konsolosluk

• en calisilasi yer gibi gozukuyor disaridan. huzurlu ortam, genis bahce, rutin is.
• (bkz: baskonsolosluk)
• yaban ellerdeki muhtarlik
• genelde buyukelciliklerin iclerinde bulunur.
• konsolosluk, bir ulkenin, diger bir ulkedeki resmi temsilciliklerinden biridir.
  genel amaci, temsil ettigi ulkenin vatandaslarina o ulkede destek olmak, hizmet vermek, vs'dir. daha cok vatandaslarin isleri ile ugrasir. bunun yanisira, eger uygulaniyorsa temsil ettigi ulkeye giris izni verir, (bkz: vize) ve basin/halkla iliskiler, kulturel iliskiler gibi konularla da ilgilenirler.
  
  buyukelcilikten farki, ulkesini diplomatik iliskilerde direkt olarak temsil etmiyor olmasidir. her ne kadar bu nitelikte kimseleri de bunyesinde bulunduruyor olsa da, bu kisiler buyukelci veya vekilinin temsilcisi gibidirler, tek baslarina hareket etmez, bildiri yayinlamaz, beyanatta bulunmazlar.
  
  ozetlemek gerekirse, buyukelcilikler esas olarak iki ulke arasindaki diplomatik iliskilerden sorumludur, konsolosluklar ise elcilige bagli bulunan ve temsil ettikleri ulke vatandaslarinin ihtiyaclarina cevap vermek icin olusturulmus daha kucuk birimlerdir.
• milliyet, ırk gibi kavramları hayatında çok önemli yerlere koymamış ve hatta kaba kuvvetin sonuna kadar karşısında durmuş bir insana bile, 5 dakikalık bir görüşme sonrasında fon müziği mehter marşı olmak üzere "hüleayn" nidalarıyla kesip biçme hayali kurdurtabilen sihirli mekan. bir beni baştan yarat.
• kabul edildikleri devlette kendi ülkelerinin vatandaşlarınının hak ve çıkarlarını korumakla yükümlü olan, idari işlemlerini yürüten (pasaport vermek gibi, noterlik yapan ve bayrağını taşıyan gemi veya uçaklarla ilgilenen geniş dokunulmazlıklara sahip olan yabancı ülkedeki diğer ülkelerin resmi temsilcilikleridir.
• böyle ayrımcılık yapıp bölmenin hiç bir alemi olmayan birbirinin kopyası kurum ve kuruluşlar bunlar. operational modeling yapılırken recruitment ile ilgili şöyle genel geçer bir yapıları mevcut.
  
  "ya menopoza yeni girmiş ya da gol attıktan sonra formalarını çıkardıklarında pms forever yazısı olan hanım kızlar aranmaktadır"
  
  bundan sonrası geliyor zaten. bunlara çanak tutup "ben burda olmasam burası yürümez" modunda bir güvenlik görevlisi (sanırsın fbi dan gelmiş pezevenk), burnundan kıl aldırmayan bir konsolos ve etrafta gidip gele gele uzmanlaşmış mağdur applicant lar. neyse ki her şey bitiyor ve evet uzun bir müddet bu adamların nemrut suratlarını görmeyeceğim diyorsunuz. sıradaki
  
  bu kurumlarla ilgili bir diğer enteresan durum da toplumsal algıda yaşanıyor. nasıl korkutmuşlarsa herifçioğulları toplumu, taksicide "acil hastam var kardeş hastaneye yetişmem lazım" ile "abi konsolosla randevum var geç kalmayız di mi?" ifadeleri aynı etkiyi yaratıyor. demek ki konsolos selamının içindeki o "hele bi elime düş, ananı sikicem ben senin" ifadesini okulda bu nedenle öğretiyorlar.
• (bkz: konsolosluk diyalogları)
• bazılarının 48 kişinin çalışabileceğini sandığı temsilcilik.
  
  (bkz: #43771225)