• alter borges adolfo bioy casares'in yanar donerli ayna meseli.. ama habire parcalari kaybolan pazil hissi yaratir.. memleketimize gece yayinlari'nin hediyesi..
  • kitap konusunu, issiz bir adaya dusen bir kahramanin adada karsilastiklarindan alir. kahramanimizin nasibine yanina alabilecegi uc sey yerine, fantastik iliskililik oruntuleri, garip bir karsiliksiz ask ve halusinatif etkiler duser..
  • morel'in buluşu... yıllar önce gece yayınları tarafından yayınlanmış olan ve baskısı tükendiği için yıllarca beni peşinden koşturan, bugün saçmasapan bir anda helikopter yayınları (anın saçmalığına uygun bir detaydı) tarafından yayınlanan yeni baskısı ile karşılaştığım ukte roman, postmodern bilmece.

    (bkz: adolfo bioy casares)
  • arjantin ve dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından sayılan adolfo bioy casares romanı.
    kanundan kaçan bir suçlunun ıssız bir adaya yerleşmesi ve burada tanık olduğu ilginç olaylar sinsilesini konu alır.
    lost4x04 eggtown da sawyer'ın bu kitabı okuduğunu görüyoruz ve kitap gerçekten de adanın sırrı ile ilgili olabilecek ciddi açıklamalar içeriyor.
  • adolfo bioy casares'in harikulade romani.
  • bendeki gece yayınlarından çıkmış, nevzat yılmaz çevirisiyle adolfo bioy casares romanı. müthiş jorge luis borges çevirisi bunda da var. ikinci el kitap satan bir kitapçıda bulup, borges önsöz'ünü ayaküstü okuyunca almıştım. şimdi karıştırınca tekrar, altını çizdiğim iki yerden kısa alıntılar yapayım istedim. şöyle;

    "insanların belleği- tanrı belki oradadır-"

    "oysa yalnızca bilinci ilgilendiren şeyi korumaya çalışmak yeterli olurdu."
  • olağanüstü bir roman; şaşırtıcı, gizemli ve aşk dolu. aynadan yansıyan görüntüler gibi, roman da okudukça çoğalıyor; karakterler, düşünceler, hatta okuyucu. biraz önce bitirdim, hâlâ şaşkınlığımı atamıyorum üzerimden. oğuz atay'ın dediği bir laf vardı, çok eskilerden hatırlıyorum; bazılarının yazdığını okumaya bile gücü yetmeyen beyinler var, gibi bir şey diyordu. dostoyevski'nin romanlarını anlamayanlar için söylüyordu bunu sanırım. (tutunamayanlar'da turgut'un düşüncesiydi galiba, yanlışsa kusura bakılmasın lütfen) şimdi morel'in buluşu'nu okuyunca aklıma geldi. çok haklı. yazarın zekâsına ve böyle bir kurguyu taşıyabilen kalbine hayran kaldım, casares, seviyorum seni.
    bu kitap hakkında yazmak çok zor, kitabı bitirmeden önce yazdıklarım şurada, bu muhteşem kurguyu anlatmaya gücüm yeterse belki romanı da anlatırım.
  • kabuslarıma kadar giren tuhaf ve tam da bu nedenle unutmanın mümkün olmadığı bir roman ki edebiyatın uç noktalarında dolaşmış casares'e kefil olan borges, kitabı hiç çekinmeden kusursuz olarak niteler.

    ancak yıllar sonra yeniden okuma arzusu düşmüşken dilime, artık baskısı olmadığını öğrendim. morel'in buluşu ile birlikte cortazar'ın açıklayıcı bilgiler el kitabı her yerde "tükendi" ibaresiyle iştahlı okuyucuları boynu bükük bırakıyor, satışa çıkınca haberim olsun seçeneğini tıklamalarına neden oluyormuş. türkiye'de yayıncılık altın çağına girmişken (bok gibi kitapları bile programlarına alıyorken) bu ayıp onlara hiç yakışmıyor. ayıb! sahaflarda nadiren karşılaşmak mümkün tabii. son olarak katalogda göründüğü için imge'nin altını üstüne getirmiş ama morel'in buluşu karşımıza çıkmamıştı. gerçi düşünüyorum, biz göt çatalımız görünene dek en alt raflara kadar eğilip arıyorken kitabı, kitap muhtevasına uygun davranmış da olabilir.
  • morel'in buluşu. jorge luis borges'in kusursuz olarak nitelendirdiği bu acayip romanının yeni baskısının yapılmaması türk yayıncılığı için utanç sebebidir. bu kitap raflarda yok lan, inanılır gibi değil. kitap kendi tuhaflığına uygun olarak ara sıra birkaç sahafta görülüyor, sonra kayboluyor. temalarından biri olan aşkı gerçekten tüm sığlıklarından, tekrarlanmış bayağılıklarından arındırarak anlatan en iyi romanlardandır. kuşkusuz gerçeği, belleği sürekli belirip kaybolan labirentlerde ters yüz etmeyi seven bir adam adolfo bioy casares. yıllar evvel okuduğumda tıpkı borges'in metinlerinde olduğu gibi kaç aynanın parçalara ayrıldığını bir süre anlayamamıştım.
  • bioy casares'in kulu kölesi olmak isteyeceğiniz bir novella. bir adadan yankılanıyor karakterimizin fısıltıları. kitabın vasiyetnamesi yanılsamalar, okura da eşlik ediyor. kaybettiğiniz duyuların farkına varıyorsunuz; bu farkındalık ne kadarını kazanmanıza yarar sağlar muamma!

    --- spoiler ---

    gerçek ve hayalin iç içe geçtiği bir ada, yanılsamaya tutunan bir karakter. izlenimlerine günlüğüne aktarırken faustine'e duyduğu aşkla sarmalanır. ancak faustine, anlatıcının onu hissettiği gibi hissedemez ve değerlendiremez. çünkü biri diğerine ne kadar yakınsa diğeri o kadar kopuk durumdadır.
    --- spoiler ---

    ve kalan günlük, esasında anılar ve deneyimlere dair tozlanması beklenen bir belge gibi kalıyor sonunda.

    bellekler belgelerde.
    anılar bir yanılsama karesinde.
    işte böyle bir tekrarlama durağı
    böyle bir kurgu

    kurmacanın önünde saygıyla eğiliyorum sadece.
hesabın var mı? giriş yap