koltukaltı ambarı

• şantiyede, işin durumuna göre el altinda her an bulunmasi gereken malzemelerin (alçi, seramik yapiştiricisi, keten vb.) ana ambardan aktarildiği, genellikle inşa edilmekte olan yapinin içinde yer alan depocuktur.
• şantiye şefinin tercihine göre, whisky, raki veya nescafe de burada bulunur.
• tum santiye tecrubem kucukken arkadasimizin bahcesinde cadir kurmak icin 20 cocukluk bir ekiple 1 hafta calisip yabani otlari ayikladiktan sonra pes etmekten ibaret oldugu icin (herseye ragmen otlardan kurtulan bahce sahiplerini mutlu ettigimizi umuyorum), koltukalti ambarinin anlamini bilmiyordum.
  ancak bu baslik bana, deginilmeden gecilmeyecek olcude onemli bir noktayi hatirlatti; koltukalti bolgesi (basta erkekler olmak uzere) tum insanlarda istenmeyen tuylere ev sahipligi yapan, bu killardan kalici veya duzenli olarak kurtulunmamasi halinde brezilya ormanlarini animsatacak bir skandalla karsilasmamizi saglayan narin bir vucut bolgesidir.
  madem gobek deliginden pamuk imalati gibi bir kavram^* soz konusu, oyleyse insanoglu neden koltukaltini da ambar olarak kullanmasin? gobekte uretilen pamuklar arzulanan miktara ulasincaya dek koltukaltinda depolanabilir; tercihen erkegin ozu (brut parfumunden bahsediyorum, igrenc esprilere izin vermeyelim) kokan bu yunlerden kazak orulebilir. orgu konusunda burda dergisi her daim iyi bir kaynak olmustur, hamarat insanlar icin puf noktalarini okuduktan sonra uygun patronu secenler coco chanel veya vivienne westwood'a rakip olamasalar bile gardroblarini zenginlestireceklerdir.
  
  canina yandigimin editi: 2002 yilindan kalan igrenc entrylerimi daha az utanacagim hale getirme projem dahilinde atsam atilmaz satsam satilmaz bu rezil yazimla karsilastigim ve bu satirlari okudugunuza gore sizi de karsilastirdigim icin ozur dilerim. gercekten de editle duzeltilemeyecek kadar kotuymus, keske silseydim, ptuah!