• ömer hayyam'ın rubailerini de çevirmiş kişi, ki okuduğum onca çeviri arasında en başarılısının kendisine ait olduğunu düşünmekteyim. iyi şeyler yayıncılık, "bir çöl rüzgarı ömrümüz" adı altında yayınlamıştır kendisinin çevirilerini.

    ayrıca kitabın başına önsöz niyetine yazdığı bir rubai vardır ki, nefistir.
    şöyle:

    "ne anlam yüceliği, ne söz ustalığı,
    ne gülü, ne şarabı, ne umursamazlığı
    bana hayyam'dan kalan kendim oldu sadece:
    elif'ten daha çıplak bir ruhun yalnızlığı"
  • kırmızı yay.'dan (2010) "teselliler" adıyla piyasaya çıkan seneca çevirisini okuyorum. görüldüğü kadarıyla çeviri fransızca'dan. kitabın girişine rene waltz'ın 1950 tarihli fra. çevirisinin künyesi konmuş (teyit et). ancak kitabın kendi künyesinde "çeviriye baz alınan eserin özgün adı: de consolatione" yazıyor (teyit et). daha "baz alma" olgusundan bihaber felsefecilerimiz var bu ülkede. kenan sarıalioğlu'nun bunlardan biri olmadığını, sadece yayınevinin bu metnin orjinal latincesinden çevrilmediği konusunda açıksözlü olamadığını düşünüyorum. laf kalabalığı yapmayıp açıkça dile getirmeli hangi dilden nasıl çevrildiği. özü, çevirinin orjinal latincesini ne kadar yansıttığı konusunda ise henüz yorum yapabilecek incelemeyi gerçekleştiremedim, büyük ihtimalle hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğim, kahrolası zaman!

    addendum@: bir şey demeyeyim, kalp kırmayayım diyorum ama burada bahsettiğim seneca çevirisinin 58. sayfasında (karş. sf.47), seneca'nın yaptığı vergilius alıntısına çevirmenin düştüğü dipnota bakın: "virgilius'tan alıntı (eneadlar, x, 472)" allah allah, vergilius ve eneadlar! latince yazılmış metni gerzek fransızcayla anlamaya çalışırsan böyle ahmaklığın esiri olursun tabi ki. seneca'nın adını neden seneque yazmadın hayret.
  • şimdi bir kuytuda olsam
    yaslasam başımı toprağa
    göğe baksam:

    iki göktaşı
    iki taşyürek gibi çarpsalar
    çarpışsalar
    bir top ışık yaksa gözlerimi
    ve bir kahkaha ile
    doğsam sabaha.

    ağlasam.
    ağlasam.
  • "tanrım!
    kesik bir kol gibi bıraktın beni
    acımaz mı omuzun!"
  • sartre'ın "heyecanlar üzerine bir kuram taslağı"mı kendisinin çevirisinden okuyorum şu an ve diyebilirim ki uzun zamandır böyle iyi bir çeviri eser okumadım. sanki sartre türkçe düşünmüş ve yazmış gibi eseri. bir tane anlam bulanıklığı olan, çeviri kokan cümle yok desem abartmış olmam.
  • lord byron'un the bride of abydos'unu çeviren çevirmen.
hesabın var mı? giriş yap