• 14 nisan 2005 tarihinden itibaren kenter tiyatrosu'nda oynanmaya başlayacak olan oyun.
  • kent oyuncularının genç kadrosu okan yalabik, engin hepileri, bülent sakrak. bartu küçükçağlayanın köksal engür ve cüneyt türelle birleşerek çoğaldığı bi oyunmuş.. başliyomuş..
  • dün gece kent oyunculari ve bir patron *,bir misafir * ile birlikte seyircisi ile bulusan oyun...
    çosmus oyuncularin seyircileri çosturan bir performans sergiledikleri, tekar izlemeli yine çosmali oyun türüdür bu.
    duyduguma göre çok çalismislar, fazlasiyla degmis...
    tesekkür ederiz, çok tebrik ederiz.
  • elime telefonu alip gece vakti süper oyun sahane oyun sen de git o da gitsin dememi saglamis çalisilmis olmus kadrosu muhtesem oyun
  • oyunculuklar konusunda beni uzun zaman sonra mutlu eden bir oyun oldu. en azindan geçmis ve gelecek/hatta gelmis nesil arasindaki farki ortaya koymasi açisindan. belki çok güzel konusmayan adamlar vardi karsimizda; ama ne söyledigini bilen,enerji dolu ve eglenerek oynayan oyunculardi bunlar. ki böyle bir sey görmeyeli, ne yazik ki, hayli uzun zaman olmustu.
    tekstin anlatmak istedigi var mi bilmiyorum. ama sanirim sahneye koyulurken böyle bir nokta yakalanmaliydi. çünkü oyundan çiktiginizda 'güldük' diyorsunuz,evet. ama? kumarbaz? seçim? yalnizca bir restoranda yasanan poker gecesini izledik. dipten dibe bir takim seyleri tekst an an seyirciye aktarmak istese de rejide buna dair bir çaba olmadigi için bir seylerin 'güdük' kaldigi bir oyun olmus.
    belki düsünülen sey de kenter tiyatrosuna böyle bir oyun gerektigi olabilir. politik nedenler geregi. bilmiyorum...
    ancak çok tatli oyunlarla bezenmis, harika bir dekora sahip eglencelik ve de çok eglenceli bir oyun olmus.
    müjde:sonunda birileri geliyor galiba!
  • 25-26 mayis 2005 tarihlerinde ankarada gosterilmis oyundur. herseyden once seyirciye hosca vakit gecirtmis, goz banyosu olmustur. temposu yuksek baslayip ilk perdenin ortalarina dogru dusmus, seyircinin yogun argo kullanimina ikinci yarida tepkisinin azalmasina ragmen, sonu iyi toparlanmistir. ikinci yaridaki baba ogul, patron isci iliskilerinin analizi pek yavan olsa da psikolojik nuans uzmanligi ve konseptin boktanligi ortmek icin kullanilan bir kelime olduguyla ilgili bazi espriler akillarda kalmistir. bartu kucukcaglayan buyuk buyuk caglamis, rolunu en ufak detaylarina kadar benimsemistir. helal olsundur. oyunun butun guzelliklerine ragmen senaryo cok da iyi bir ceviri degildir, turk agzina cok daha oturmus bir uyarlama olabilirdi diye seyirciyi dusundurmustur..
  • 18 - 19 - 20 ekim 2005'te izmir sanat'ta sahnelenmiştir. sağlam oyunculuk + harika çeviri + süper dekorlar sonucu ortaya çok eğlenceli bir oyun çıkmış. adamlar o kadar kaptırmışlar ki, konuşmalar bana kendi arasında konuşan arkadaşları izliyormuşum gibi hissettirdi ve küfür hazneme yeni terimler kazandırdı. bi de elemanlar ingiliz ama birbirlerine abi, hocam falan diye hitap etmeleri, türk usulü argo kullanmaları beni çok eğlendirdi. dekorlar ve ışıklandırma sahneyi çok sevimli yapmış, ilk sahnedeki restoran gibi bir mekan açmayı düşünüyorum.*
    bu arada elemanların arkadaşlarından biri oyunda bolton'a gitmiş oluyordu, zaten maçı* merak ediyoruz, senaryo da damardan girdi valla...
    bu oyunu kaçırmayınız izleyiniz sevgili sözlük ahalisi, hem genç sanatçı arkadaşlara destek olmak için hem de çok iyi vakit geçirmek için.
    sanatsal bilgi maiyetinde: oyun ingiliz yazar patrick marber'in 1995 tarihli ilk denemesi ve ona pek çok ödül kazandırmış.
  • dekorunu baris dincel'in yaptigi "kent oyunculari" oyunu.
  • kumarbazın seçimi zirvesi etkinliği dahilinde izlediğim oyundur. evden çıkarken bardaktan boşalan yağmura, burktuğum sol bileğime (evet, yine aynı bilek), trafiğin bütün muhalefetine rağmen yüzümde kocaman bir gülümseme, kalbimde bir ferahlık yarattılar. vaktiyle iyi ödüller almış bir oyunu, pek başarılı bir çeviriyle sahneleyen cengiz bozkurt 'a emanet edebilenlere gıpta ettim. nihayetinde genç bir oyunu, genç bir adamın eline teslim etmişler, iyi olmuş. barış dinçel'in incelikli dekoru sayesinde şahlanan mekanı da unutmamak lazım.
    (evet, o incelikli bir dekor mugsy'ciim ne zaman elinde kalıcak o kapı diye içim oturdu, kalktı.* )

    kumarbazın seçimi, bülent şakrak*, engin hepileri*, okan yalabık*, bartu küçükçağlayan*'ın yürek kabartan yetenekleri, cüneyt türel* ve köksal engür*'ün enerjik yorumları, samimiyetli eşlikleriyle zihninizden geçip gidiveriyor.
    öyle derinlikli bir tahlil, azmış bir sistem eleştirisi, ağzından köpükler saçan kuşaklar çatışması, salya sümük yitirilmiş idealler yok ortalıkta, ne yazanı kalıplarca mesaj sokuyor gözünüze ne de yorumlayanlar parmak sallıyorlar burnunuzun dikine. herşey, açmadan önce sallayıp durduğunuz "fanta" gibi delicesine köpükler saçıp fışkırıyor ve duruluveriyor. sonra.. sonra ister açtığın gazozu iç, bitir. ister bir kenara koy, duruversin öyle. yeter ki çöpe atıp mundar etme. tıpkı hayat gibi.. emeği geçen herkese teşekkür etmek boynumuzun borcudur. böyle işte..
hesabın var mı? giriş yap