bir sekilde ellerindeki tüm işleri birakip da filmi izlemeleri gerekiyor. zira artik tasakli bir yonetmen oldugunu belirtecek ya sinyor tornatore, basmis montaji, basmis sahne düzenlemesini.. bir iki dakika tuvalete gidip, filmi izlemeyi ihmal etseniz film hakkinda cok sahane bir detayi kacirabiliyorsunuz ki bu caninizi sikiyor..

    özetle film sonunda rus hayat kadinlarina karsi olan gorusum cok daha güclendi.. üzüldüm, hatta alenen agladim..
  • mükemmel sıfatının bile çok daha üstünde övgüleri hakedecek derecede olağanüstü bir başyapıt kesinlikle. son yıllardaki vizyon filmlerinden ilk kez birine karşı bunu kullanıyorum. o derece etkili, o derece başarılı, o derece konusuna hakim ve sürekli merak duygusu uyandıran monotonluktan uzak film nasıl çekilinebilinirse bu film öyle çekilmiş.

    hakkında yazacağım herhangi bir şey bile filme spoiler etkisi vereceğinden, gidip baştan sona nefes almadan izlenilmesi gereken bir film. şu sıralar sinema salonlarında recep ivedik gibi bir sanat eseri (!) varken filmin neredeyse hiç ilgi görememesine ise tek kelime laf bulamıyorum.
  • ilk sahnelerinde, "ulan bi bok anlamıcam dert sahibi olcam yine" düşüncelerine sokar insanı fakat sonradan duygusala bağlayıp rahatça izletmektedir kendisini.

    "aaa bak aslında olay öyle değilmiş" temalı, zaman zaman hafifçe geren ortalama altında bir avrupa filmi.

    sanki derinlemesine bir karakter çözümlemesi yapılacakmış ta olayların akışından fırsat mı kalmamış nedir. bilemedim. gidelim görelim.
  • etkileyici bir guiseppe tornatore filmi daha. kadına bakabildiği açılar çok dramatik. yüzünüzde tokat etkisi bırakan sahneleri olan bir film.
  • gerilimden çok hakiki dram. ama senaryosu o kadar güzel hazırlanmış ki, germese de kimilerini çoğu izleyeni başından ayırmayan bir gidişatı var filmin. hiç sıkılmadan izlediğim nadir filmlerden. bol şaşırtmaçlı. esrarengiz hatunun sırlarının açığa çıkışını merakla beklerken her sırla kafanızda bir şeyler kurguluyorsunuz, kendinizi ona alıştırıyorsunuz ama daha acıklısına hazırlamadığınızdan kadının hislerine en yakın şekilde hissedebiliyorsunuz. ağlamaya başlarsanız uzun sürecek bir ağlayış olur bu, çünkü bitmiyor, ağladıkça başka bir sahne akla geliyor. lilja 4-ever'dan daha güzel. bir boşluk var, lilja da yaşamıştı o boşluğu, işte o boşluğu en güzel hissettiren film.
  • hakettiği ilgiyi görememiş muhteşem film.
  • kesinlikle izlemeye deger bir giuseppe tornatore filmi. oldukca etkileyici ve basarili, izlenmeli.
hesabın var mı? giriş yap