• bazi kaynaklarda kibrisli zenon olarakda gecer fakat aslen fenikelidir. (i.o 335 - 264) stoaciligin kurucusu. stoacilik diye adlandirilmasinin sebebi zenon'un derslerini atina'da poikile ravaginda vermesidir. yunanca'da stoa revak anlamina gelir
  • "iki kulağımız ve bir ağzımız var.
    demek ki konuşmaktan çok dinlemek gerekli"
  • ticaretle uğraşırken sokrates ve ksenphon'un yapıtlarını inceleyen zenon, bir iş yolculuğu için atina'ya gidince, krates'in derslerini izledikten sonra felsefeye yöneldi. herakleitos'un evrenbilimi ve aristoteles mantığının bir bölümünü birleştirerek stoacılık adı verilen felsefe okulunu kurdu. geliştirdiği felsefeyi poikile stoası'nda verdiği derslerle yayması, stoacı adlandırmasına kaynaklık etti. zenon etik ağırlıklı felsefi sisteminde mantık, bilgi kuramı ve fizikle ilgili sorunları da ele aldı.

    mutluluğun iradeyi evreni yöneten ilahi us ile uyumlu kılmaya bağlı olduğunu ileri sürdü. mantık ve bilgi kuramında antisthenes ve diodoros kronos'dan, fizikte herakleitos'dan etkilendi. kaba, ama etkili bir yunanca ile yazdığı çok sayıda incelemesinden günümüze yalnızca başka yazarlar tarafından alıntılanan bazı parçalar ulaşmıştır. bir söylentiye göre felsefenin doruğuna ulaştığına inanınca intihar etti.

    herakleitos gibi stoacılar da tüm insanların ortak bir dünya mantığının ya da "logos"un bir parçası olduğunu savunuyorlardı. stoacılara göre tek insanla evren arasında bir fark olmadığı gibi, "ruh" ile "madde" arasında da bir fark yoktu. yalnızca tek bir doğa vardı. bu anlayışa "bircilik" (monizm) denir. stoacılar gerçek anlamda bir "kozmopolit"tiler. çağdaş kültüre "fıçı filozoflarından" (kinik'lerden) çok daha açıktılar. insanın toplum içindeki yaşamına önem verip politikayla uğraşıyorlardı.
  • bu adam doğayla uyum içinde yaşamaya dair laflar etmiş ya, işte bu adamı dinlemek lazım. yani artık tabi dinleyemeyiz de okusak da olur. doğaya uyma ''şartı'' ne kadar bize zor gelse de dönüp dolaşacağımız, mutsuzluğumuzun nedeni aradığımızda karşılaşacağımız bir konu. daha uzun yazmam lazım, da şu an bu adamı proje konum yapmaya karar verdim. projemi yazayım, özetini de entiride geçerim. allah'ım şuan sözlükte onlayn akademik plan yaptım. canlı canlı. ay ne mutluyum
  • fenike donemi kibris'ta dogmus feylozof. o zamanlarin citium'u*, simdilerde larnaka olarak anilan bolgede dogmustur. efsane'ye gore bizim zenon tuccarmis, atina'da aydinlanmis, stoacilik esaslarini sey etmistir.
  • stoacılığın kurucusu olan zenon kaderciliğe büyük önem vermiştir. kontrol edemediğimiz olaylardan mutsuz olmanın gereksizliğini vurgulayıp "apathy"nin (duygusuzluk) ideal yaşama götüren yol olduğunu savunmuştur.
  • stoa okulunun kurucusu olarak sayılan filozof.

    ölümü beklemenin saçma olduğunu ve vakti geldiğinde çekip gitmeyi bilmek gerektiğini söylemiştir. nitekim parmağının kırılmasını bir işaret olarak algılamış ve sonrasında yaşamına son vermiştir.
  • üçüncü yüzyılda yaşamış olan ve ünlü filozofların yaşam ve öğretilerini kaleme alan diogenes laertios'a göre, basit ve ölçülü yaşar, incir yemekten ve güneşlenmekten hoşlanırmış.
    kalabalıktan kaçarmış. bu yüzden sıranın ucuna oturur, hiç olmazsa bir yanını sıkıntıdan kurtarırmış. en fazla iki ya da üç kişiyle gezer, bazen çevresine toplananlardan borç para istermiş; böylece para verme durumunda kalmaktan korkanlar çekip gidermiş.
    bir gün dostlarından biri ihtiyaçlarını kral antigonas'a yazmasını, onun her şeyi sağlayacağını söyleyince bir daha onunla görüşmemiş.
    laertios, onun, 'ödev' terimini ilk kullanan ve bu konuda eser veren ilk filozof olduğunu söyler.
    dobradır; öğrencilerinden biri "neden bir tek benim yanlışımı düzeltmiyorsun?" diye sitem edince, "çünkü sana güvenmiyorum," der.
    komedya ozanları onunla alay edip durmuş ama farkında olmadan da övmüşler. mesela philemon 'filozoflar' adlı oyununda şöyle demiş onun için:
    "bir ekmek, katığı kuru incir, üstüne de su.
    çünkü bu adam yeni bir felsefe getiriyor,
    aç kalmayı öğretiyor, gene de öğrenciler ona gidiyor."
    stoacı okulun başkanlığını elli sekiz yıl boyunca yapmış.
    doksan sekiz yaşında iken bir gün okuldan çıkarken ayağı takılıp düşmüş ve parmağı kırılmış; bunun üzerine, artık ölme zamanının geldiğini düşünerek "geliyorum işte; ne çağırıyorsun beni?" diyerek soluğunu tutup oracıkta ölmüş.
    en önemlileri 'devlet' ve 'ödev üzerine' başlığını taşıyanları olmak üzere çok sayıda eser vermiş.
    kendisi dışında yedi zenon daha varmış. bildiğimiz üzere, bunlardan elealı ve rodoslu olanları en tanınanlarıdır.
  • (bkz: kilotlu zenon) diye okumak.
  • hakkındaki anekdotlardan belki de en ilginci ya da stoacı cosmopolitanism ile en uyuşmaz görüneni diogenes laertios tarafından şöyle aktarılır: "zenon kition'lu olduğunu hiç yadsımazmış. nitekim, bir hamamın onarımına katkıda bulunanlardan biri olarak adı 'filozof zenon' diye yazılınıca, 'kitionlu' diye ekleme yapılmasını istemiş (dl vıı. 12).
hesabın var mı? giriş yap