• bir goz hastaligi. (bkz: kontakt lens)
  • gözün kornea yüzeyinde bir bölümün incelerek öne doğru çıkması sonucu oluşan bir göz hastalığı
  • sert kontakt lenslerle geçici olarak çözüm bulunabilen ama hastalığın daha fazla ilerlemesiyle birlikte korneanın değiştirilmesini gereltiren durum
  • tek gözümde 2.75-3.00 astigmata sahip birisi olarak ucundan döndüğüm hastalık. gözü ovuşturmak hastalığın hızlanmasında etkiliymiş, yani siz ister siz ister özendiğiniz başka birisi olun, gözünüzü ovuşturmayın. "o eski, güzel, gözlerimi hatır hatır ovuşturduğum günler geride kaldı artık..." dedirten hastalık.
  • yarı-sert lensle idare edilen durum. doktorların kesin sebep veremediği rahatsızlık. 35-40 yaşından sonra ilerlemesi hemen hemen duran hastalık. kesin çözüm kornea nakli de olsa bu tedavinin de netametli tarafları var.
  • akraba evliliğinden ötürü annemde* ve teyzemde bulunan hastalık. yıllardır gördüğüm ve ne kadar kötü olduğunu bildiğim ve başıma asla gelmesini istemediğim şey. erkeklerde çok ender olarak görülür.**
  • korneanın, deformasyon sonucu, yuvarlak bombeli biçimini kaybedip, ileri doğru konik denebilecek biçimde incelerek uzaması (dolayısıyla yarıçapının küçülmesi) durumunun tıp dilindeki ismi. hastalığa yakalanma oranı 1/2000'dir. genetik olabileceği gibi, doğal seyrinde miyop-astiğmat türünde görme bozukluğuyla başlar, zamanla görme bozukluğu ilerler ve hastalık belirir. ancak kornea üzerine sürekli yoğun baskı uygulanması da (göze bastırmak suretiyle) hastalığa sebebiyet veren faktörlerdendir. düzenli olarak göz doktoruna görünülürse, kornea yarıçapının küçüldüğü tesbit edilebilir ve hastalık ilerlemeden özel gaz-geçirgen kontak lensler kullanılarak, durdurulabilir, veya en azından ilerleyişi yavaşlatılabilir. ilerleyen hallerinde ise lens kullanılamaz ve keratoplasti veya diğer adıyla kornea transplantasyonu adı verilen operasyona gidilir,hastanın korneası sağlam bir korneayla değiştirilir. kornea bir organ değil, dokudur, ve damarsız bir doku olduğundan vücut tarafından reddedilme oranı yok denecek kadar azdır.

    (yıllar sonra ek-i; 2004 idi başıma geldiğinde.. çok kolay atlatıldığı vakalar gördüm, lakin benim yaşamımdan büyük parçalar kopardı.
    8 sene sonra, hunharca tavsiye ederim ki, göz hekiminize düzenli görününüz.)
  • hangi göz doktoruna gitsem "allah allaah, nerden buldun bu hastalığı..." tepkisini aldığım komik görme bozukluğu. genelde ya 16-20 yaş arasında (erken dönem) ya da 40lı yaşlardan sonra (geç dönem) görülüyormuş.

    bu rahatsızlığın tedavisinde ve görme bozukluluğunun giderilmesinde birkaç seçenek önünüze sunulacaktır:

    ilk başta "işe yarama olasılığı küçüktür ama bir gözlük deneyin isterseniz" denilebilir size. denemeyin. boşu boşuna para verdiğinizle kalırsınız; gözün her tarafının numarası farklıyken zaten gözlüğün bir işe yaraması beklenemez.

    sert lens tamamen de olmasa görmede ilerleme yaratabilir. yalnız asıl kritik nokta, lensin korneanız yeterince incelmeden önce kullanılması gerektiğidir. yani 500-550 mikronluk bir kalınlığa sahipseniz sorun teşkil etmez, ama 450'nin altına düştüğünüzde daha kalıcı çözümlere gidilmelidir.

    göz doktorunuz size ring adında bir tedavi olduğundan, yani korneanızın içine iki adet yarım halka takılabildiğinden söz edecektir. bu prosedüre şüpheyle yaklaşın, zira uzman olarak addedilen, birbirinden ayrı 4 göz doktoruyla görüştüm, sadece 1'i ringi önerirken diğer 3'ü hiç tavsiye etmedi. hatta birinin muayenehanesinde bekleme salonunda zamanında gözüne ring takılan, lakin iltihaplandığı ve iritasyona sebebiyet verdiği için gözünü kaybetme raddesine gelen biriyle dahi tanıştım. herkese olacak diye birşey yok elbet, ama yine de tavsiye edilmiyor.

    korneanız yeterince inceldiğinde ise tek çare olarak ameliyat kalıyor. yalnız o güne dek en az yılda iki kere gidip orb-scan yaptırmanız, ve korneanızın incelme hızını ölçtürmeniz gerekiyor.
  • tek gözüm 7.00 miyop-astigmat olduğunda kıvama geldiğini anladığımız hastalık..

    sert lens yöntemi hastalığı iyileştirmekten çok ilerleme hızını yavaşlatmaya yönelik bir hareket olarak düşünülebilir..ayrıca görmede bi miktar düzelme de sağlar. (bende %30dan %70e çıktı, çok nadir olarak böyle bi düzelme görülüyormuş)

    hastalık ilerledikçe halka yöntemi yerine kornea nakli tercih edilen yöntemdir..ha bu da 30 küsürlü yaşlara denk geliyor(umarım). diğer türlü elinizde görmeyen bir göz, iki boyutlu bir dünya kalıyor sayın seyirciler..

    19 yaşımda gözümün bozulduğunu da belirtmek isterim.

    tedavi için akif özdamar tavsiyemdir. bir çok farklı doktora ismini söylediğimde "o ne demişse doğru demiştir" gibi cümleler duydum.

    aylar sonra gelen edit: iyileşmediği için hayatımda ilk defa -sünnet dışında- ameliyat masasına yatmamı sağlayan hastalık.
hesabın var mı? giriş yap