*

  • turgut altinok denen fp'li bir adamın idaresinde olan, bünyesinde yapay bir selale, yapay bir estergon kalesi ve bolca it çakal barındıran keçiören ilçesinin belediyesidir. kecioren belediyesi cocuk oyunlarinin düzenlendiği zamanlarda bu belediyenin idaresi chp'de idi ve bu tarz aktiviteler yapılırdı..
  • kadrolu memurlarının oluşturduğu a takimi ile de kötü bir şöhret yakalamıştır
  • eskiden cocuk senlikleri falan olurdu orda ve trt'den takip ederdik. binbir turlu oyun falan oynanirdi. o zamanlar pek meshurdu.
  • sezai aydın'ın cumartesiden cumartesiye adlı çocuk programındaki yarışmaları sunduğu yer.
  • cumartesiden cumartesiye programında tontonlar ve ponponlar yarışmasının mekan sponsorluğunu yapan bi zamanların sevimli belediyesi
    zaman bozulunca o da bozulmuş a takımının sponsoru olmuştur

    (bkz: tontonlar ve ponponlar)
  • milli maçlardan sonra sabaha kadar keçiören'i dev hopörlörlerden yayılan "ölürüm türkiyem" ezgisiyle çileden çıkartan belediye.
  • 3 dönemdir insanları döve döve seçildiklerini iddia eden belediye.

    kalaba parkının içi evlerindeki kadar rahat yayılmış bir sürü garip tip sebebiyle işgal edilmiş olduğundan, en üst kısmında* bir arkadaşla* oturduk sohbet ediyorduk. telsizli belediye görevlisi geldi ve burada oturmak yasak, yürüyün dedi. park dolu, nereye oturalım dedim. yukarıda banklar var dedi. gölge mi dedim. sana gölge mi bulacağız bir de dedi. sinirden derin bir nefes aldım. burası keçiören dedi. hayır burası subayevleri dedim. öyle yada böyle üç dönemdir insanları döve döve seçiliyoruz şeklinde tehdit etti. bu olay da nasıl bir belediye olduğunu gözler önüne sermektedir.

    (bkz: çete)
  • binasinin renk seçimi nedeniyle benim gibi renk körü bünyeleri bile sinir etmeyi basarabilen belediye.
  • girişinde "keçiören belediyesi, içki bütün kötülüklerin anasıdır" tabelasıyla ziyaretçilerini karşılayan ilçe, semt, belediye, gudik veya her neyse idi. şimdi kalktı mı o tabela emin değilim. olsa olsa yer değiştirmiştir.

    şelaleler, fıskiyeler, devasa parklar derken; sonunda havuz işine de girmiş belediye. hemen belediye girişinde "keçiören spor merkezi" açılmış, yanında türkiye'de bir ilk su bilmem nesi inşaatı başlamış. aktepe tarafına olimpik yüzme havuzu yapma telaşındalarmış.

    insanın içini açıyor tabi, tesettürünün altındaki vücuduna naylon dolamış yanınızda hışır hışır koşan insanlar parklar sayesinde, şimdi daha ciddi spor yapacaklar. ama tabelayla birlikte değişmeyen bir gelenek var ki tesis yetkilisinin gururla anlattığı "spor merkezimizde kadınlar ve erkeklerin tek karşılaştığı yer kafeteryadır." gerçekten çok gurur duyulacak bir şey. ne şimdi bu? karınızı kızınızı belediyemize güvenle emanet edebilirsiniz mi? ya da mayo giymiş insanların günah işlemesine izin vermeyiz mi?

    evet dönüşümlü olarak kullandırıyorlarmış havuzu. suyu da değiştiriyorlar mı acep?
hesabın var mı? giriş yap