• eskiden adi salihiye ve kaplama olan, gonen'e bagli olan tutuncu nahiyesi' nden sonraki cilgin gurcu koyunun adi. hicbir aile buyugu yasamasada her bayramda bu koye gitmek farzdir. normal nufusu toplasan 25 kisi olan ama bayramlarda nufusu bir anda 200 kusuru bulan yerlesim yeri. 1893 osmanli- rus harbi sirasinda buraya goc etmis gurculerin koyu. cok neseli ve eglenceye duskun insanlarin koyu.
  • balıkesir ili gönen ilçesine bağlı, ilçeye 10 km. uzaklıkta bulunan, nüfusunun 93 batum göçmenlerinin oluşturduğu, okuma yazma oranı yüksek 30 haneli köy.
  • koçbayır köyünün genel kültürel yapısını anlatabilmem için size ilk gençlik yıllarımdan bir anı aktarmam gerekiyor. seneler seneler önce zorla koçbayır köyünde bir hafta geçirmeye götürülürken ergenliğimin vermiş olduğu tüm öfkeyi aileme yönlendirmiş ve ilk biraraya gelişimizde patlamaya kendimi kurmuştum. bir köyde ineklerin ve yaşlıların arasında bir hafta geçirmek fikri ergenlik dönemlerimde olduğum için bana, benim için özel bir çin işgencesiymiş gibi geliyordu. ilk saç uzatma deneyimimi yaşıyordum, yırtık pantolan giyiyordum ve rock müzik dinliyordum. benim gibi bir adama en ergen yaz tatilimin bir haftasını bir köyde geçirtmek çin işkencesi değil de ne olabilirdi.
    bir şekilde köye gittik. bir eve girdik yerleştik, el öpmek, yaşlı yaşlı kadınların salyalarını yanaklarımdan silmek, ne çok büyümüşsün sen en son gördüğümde kundaktaydın, şöyle bebektin böyle küçüktün kocaman adam olmuşsunlu cümlelere maruz kalmak gibi ergen bir erkeğin onurunu en çok zedeleyen durumlarla kabus olarak nitelendirdiğim tatilime başladım.
    sonra akşam oldu, beni salıncağa götürmeye geldiler. mına koyyim bi salıncağımız eksikti şu annemler bir gelsin nasıl terör estireceğim görecekler diye diye salıncağa doğru gittim. salıncağa varıp salıncağın etrafında toplanan gençlere baktığımda saçlarını kazıtanları saymazsak ortamdaki en kısa saçlı erkeğin ben olduğumu farkettim. ulen rüya mı bu falan diye düşünürken anladım ki köy'ün iki tane yaşamı varmış, geceleri gençler köyün muhtelif yerlerinde toplanıp içki içip şarkılar söyleyerek sabahlara kadar eğleniyorlar, gündüzleri ise köy normal hayatını yaşıyor. kışları köyde sadece yaşlı 20-25 kişi yaşarken yaz gelince başta istanbul olmak üzere başka başka şehirlerde yaşayan gençler köyde toplanıyorlar. bir bakıma alternatif bir yazlık gençler ve çocuklar için köy.
    efendim önce gençlerle kaynaştıktan sonra yaşlılarda bir başka güzel gözükmeye başladı bana. gündüz saatlerinde köyde dolanırken, bana uzaylıymışım gibi bakan yaşlı teyzelere kolay gelsin dediğimde saol bile demeden en huysuz ses tonuyla sen kimin oğlusun diye sormaları ardından annemi, babamı en olmadı büyükannemle büyükbabamı tanıtınca birden beni eve buyur edip elma, ayran süt ikramlarında bulunup saatlerce beni alıkoymaları. annemi babamı ablalarımı sormaları acayip eğlenceli gelmeye başladı. bir dakika önce elinde tüfek olsa yabancıyım diye beni vurmayı düşünen yaşlı yaşlı teyzelerin, kimlerden olduğumu öğrenince dünyanın en mutlu insanı oluverip beni en samimi halleri ile misafir etmeleri inanılmaz derecede komik ve sevimli geliyordu bana. babamın ve annemin çocukluk anılarını dinlemek de ayrı bir zevkliydi.
    köyden gönen'e doğru yürümeye başladığımda duran ilk arabadaki muhafazakar amcanın beni arabasına alıp saçıma başıma bakarak "koçbayır köyündensin sen dimi?" demesi köyün genel yapısının çevre halk tarafından da benimsendiğinin en belirgin göstergesi bence.
    en nihayetinde geceleri gençlerle eğlenerek gündüzleri yaşlılarla gezerek o ergen halimle hayatımın en güzel bir haftasını geçirdiğim bir köydür.
  • düğünlerinde, basma horonu bitmiş de, cilveloy nanayda başlamışsa aşağıdaki dörtlüğün kaçınılmaz olduğu köy:

    koçbayırdır köyümüz
    zemzem akar suyumuz
    sevip sevip ayrılmak
    yoktur öyle huyumuz

    not:son iki dizesi duruma göre şöyle de söylenebilir:

    sevip sevip ayrılmak
    en birinci huyumuz
  • aynı zamanda bayburt mekeze bağlı bir köy.
hesabın var mı? giriş yap