• yazar ve sanatcilarin kaygılıyız basligi ile verdigi ilan. tam ilan metini
    (bkz: #kaygılıyız)

    "sanat, hayatımızı diri tutan, bizi acılarımızdan arındıran, soluk almamızı sağlayan nefes borumuzdur. bu ülkenin toplumsal değerlerine, acılarına her zaman yakın durmuş, sorunlarını gözlemlemiş, bu çabaları sayesinde toplumca ödüllendirilmiş veya bu uğurda acılar çekmiş sanatçılar olarak diyoruz ki:

    ortada yine bir öfke ve nefret kokusu var. sanatı ve sanatçıyı değersizleştirme, hedef gösterme, itibarsızlaştırma, suçlama, baskı altına alma girişimleri olanca hızıyla sürüp gidiyor. 'ayaklar baş oldu' sözünü sakınmadan söyleyen dil, topluma nefret tohumları ekiyor. 'siz ve biz' söylemi, toplumsal kutuplaşmayı keskinleştiriyor.

    biz aşağıda imzası olanlar toplumda yeni mağduriyetler yaşanmaması için nefret dilinin sona ermesini, sanatçıların ve sanat eserlerinin hedef gösterilmemesini ve toplum üzerindeki baskıların kaldırılmasını istiyoruz."
  • yaşar kemal'in barikat olarak en başa konulduğu liste.

    düşün siz kaygılanıyosunuz, peki ya biz napak?
  • metnin altında küçük puntolarla "şimdi hastanedeyken gitmeyelim de eve çıkınca geçmiş olsuna gideriz" yazan liste.
  • altına imza atılan metne bakıp sonra da altındaki büyük isimlere bakıp korkan sürüngenlerin binbir bahane ile eleştirdiği bildiri.

    yok bunların hangisi sanatçıymış da yok bunlar zaten siyasiymiş de yok bunlar darbecilere karşı çıkmamış da...

    ufaktan başlayalım... belki yaşınız tutmuyor olabilir ama yaşar kemal , nuri bilge ceylan, ferzan özpetek dünya tarafından saygı ile karşılanmış defalarca ödül almış isimlerdir.

    ara güler, nuri bilge ceylan, halit kıvanç bu adamlar bugüne kadar siyasi hiçbir oluşumda bulunmamış siyasi işlere imza atmamışlardır.

    buna yaşınız yetmese bile okumuşsunuzdur diyecektim ama o da olmamış belli ki. zira okuyan insan düşünür, anlar bu yetenek olmayınca bu adamları darbe yanlısı diye fişlersin işte...
    ulan tarık akan dediğimiz adam 1980 döneminde nerdeyse salınmayacaktı hapisten. başkaları gibi yurtdışına kaçmadı. rutkay aziz, çetin tekindor da laf arasında defalarca işkence gördüklerini anlatmışlardır...

    argümanları yok ettikten sonra lafın kısasını da deyiverelim... bir daha iş verilmeyecek listedir. bizim diktatör uyarmıştı zaten!
  • imza atanlar listesinde pek çok sevdiğim, saygı duyduğum, fikirlerini beğendiğim insan olmasına rağmen olmamış dediğim olay. geçenlerde kafa denginin bir bölümünde tarık tufan eğer bizim ümidimiz ülkenin entelektüelleriyse,aydınlarıysa, işimiz onlara kaldıysa vay bizim halimize minvalinde bir şeyler söylemişti. aslında biraz da adamın haklılığını gösteren bir şey olmuş bu. içlerinde samimiyetinden zerre şüphe duymadığım insanlar olsa da bu insanların derdi "sanata dokunmayın, sanatçıya dokunmayın" olmuş bi nevi bu yazı da. ya hu nefret tohumu milletin büyük çoğunluğuna hatta bu yazıya imza atanların bile bir kısmına bulaşmış zaten. çevremdeki ve sözlüklerdeki insanların büyük bir kısmı kendiyle aynı fikirde olmayan herkesi düşman bellemiş zaten bi kere. bu insanlar da çıkıp "artık kimse kimseyi koyun olarak, dinsiz olarak görmesin bu nefret son bulsun" diyecekleri yerde sanata, sanatçıya karışmayın demişler, öncelik olarak bunu görmüşler, helal olsun diyelim bari.
  • neden daha sert bir dil kullanılmamış diyenler var. bu kadar fazla sayıda imzayı ancak bu sertlikte bir metinin altında görebilirsiniz.
  • karşılarına akyürekler seninle ile çıkılmıştır.
  • lüks hayatlarından kaygı mesajı ileten ama samimi bulunmayan insancık söylemleridir. türkiye'nin karıştığı kendi kardeşliğini imtihana tuttuğu şu günlerde kardeşleri çocukları tanıdıkları zarar görmemiştir ama onlar kaygılıdır. bir varmış bir yokmuş varlığınızda kaygılarınız ilgimiz dışıdır bilgilerinize.
hesabın var mı? giriş yap