la ardilla roja

• orjinal ismi la ardilla roja, yönetmeni julio medem. vaktiyle trt2 bilinmeyen sinemalar kuşağında oynamış, ossiktir dedirten bi filmdi, gençliğin verdiği toylukla mı bu kadar mükemmel gördüm, yoksa başroldeki kıza aşık olduğumdan mı bilemiyorum, gene seyretsem o kadar beğenir miyim onu da bilmiyorum. köprüden atlayıp intihar etmek üzere olan bir adam, bir motosiklet kazasına şahit olur. kaza mahaline gittiğinde kazayı geçiren bayanın hafızasını kaybetmiş olduğunu anlar ve kendisini kızın 2 senelik sevgilisi olarak tanıtır, beraber ispanyanın çeşitli yazlık kampları gezmeye başlarlar, bir yandan da kaybettikleri benliklerini aramaya yönelik içsel bir yolculuktur bu. "eliza" filmin unutulmaz şarkısıdır, kızın eski kocasının makasla yanağını kestiği sahne filmin unutulmaz sahnesidir.
• yıllar yılı aklımda öylesine yer etti, bi fırsat çıksa da ben de yapsam diye o kadar düşündüm ki yazmadan edemeyeceğim. filmde, esas oğlanın refleksleri çok güçlüdür. bunu farkeden kız arada çocuğa oyunlar oynamaktan kendini alamaz, masadan bardak düşürür, bizimkisi son anda kurtarır vesaire. bir sahnede kız elinde zaten kendi kaskını tutmakta olan adama tutması için kendi kaskını da fırlatır, ne yapacak diye merak etmektedir. bizimki mükemmel bir refleksle kendi kaskını atabildiği kadar yükseğe atar, kızın kaskını tutar, hemen başına geçirir sonra ve kendi kaskını tutar. gerçi sonradan "buna kokun sinmiş, hoşuma gidiyor, bende kalsın" diye olayı başka platforma taşır ama bence bu hareket de kendi başına yeterince kral bir unsurdur filmde.
• vakti zamaninda, kizil sincap adiyla da prima tv de gosterildi. insana felegini sasirtacak turden bir film. 90'lar sinemasinin kose taslarindan biri.
• yillar boyunca tartan video'nun ingiltere'de video piyasasina saldigi cesitli filmlerin basinda fragmanini gordugum, hep cok merak ettigim ama salakligima yanayim televizyondaki gosterimlerini israrla kacirdigim, neyse ki deranged sagolsun en sonunda az once izledigim film.
  zekice senaryosu, goruntu yonetimi ve kurgudaki basarisiyla insani kendisine hayran biraktigi gibi, yonetmeni julio medem'in ulkemizde onumuzdeki haftalarda gosterime girecek filmi lucia y el sexo'yi daha bir hevesle beklememe sebep oldu. film sinefiller icin geyik muhabbetlerine malzeme olacak pek cok oge de iceriyor; hipnoz yapan bir cocuk, karakterleri birbirine baglayan bir radyo programi, dehset bir klip cekimi, dramatik yapida islevsel bir ogeye sahip tisortler ve daha neler neler...
  alman cinema dergisi vari bir final yapalim: eger bunu sevdiyseniz sunu (bkz: winterschläfer) da sevmeniz mumkun.
• (bkz: the red squirrel)
  imdb'de bu isimden bulabilirsiniz bilgilerini; ben trt'den değil, divx'inden izledim. günümüze göre biraz yavan kalabilecek bir konu olsa da döneminde epey isim de yaptığını söylemeliyim.
• o cirkin klip, o kabus gibi sarki olmasa, daha iyi olacak gibi, ama öte yandan gücünün bir kismini o berbat klip ile kabus sarkidan alan; cok güzel, cok cekici bir kadin oyuncuya, insani ekrana baglayip birakmayan bir konuya ve atmosfere sahip, ayriyetten gayet seksi bir film, sonlara dogru da bizarre bir film.
• yıllar evvel ingiltere'de sıkıntılı bir geceyarısı channel 4 da seyrettigim ve aklimda ciddi bir sekilde yer etmis basarili julio medem filmi.
• medem'in tüm izleyenlerin yanağından sinsi sinsi yaklaşıp beklemediği bir anda makas aldığı filmidir. tierra olsun vacasolsun birliktelikleriyle yarattığı harikalara şahit olmuştuk zaten carmelo gomez ve emma suarez'in. böyle olacağı belliydi.
• julio medem'in en guzel filmi... (benim de en sevdigim filmdir.)
  --- spoiler ---
  hafizasini kaybeden bir kizla, sevgilisini kaybettigi icin intihar edecek bir oglan arasinda gelisiyor.
  oglan kizi kafaladigini sanarken, kiz oglani parmaginda oynatiyor, filan.
  butun entrikalara ragmen muhtesem bir ask hikayesi yasaniyor, falan.
  --- spoiler ---
  ayrica kitch sahneler, sincapla kizin kisilik degistirmesi, vesaire vesaire derken izledigim en olaganustu surreel film.
  tesekkurler medem, size de tesekkur.
  cunku begendigim filmleri anlatmak benim icin zevktir ama sonra farkettim ki, dinleyenleri sikiyorum.
  bu yuzden de kisa keserek; hem size, hem kendime iltimas gectim.
• julio medem'in "bir metafor olarak deniz" takıntısının nasıl başladığı görmek ve başka diğer göndermeler sağolsun, ki o kadar yıl sonra kim olduğunu hatırlayamadığım bir karakterin adı otto'ydu, takdir etmemek için sebep bulunamayacak film. ayrıca, esas oğlan'ın rock star hali de, belki klip sekansından mütevellit, bana ilhan irem'i hatırlatıp dururdu.