kitlelerin mazoşist olması
-
gözlemlediğim kadarıyla doğru olduğunu düşündüğüm önerme.
siyasî söylevlerde buna türlü türlü şahitlik etmişizdir, bu işin bir yönü...
acı, toplumsal olarak deneyimlendiğinde azalıyormuş hissini veriyor diye düşünüyorum, bu da diğer yönü...
bunun alt örneklerini de işte ister oruç tutmak deyin... toplumsal olarak böyle bir işe kalkışıldığında çekilen acı hafifliyor mu hafiflemiyor mu siz söyleyin...
ya da, işte en basit teselli ifadesi, "herkesin başına dertler geliyor" değil midir?
işte buradaki mazoşist olma durumu, siyasî söylevden gidelim, kitleye bağırıldığında garip bir haz ve coşku duymasıdır denebilir...
diğer yandan, teselli dediğimiz şeyin ingilizce karşılığı zaten "cold comfort", soğuk huzur... bu da ortalama insanın mensup olduğu kitlenin mazoşist tavrına işarettir derim.
tabii, örnekler tartışılabilir ve çoğaltılabilir, önermeyi tartışmak ve belki de tasdiklemek adına. -
"insanda bulunan en akıldışı eğilimlerden biri, yani zayıf ve aciz olmaya karşı duyulan bilinçaltı arzu; bu insanlar, üzerinde bir denetim kuramadıklarını hissettikleri güçleri hayatlarının merkezine yerleştirme, böylelikle de özgürlükten ve bireysel sorumluluktan kaçma eğilimindeler.
bununla birlikte mazoşist eğilimin çoğunlukla tam karşıtını, egemen olma ve hükmetme eğilimini de beraberinde getirdiğini görüyoruz; mazoşistlik ve egemenlik eğilimleri yetkeci kişilik özelliğinin iki yüzünü oluşturuyor. **
bu tür mazoşist eğilimler her zaman bilinçaltıyla ilgili değildir. bunlar, cinsel mazoşist sapıklıklarda da görülür; burada acı çekme ve aşağılanma için duyulan arzunun giderilmesi cinsel uyarılma ve doyum için bir koşuldur. bu tür eğilimlere tüm yetkeci laik dinlerde önder ve devletle kurulan ilişkide de rastlarız. buradaki belirgin amaçsa insanın kendi isteklerinden vazgeçmesi ve öndere ya da devlete itaat etme deneyimini yaşayarak derin bir doyuma ulaşmasıdır." erich fromm - psychoanalysis and religion -
(bkz: mazoşizm/#73040962)
(bkz: ölmeye ölmeye ölmeye geldik)
(bkz: ırmağının akışına ölürüm gambiyam)
(ara: ölürüm) -
"...hatırı sayılır sayıda kadın, iktidarın keyfince yönetilmeyi reddedip isyanlarını —bazen incelik dolu— dolaylı yollarla gösterdilerse de, çok sayıda fanatikleşmiş kadın mazoşist bir katılımda bulundular. kadınların bu tavırlarıyla, daha önce alman ve italyan faşist yönetimlerinde gözlemlenen tavırlar arasındaki benzerlik şaşırtıcıdır.
m. a. macciocchi faşizmle kadınlar arasındaki ilişkileri incelerken şöyle der: "faşizm ilk başından beri kadınlardan, mazoşist olarak nitelendireceğim bir katılım elde etmeye çalışmıştır: faşistlerin amblem olarak seçtiği ve hemen her yere çizdikleri, bere ve kara gömleklerine dikip kasıla kasıla dolaştıkları kurukafaların ortasında kadınların, iffet-kefaret'lerini kutlayan dullar adına ve değişmez ölüm kültü adına, boşalmanın her tür yolunu bir ölüm itkisi* içinde kabullenmesini beklemiştir. yaşamdan bu vazgeçişten, kendini olduğu gibi yadsıma sevinci doğar. bu, kadının iktidar'la kurduğu ilişkinin sevincidir: şef'in, duce'nin soyut, demagojik, lafazan aşkına karşı vazgeçiş, boyun eğme, evcil kölelik*".
* m. a. macciocchi, a.g.y., s. 156-7. [daryush shayegan - le regard mutile'den alıntı]
(bkz: kerbela/#80952214) -
"isa’nın çarmıha gerilmesine düşkün olunmasını anlarım, ama haçtaki can çekişme’yi her gün yeniden üretmek harikulade, anlamsız ve aptalca bir şeydir bu. zira en nihayetinde kurtarıcı da, itibarı kötüye kullanılırsa herkes kadar usanç vericidir."
emil michel cioran - précis de décomposition
(bkz: ezilenlerin pedagojisi/@eksantrik forvet) (bkz: kutsal mazlumluk/@eksantrik forvet)
(bkz: kerbela olayı)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap