• pusher'ın bence en büyük başarısı, murat mıhçıoğlu'na benzeyen bu danimarkalı oyuncunun yeteneğini gözler önüne sermesidir. bodnia, yüzüyle, gözüyle, yavaş yavaş dibe vuran bir adamı öyle başarıyla oynar ki, senaryonun bütün eksiklerini kapadığına yemin edebilirsiniz.
  • i kina spiser de hunde adlı filmde canlandığı harald karakteriyle sinema tarihinin gelmiş geçmiş en karizmatik ve babacan abisi ödülünü alması gereken oyuncu. oz dizisinde bütün hapishaneyi birbirine kırdırıp da olay kardeşi cyril'a gelince birden bambaşka bir karaktere bürünen ryan o'reily'nin samimiyetini ve psikopatlığını gördüm bu karakterde ben.
  • (bkz: bron/broen)
  • izlemekten keyif aldığım danimarkalı aktör.
  • 65 doğumlu kopenhag danimarka doğumlu aktör. (bkz: pusher) (bkz: bleeder) (bkz: bron/broen)
  • hayatımda gördüğüm en ilginç gülüşe sahip aktör. tamamen dalga geçiyor gibi, bu adamdan öylesine bir gülüş çıkmaz.

    http://www.scanmagazine.co.uk/…oto_tim-mitchell.jpg

    ayrıca nedir arkadaş bu danimarkalı aktörlerin yükselişi.

    (bkz: mads mikkelsen)

    (bkz: nikolaj coster-waldau)
  • sean connery soyundan yaşlanınca daha yakışıklı olan adamlardan.
  • bron/broen'den ayrılmasının asıl sebebi malmö'de yayılan antisemitizmmiş. isveçteki çekimlerde kendini pek rahat hissetmiyormuş. gülünce yüzünde güller açıyor ayrıca**
  • “ı phoned the writer and said this is not possible to do. ı don’t like ending to be sad. ı want happy ending. so ı called him and said nobody should follow a tv serial ending up so badly. that’s no hope. ı want to give people hope.”
    böyle de demiş broen'den ayrılma sebebi olarak.

    memleketten gönlüm yorulunca gayri uzaklaşmak için kendiliğinden iskandinav müziklerine, dizilerine, dağlarına, nehirlerine doğru bir gönül kayması müşahede ettim kendimde (kör göze parmak gerçi, o nasıl müşahede ise)

    bu kim adamı da öyle bir güzellik; o nasıl harikulade gülüş, bir de böyle içimi ısıtan laflar filan.

    du er ikke alene kim, tak.
  • gülüşüyle martin rohde karakterini sempatikleştirmiş olan oyuncu. o şaşkın ve umarsız gülüşü olmasa martin'in kırdığı cevizlere katlanmamız bu kadar kolay olmazdı sanırım.*

    kendisi forbrydelsen'e de konuk olmuştu, lakin oradaki rolü pek gıcıktı. keza kandidaten'de de pek iyi bir rolde çıkmadı karşıma.

    imdb, haevnen'de de oynamıştı diyor ama, filmi izleyeli çok yıl olmuş, hatırlayamadım orada ne hâllerdeymiş...
hesabın var mı? giriş yap